The Living Tombstone, iki kişiyle başlayan bir YouTube kanalıdır. Yoav Landau, The Living Tombstone kanalının kurucusu ve İsrail-Amerikan bir müzisyendir. Sam Haft ise bu kanalın ana vokalistidir. The Living Tombstone kanalı en çok Five Nights At Freddy’s gibi popüler oyunlara yazdıkları orijinal şarkılarla bilinir. Sosyal medya uygulaması TikTok’ta şarkılarının popüler olmasıyla birlikte yeniden gündeme gelen bu grubun “My Ordinary Life” şarkısının Türkçe çevirisini ve İngilizce okunuşunu sizler için derledik.
Brooke – That’s Rich Şarkı Sözleri Çeviri Tablosu
İngilizce - Lyrics | Türkçe Çevirisi | Okunuşları |
---|---|---|
They tell me, “Keep it simple”, I tell them, “Take it slow” | Bana “Basit kal” diyorlar, onlara “Ağırdan al” diyorum | Dey tel mi, “Kiip it simpıl”, ay tel dem, “Teyk it sılov” |
I feed and water an idea so I let it grow | Bir fikri besliyorum ve suluyorum ki büyümesine izin vereyim | Ay food and votır en aydiya so ay let it gırov |
I tell them, “Take it easy”, they laugh and tell me, “No” | Onlara “Kendine yüklenme” diyorum, gülüp bana “Hayır” diyorlar | Ay tel dem, “Teyk it izi”, dey lauf end tel mi, “No” |
It’s cool but I don’t see them laughin’ at my money though | Sorun değil ama onların parama güldüğünü görmüyorum | İts kuul bat ay dont sii dem laufin et may mani do |
They spittin’ facts at me, I’m spittin tracks, catch me? | Bana gerçekleri fırlatıyorlar, ben şarkılar fırlatıyorum | Dey sıpittin fekts et mi, aym sıpittin tıreks, keç mi? |
I’m spinnin’ gold out my records, know you just can’t combat me | Bütün kayıtlarım altın saçıyor, benimle baş edemeyeceğini bil | Aym sıpinin gold aut may rekırds, nov yu cast kent kombet mi |
They tell me, “Jesus walks”, I tell them, “Money talks” | Bana “İsa yürür” diyorlar, onlara “Para konuşur” diyorum | Det tel mi, “Jisus wolks”, ay tel dem, “Mani tolks” |
Bling got the chill, ‘cause I’m living in an icebox | Para serindir çünkü ben bir buz kutusunda yaşıyorum | Bıling gat dı çill, kauz aym living in en aysboks |
They tell me I’ve been sleepin’, I say, “I’m wide awake” | Bana uyuyorsun diyorlar, ben “Cin gibi uyanığım” diyorum | Dey tell mi ayv biin sıliiping, at sey, “aym vayd aveyk” |
Tracks hot and ready so they call me Mister Easy-Bake | Şarkılarım o kadar sıcak ve hazır ki bana Bay Kolay-Pişen diyorlar | Tıreks hat end redi so dey kol mi Mistır İzi-Beyk |
They say the grass is greener, I think my grass is dank | Bana çimin daha yeşil olduğunu söylüyorlar, bence benim çimlerim nemli | Dey dey dı gıres is gırinıır, ay tink may gıres is denk |
Drivin’ with a drank on an empty tank to the bank | Bankaya boş bir tankla gidiyorum | Dırayvin vit e dırenk on en empti tenk to dı benk |
Do you feel me? Take a look inside my brain | Beni hissediyor musun? Beynimin içine bir göz at | Do yu fiil mi? Teyk e luuk insayd may bıreyn |
The people always different but it always feels the same | İnsanlar her zaman farklı ama her zaman aynı hissettiriyor | Dı pipı olveys difrınt bat it olveys fills dı seym |
That’s real me, pop the champagne | Bu gerçek benim, şampanyayı patlat | Dats riıl mi, pap dı şempeyn |
The haters wanna hurt me and I’m laughin’ at the pain | Nefret edenler beni incitmek istiyor ve ben acıya gülüyorum | Dı heytırs vanna hört mi end aym laufin et dı peyn |
Stayin’ still, eyes closed | Sabit kalmak, gözler kapalı | Sıteyin stil, ays kılosd |
Let the world just pass me by | Dünyanın yanımdan geçip gitmesine izin veriyorum | Let dı wörld cast pes mi bay |
Pain pills, nice clothes | Ağrı kesiciler, güzel kıyafetler | Peyn pills, nays kılots |
If I fall, I think I’ll fly | Eğer düşersem uçacağımı düşünüyorum. | İf ay fol, ay tink ayl fılay |
Touch me, Midas | Dokun bana Midas | Taç mi Maydıs |
Make me part of your design | Beni tasarımının bir parçası yap | Meyk mi part of yor dizayn |
None to guide us | Bize yol gösterecek kimse yok | Nan tu gayd as |
I feel fear for the very last time | Son kez korku hissediyorum | Ay fiil fiır for dı veri last taym |
They tell me that I’m special, I smile and shake my head | Bana özel olduğumu söylüyorlar, gülümseyip kafamı sallıyorum | Dey tel mi dat aym sıpeşıl, ay sımayl end şeyk may hed |
I’ll give them stories to tell friends about the things I said | Onlara arkadaşlarına dediklerimi anlatacakları hikayeler veriyorum | Ayl giv dem sıtoris to tel friends abot dı tings ay seyd |
They tell me I’m so humble, I say, “I’m turning red” | Bana çok mütevazi olduğumu söylüyorlar, ben “Kızarıyorum” diyorum | Dey tel mi aym so hambıl, ay sey, “Aym törnin red” |
They let me lie to them and don’t feel like they’ve been misled | Onlara yalan söylememe izin veriyorlar ve yanlış yönlendirildiklerini hissetmiyorlar | Dey let mi lay to dem end dont fiil layk deyv biin misled |
They give so much to me, I’m losing touch, get me? | Bana çok fazlasını veriyorlar, bağlantımı kaybediyorum, beni anlıyor musun? | Dey giv so maç tu mi, aym losing taç, get mi? |
Served on a silver platter, ask for seconds, they just let me | Gümüş bir tabakta sunuluyor, ikinci tabağı istediğimde hemen veriyorlar | Sörvd on e silvır plattır, esk for sekınds, dey cast let mi |
They tell me I’m a god, I’m lost in the facade | Bana bir tanrı olduğumu söylüyorlar, ben maskede kaybodum | Dey tel mi aym e gad, aym last in the fasad |
Six-feet off the ground at all times, I think I’m feelin’ odd | Her zaman iki metre havadayım, sanırım garip hissediyorum | Siks-fiit of dı gıround et ol tayms, ay tink aym filing od |
No matter what I make, they never see mistakes | Ne yaparsam yapayım asla hatalarımı görmüyorlar | No medır vat ay meyk, dey nevır sii misteyks |
Makin’ so much bread, I don’t care that they’re just being fake | O kadar çok iş yapıyorum ki sahte olmaları umrumda değil | Meykin so maç bıred, ay dont ker dat deyr cast biying feyk |
They tell me they’re below me, I act like I’m above | Bana benden aşağıda olduğumu söylüyorlar, ben de onlardan yukarıdaymış gibi davranıyorum | Dey tel mi deyr bilov mi, ay ekt layk aym abov |
The people blend together but I would be lost without their love. | İnsanlar birbirine karışıyor ama ben onların sevgisi olmadan kaybolurdum | Dı pipıl bılend tugedır bat ay vuld bi lost vitaut deir lav |
Can you heal me? Have I gained too much? | Beni iyileştirebilir misin? Çok mu kazandım? | Ken yu hiıl mi? Hev ay geyind tuu maç? |
When you become untouchable, you’re unable to touch | Dokunulamaz olduğunda dokunamaz hale geliyorsun | Ven yu bikom antaçıbıl, yur aneybıl tu taç |
Is there a real me? Pop the champagne | Gerçek bir ben var mı? Şampanyayı patlat | İs der e riıl mi? Pap dı şempeyn |
It hurts me just to think and I don’t do pain | Sadece düşünmek bile canımı acıtıyor ve ben acıyla iyi anlaşmam | İt hörts mi cast tu tink end ay dont do peyn |
Stayin’ still, eyes closed | Sabit kalmak, gözler kapalı | Sıteyin sıtil, ays kılosd |
Let the world just pass me by | Dünyanın yanımdan geçip gitmesine izin veriyorum | Let dı vörld cast pes mi bay |
Pain pills, nice clothes | Ağrı kesiciler, güzel kıyafetler | Peyn pills, nays kılots |
If I fall, I think I’ll fly | Eğer düşersem uçacağımı düşünüyorum. | İf ay fol, ay tink ayl fılay |
Touch me, Midas | Dokun bana Midas | Taç mi Maydıs |
Make me part of your design | Beni tasarımının bir parçası yap | Meyk mi part of yor dizayn |
None to guide us | Bize yol gösterecek kimse yok | Nan tu gayd as |
I feel fear for the very last time | Son kez korku hissediyorum | Ay fiil fiır for dı veri last taym |
Lay still, restless | Sabit kalmak, gözler kapalı | Ley sıtil, restlıs |
Losing sleep while I lose my mind | Aklımı kaybederken uykumdan oluyorumm | Lusing sıliip vayıl ay lulus may maynd |
All thrill, no stress | Hepsi heyecan, stres yok | Ol tril, no sıtres |
All muses left behind (left behind) | Bütün ilham perilerim arkamda kaldı (arkamda kaldı) | Ol muzıs left bihaynd (left bihaynd) |
World is so below | Dünya çok aşağıda | Vörld is so bilov |
So high up, I’m near-divine (I’m so high up) | Ben çok yukarıdayım, neredeyse kutsalım (ben çok yukarıdayım) | So hay ap, aym niır-divayn (aym so hay ap) |
Lean in, let go | Yaslan, bırak gitsin | Liin in, let go |
I feel fear for the very last time | Son kez korku hissediyorum. | Ay fiil fiır for dı veri last taym |
The Living Tombstone – My Ordinary Life Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
The Living Tombstone kimdir?
The Living Tombstone çeşitli oyunlar ve internet olayları hakkında şarkılar yapan bir YouTube kanalıdır.
The Living Tombstone kanalı kime aittir?
The Living Tombstone kanalı Yoav “Koolfox” Landau’ya aittir.
The Living Tombstone hangi türden müzik yapıyor?
The Living Tombstone’un müzikleri Alternatif veya Indie türlerine giriyor.
The Living Tombstone’un vokalisti kimdir?
The Living Tombstone’un vokalisti Sam Haft’tir.
Müzik dinleyerek İngilizce öğrenmek ister misiniz? 20.000’den fazla video dersini içeren EnglishCentral’ın internet sitesini ziyaret edip en sevdiğiniz şarkılarla İngilizce çalışabilirsiniz.