Voleybol, dünyanın her yerinden, sayısız izleyeni ve oynayanı olan bir spor dalıdır. Voleybolda kullanılan İngilizce terimleri bilmek size küresel iletişim ve anlayışı sağlamak için bir fırsat sunacaktır. Ortak dil kullanımı, oyuncular, antrenörler ve hakemler arasındaki iletişimin doğru aktarılmasına yardımcı olur. Ayrıca, bu terimlerin bilinmesi sporcuların kariyerlerini küresel olarak genişletmeleri için önemli bir yere sahiptir. İngilizce bilmek voleybol oyuncularının takım sporlarında işbirliğini ve koordinasyonu kolaylaştırırken, izleyicilerin ve sporseverlerin de dünya çapında yapılan etkinlikleri takip etmesine olanak sağlar.
Voleybol İngilizce Tanımı
Voleybolun İngilizce tanımı şu şekilde yapılabilir;
In volleyball, there are usually two teams of six players each. Volleyball is a game in which the players use their hands to hit a ball over a high net and try to make the ball touch the court inside the playing area of the opposing team. To prevent the ball from touching the ground, a player from the opposing team hits the ball upwards towards a teammate. The teammate can then either hit the ball over the net or pass it to a third teammate. A team can only hit the ball up to three times before it must be sent over the net.
(Voleybolda genellikle her tarafta altışar oyuncu bulunan iki takım vardır. Voleybol bu takım oyuncularının ellerini kullanarak bir topa, yüksek bir file üzerinden vurdukları ve topun rakip takımın oyun alanı içinde saha ile temas etmesini sağlamaya çalıştıkları oyuna verilen isimdir. Topun yere değmesini önlemek için rakip takımdan bir oyuncu topu yukarı doğru, bir takım arkadaşına doğru vurur. Takım arkadaşı bu topu filenin üzerinden atabilir ya da topa üçüncü bir takım arkadaşının, filenin üzerinden atması için vurabilir. Bir takım, topa file üzerinden gönderilmeden önce yalnızca üç kere topa vurabilir.)
Voleybolda Kullanılan İngilizce Terimler
Aşağıdaki tabloda, voleybolda kullanılan İngilizce terimleri derledik ve kullanım alanlarına örnekler verdik.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Ace | Servis sayısı |
Acoustic training | Akustik antrenman |
Advantage Ball | Avantaj Topu |
Anticipation | Önsezi |
Approaching | Adımlama |
Asian Volleyball | Asya Voleybolu |
Attack line | Hücum çizgisi |
Back Coverage | Arka dublaj |
Back Line | Dip Çizgi |
Back Set | Arkaya kısa |
Balanced floating serve | Balans uçan servis |
Balanced serve | Balans servis |
Balanced Spike | Balans smaç |
Band | Bant |
Block | Blok |
Block out | Blok dışarı |
Block tactics | Blok Taktikleri |
Blocker | Blok Oyuncusu |
Blocking | Blok |
Blocking Seams | Blok Arası |
Bump set | Manşetle oyun kurma |
Close the angle | Açı kapatma |
Closing preferred angle | Açı kapatma |
Coach | Antrenör |
Court | Oyun alanı |
Covering (Back Coverage) | Arka dublaj |
Deep Set | Açık Top |
Defense | Savunma |
Dig | Dublaj |
Dig Lips | Dudak Okuma |
Dink | Hafif vuruş |
Dive | Plonjon |
Dive, roll | Plonjonla defans |
Double block | İkili blok |
Double short | İkili Kısa |
Drill | Alıştırma |
Dump | Pasör plasesi |
Endurance | Dayanıklılık |
First hand | Birinci el |
First hand attack | Birinci el hücumu |
First referee | Baş hakem |
First Tempo | Birinci tempo |
Flag | Bayrak |
Flag signal | Bayrak İşareti |
Foot fault | Ayak hatası |
Free ball | Avantaj topu |
Front court player | Ön saha oyuncusu |
Game plan | Oyun planı |
Game Zone | Oyun Alanı |
Head Hitter | Baş Smaçör |
Hit | Vuruş |
Illegal Substitution | Hatalı oyuncu değişikliği |
Isolation Play | Boş Bırakmak |
Joust | Joust |
Jump serve | Sıçrayarak servis |
Kill | Hücum sayısı |
Kill block | Sayı bloğu |
Libero | Libero |
Line | Çizgi |
Line Judge | Çizgi hakemi |
Line up | Diziliş |
Low body position | Alçak pozisyon |
Low Pass | Alçak Pas |
Man to man block | Adam adama blok |
Match point | Maç puanı |
Middle Back | Arka Orta |
Middle blocker | Orta bloker |
Net | File |
Offside Block | Kenar bloğu |
Outside hitter | Dış smaçör |
Overhand pass | Üstten pas |
Overhead Pass | Parmak pası |
Pancake | El üstü sektirme |
Passing | Pas vermek |
Passing | Aktarma |
Penetration | Aktif Blok |
Perimeter Defense | Alan savunması |
Quick back set | Arkadan kısa |
Quick Power | Çabuk Kuvvet |
Quick set | Hızlı pas |
Quick tempo | Hızlı ritim |
Reading position | Bekleme duruşları |
Ready Position | Hazırlık pozisyonu |
Rotation | Rotasyon |
Rotation | Dönüş |
Seams | Blok arası |
Serve | Servis |
Setter | Pasör |
Short pass | Kısa pas |
Short spike | Kısa Smaç |
Side out | Yan top |
Six-Two | Altı-İki |
Slide | Kayma |
Spike | Smaç |
Starting position | Başlangıç pozisyonu |
Stuff block | Blok |
Time out | Mola |
Trainer | Antrenör |
Trick | Aldatmaca |
Underhand Serve | Alttan servis |
Unit power | Birim kuvvet |
Visit | Deplansman |
Warm up | Isınma |
Warm up area | Isınma bölgesi |
Warm-up time | Isınma süresi |
Warning | İhtar |
Young team | Genç takım |
Zone | Bölge |
Voleybol ile İlgili İngilizce Cümleler
Tabloda verdiğimiz terimlerin cümle içinde kullanımları şu şekildedir:
She cautiously positioned herself near the back line, anticipating the approaching spike.
(Yaklaşan smaç vuruşunu tahmin ederek dikkatlice arka çizginin yakınında konumlandı.)
The attacker’s tremendous hit bounced off the blocker’s hands, causing a block out.
(Hücum oyuncusunun muazzam vuruşu blokçunun ellerinden sekerek bloğun dışarı çıkmasına neden oldu.)
The setter executed a deep set to the outside hitter, resulting in a successful spike.
(Setçi dış smaçöre derin bir set uyguladı ve başarılı bir smaçla sonuçlandı.)
The libero performed an unbelievable first-hand save, keeping the ball in play.
(Libero inanılmaz bir ilk el kurtarışı yaparak topu oyunda tuttu.)
The opposing team used a double block to counteract the setter’s rapid assault.
(Rakip takım setçinin hızlı hücumuna karşı koymak için ikili blok kullandı.)
The team was awarded a free ball following the opponent’s missed serve.
(Rakibin kaçırdığı servisin ardından takıma bir serbest top verildi.)
The referee called a foot fault because the server stepped on the baseline while serving.
(Hakem, servis atan oyuncu servis atarken dip çizgiye bastığı için ayak hatası verdi.)
With a tremendous jump, the libero saved the ball from reaching the ground.
(Libero muazzam bir sıçrayışla topun yere ulaşmasını engelledi.)
Throughout the match, the libero exhibited outstanding defensive abilities, emphasizing the significance of the libero position.
(Maç boyunca libero olağanüstü savunma becerileri sergileyerek libero pozisyonunun önemini vurguladı.)
During the serve, the ball passed close to the net.
(Servis sırasında top fileye yakın geçti.)
The team’s passing was immaculate, allowing the setter to make accurate passes.
(Takımın pasları kusursuzdu ve setçinin isabetli paslar atmasını sağladı.)
The coach called a strategic timeout to review strategies with the players.
(Koç, oyuncularla stratejileri gözden geçirmek için stratejik bir mola istedi.)
Players took the ready position, stooping low with their arms outstretched, ready to respond to their opponent’s serve.
(Oyuncular, rakibin servisine karşılık vermeye hazır bir şekilde, kollarını açarak eğildiler.)
Players engaged in a strenuous warm-up session prior to the match to prepare their bodies for the game.
(Oyuncular maçtan önce vücutlarını oyuna hazırlamak için yorucu bir ısınma seansı yaptı.)
Voleybol İle İlgili İngilizce Hakkında Sık Sorulan Sorular
1- Voleybolda sayı alınca ne denir?
Voleybolda sayı alındığında “score” ya da “point” denir.
2- Voleybolun İngilizcesi nasıl yazılıyor?
Voleybolun İngilizcesi “volleyball” şeklinde yazılır.
3- Middle Blocker ne demek?
Middle Blocker, voleybolda orta blok oyuncusunu anlamına gelir.
4- Free Ball ne demek Voleybol?
Voleybolda bir takımın smaç yapmak yerine topu paslayarak karşı takımın alanına gönderdiği durum Free Ball’dur.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?