İngilizce deyimler, dili daha doğal ve etkili kullanmanın anahtarıdır. Günlük konuşmalarda sıkça karşılaşılan bu ifadeler, özellikle seyahat gibi evrensel bir konu olduğunda hem eğlenceli hem de pratik hale gelir. Yola çıkmaktan maceralara atılmaya, dinlenmekten keşfetmeye kadar pek çok seyahat temalı deyim, konuşmalarınıza renk katar. Seyahat etmek, sadece bir yerden başka bir yere gitmek değil, aynı zamanda deneyimler biriktirip yeni yerler keşfetmektir. İngilizce deyimler, seyahat ederken karşınıza çıkabilecek durumları daha eğlenceli bir şekilde ifade etmenize olanak tanır.
Bu yazıda, İngilizcede en çok kullanılan seyahatle ilgili deyimleri Türkçe anlamları ve örnek cümleleriyle birlikte keşfedeceksiniz. Hem kelime bilginizi artıracak hem de gerçek hayatta kendinizi daha rahat ifade edebileceksiniz. Seyahatinizi sadece fiziksel olarak değil, dil açısından da daha keyifli hale getirebilirsiniz.
EnglishCentral ile İngilizce Öğren
İngilizce öğrenirken kendi ihtiyaçlarınıza ve seviyenize odaklanmak en büyük önceliklerden biridir. EnglishCentral, kullanıcılarına İngilizce öğrenme sürecinde kişiselleştirilmiş, kapsamlı ve etkili bir destek sunan, zengin içeriklerle donatılmış bir dil öğrenme platformudur. EnglishCentral üzerinden uzman öğretmenlerimizle 7/24 özel ders yapabilirsiniz. Özel derslerinizde öğretmen, konu, tarih ve saat seçimi tamamen size aittir. Bire bir derslere ek olarak grup dersleri ile dünya üzerinden kullanıcılarla bir sınıfta buluşabilir ve ders yapabilirsiniz.
EnglishCentral, özellikle dinleme, konuşma, telaffuz ve kelime dağarcığı gibi temel dil becerilerini geliştirmek için tasarlanmış videolar ve interaktif alıştırmalar ile kullanıcıların İngilizce’yi daha doğal ve keyifli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.
EnglishCentral’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, kullanıcılarına dünya genelinde popüler olan film sahneleri, müzik videoları, röportajlar, haber klipleri ve eğitici içeriklerden oluşan geniş bir video kütüphanesi sunmasıdır. Bu sayede, kullanıcılar ilgi alanlarına hitap eden videoları seçerek öğrenmeyi daha eğlenceli ve kişisel hale getirebilirler. Videoların yanında sunulan altyazılar sayesinde hem dinleme hem de okuma pratiği yapılabilir, böylece öğrenciler dili doğal bir akış içinde öğrenirken anlama becerilerini güçlendirebilirler.
Platform ayrıca, her video için sunulan interaktif quizler, kelime alıştırmaları ve telaffuz çalışmaları ile öğrenmeyi pekiştirici deneyimler sunar. Örneğin, kullanıcılar videoda geçen yeni kelimeleri öğrenir ve anlamlarını pekiştirmek için interaktif testler çözebilirler. Aynı zamanda, kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla video içindeki önemli terimler belirginleştirilir ve anlamları açıklanır, böylece kullanıcılar yeni kelimeleri doğal bir bağlam içinde öğrenme imkanı bulurlar.
Seyahatle Alakalı 15 İngilizce Deyim
Sizin için seyahatle alakalı 15 tane İngilizce deyim derledik, bu deyimlerle daha akıcı ve günlük konuşmaya uygun bir dil kullanabilirsiniz.
1. Hit the Road
Yola çıkmak, yola koyulmak.
Örnek: We packed our bags and hit the road early in the morning.
(Çantalarımızı hazırladık ve sabah erkenden yola koyulduk.)
2. Off the Beaten Track
İnsanların sık ziyaret etmediği ücra, alışılmadık yer.
Örnek: We found a tiny café off the beaten track, it was magical.
(Ücra bir yerde küçük bir kafe bulduk, büyüleyiciydi.)
3. Travel Light
Az eşyayla seyahat etmek.
Örnek: I hate dragging suitcases, so I always travel light.
(Bavul taşımaktan nefret ederim, bu yüzden az eşyayla seyahat ederim.)
4. Travel Bug
Gezip tozmayı çok istemek.
Örnek: After my first solo trip, I totally caught the travel bug.
(İlk defa tek başıma seyahat ettikten sonra gezip tozmak istedim.)
5. Live Out of a Suitcase
Sürekli gezmek, göçebe hayatı yaşamak, Türkçede “evi sırtında olmak” olarak kullanılabilir.
Örnek: Musicians often live out of a suitcase during tours.
(Müzisyenler sıklıkla turnedeyken evleri sırtında gezerler.)
6. Jet Lag
Uzun mesafeli uçuşlardan sonra vücudun saat farkına uyum sağlayamaması sonucu yaşanan yorgunluk ve halsizlik durumu.
Örnek: I had serious jet lag after flying from Tokyo to New York.
(Tokyo’dan New York’a uçtuktan sonra ciddi bir jet lag yaşadım.)
7. Get Away From It All
Her şeyden uzaklaşmak, kafa dinlemek
Örnek: I just want to get away from it all and chill by the beach.
(Sadece her şeyden uzaklaşıp sahilde rahatlamak istiyorum.)
8. Red-eye Flight
Geç saatte yapılan bir uçuş.
Örnek: I took the red-eye flight to save time and money.
(Zamandan ve paradan kazanmak için gece uçuşunu seçtim.)
9. Hit the Ground Running
Heyecanlı bir şekilde bir işe başlamak, güne dinç başlamak.
Örnek: We landed in Paris and hit the ground running without resting.
(Paris’e indik ve dinlenmeden yola koyulduk.)
10. Have Itchy Feet
Gezmek, seyahat etmek istemek.
Örnek: After living in one city for a while, I started to have itchy feet and wanted to explore somewhere new.
(Bir süre belli bir şehirde yaşadıktan sonra, gezmek, yeni bir yer keşfetmek istemeye başladım.)
11. Make a Pit Stop
Bir yolculuk sırasında ihtiyaç molası vermek.
Örnek: We made a pit stop at a gas station before continuing our road trip.
(Yolculuğumuza devam etmeden önce bir benzinlikte ihtiyaç molası verdik.)
12. Take the Scenic Route
Manzaralı yoldan gitmek.
Örnek: We decided to take the scenic route and discovered a hidden waterfall.
(Manzaralı yoldan gitmeye karar verdik ve gizli bir şelale keşfettik.)
13. Make Tracks
Türkçede “tabanları yağlamak” ile aynı anlamdadır.
Örnek: We better make tracks if we want to catch the last train.
(Eğer son treni yakalamak istiyorsak tabanları yağlayalım.)
14. Set Sail
Yelken açmak, yola çıkmak.
Örnek: After years of planning, they finally set sail on their world tour.
(Yıllar süren planlamadan sonra dünya turlarına yelken açtılar.)
15. In the Same Boat
Benzer durumlarda, aynı şartlar altında.
Örnek: Don’t worry, we’re all in the same boat with our exams.
(Endişelenme, sınavlarımızda hepimiz aynı yolun yolcusuyuz.)
Seyahatle Alakalı İngilizce Deyimlere Örnekler
Şimdi, örnek cümlelerle öğrendiğiniz deyimleri pekiştirmenin tam zamanı. Örnek cümlelerle çalışmak, deyimlerin kullanım alanlarını öğrenmenize yardımcı olur.
– As soon as the meeting ended, we hit the road to catch the sunset at the lake.
(Toplantı biter bitmez göldeki gün batımını yakalamak için yola koyulduk.)
– They prefer destinations off the beaten track where they can connect with nature.
(Doğayla iç içe olabilecekleri, ücra yerleri tercih ediyorlar.)
– If you’re hiking through the mountains, it’s best to travel light.
(Dağlarda yürüyüş yapıyorsan, az eşya ile seyahat etmek en iyisidir.)
– She caught the travel bug after studying abroad in Italy.
(İtalya’da eğitim aldıktan sonra seyahat tutkusu başladı.)
– Since starting his new job, he’s been living out of a suitcase, jumping from city to city.
(Yeni işine başladığından beri şehir şehir dolaşıyor, göçebe bir hayat yaşıyor.)
– I couldn’t focus at all during the meeting thanks to the brutal jet lag.
(Toplantı boyunca berbat jet lag yüzünden hiç odaklanamadım.)
– Sometimes you just need to get away from it all and unplug for a few days.
(Bazen her şeyden uzaklaşıp birkaç günlüğüne kafanı dinlemek gerekir.)
– I took the red-eye flight so I could attend the wedding in the morning.
(Sabah düğüne katılabilmek için gece uçuşunu tercih ettim.)
– She hit the ground running on her first day at the new company, already leading meetings.
(Yeni işindeki ilk gününde işe hızlı bir giriş yaptı, şimdiden toplantıları yönetiyordu.)
– By the end of the semester, I had itchy feet and started planning my next trip.
(Dönem sonunda yerimde duramıyordum, bir sonraki seyahatimi planlamaya başladım.)
– Let’s make a pit stop at that diner we passed, I’m starving.
(Biraz önce geçtiğimiz lokantada bir ihtiyaç molası verelim, açlıktan ölüyorum.)
– He always takes the scenic route home to enjoy the ocean view.
(Deniz manzarasının tadını çıkarmak için eve her zaman manzaralı yoldan gider.)
– It’s getting dark, we should make tracks before the storm hits.
(Hava kararıyor, fırtına başlamadan tabanları yağlamalıyız.)
– They set sail for the island just as the sun started to rise.
(Güneş doğarken adaya doğru yelken açtılar.)
– We also struggle with maths, we’re all in the same boat.
(Matematikte biz de zorlanıyoruz, hepimiz aynı durumdayız.)
Seyahatle Alakalı İngilizce Deyimler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
“Set sail” deyiminin Türkçe anlamı nedir?
“Set sail” Türkçede “yelken açmak, yola çıkmak” olarak kullanılır.
“Live out of a suitcase” deyiminin Türkçe anlamı nedir?
“Live out of a suitcase” Türkçede “sürekli gezmek, göçebe hayatı yaşamak” olarak kullanılır. ”Evini sırtında taşımak” ifadesi de benzer anlam taşır.
“Jet lag” ne demek?
“Jet lag,” uzun mesafeli uçuşlardan sonra vücudun saat farkına uyum sağlayamaması sonucu yaşanan yorgunluk ve halsizlik durumudur.
“Catch the travel bug” deyiminin Türkçe karşılığı nedir?
“Catch the travel bug” Türkçede gezip tozmayı çok istemek, yerinde duramamak anlamına gelir.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?