İngilizceden Türkçeye Geçen Kelimeler ve Anlamları
İngilizceden Türkçeye geçen 1000’e yakın kelime olduğunu biliyor muydunuz? Günlük hayatımızda farkında bile olmadan çoğumuzun kullandığı kelimeler bunlar aslında. Hatta bazıları Türkçe karşılıklarının yerini neredeyse tamamen almış halde. Sizler için İngilizceden Türkçeye geçmiş kelimelerden sık kullanılanları anlamları ile beraber listeledik.
İngilizceden Türkçeye Geçen Kelimeler Nelerdir?
İngilizceden Türkçeye geçen pek çok kelime vardır ve bu kelimelerin de temel anlamları bazıları için eş, bazıları için ise yakın anlamlıdır. Sizin için günlük hayatımızda en sık kullanılan İngilizce kökenli Türkçe kelimeleri, İngilizcelerini ve anlamlarını derledik.
Türkçesi | Türkçede Anlamı | İngilizcesi | İngilizcede Anlamı |
---|---|---|---|
Şut | Futbolda bir oyuncunun topu kaleye sokmak için ayağıyla yaptığı sert ve hızlı vuruş. | Shoot | Aniden fırlamak, ok gibi atılmak; hızlıca hareket etmek. |
Miting | Gösteri amacıyla veya bir olaya dikkati çekmek için genellikle açık yerlerde yapılan toplantı. | Meeting | Toplantı |
Envanter | Bir ticaret kuruluşunun para, mal ve diğer varlıklarıyla genel olarak borçlu ve alacaklı durumlarını, nicelikleri ve değerleriyle ayrıntılı olarak gösterme. | Inventory | Stok listesi, sayım çizelgesi, envanter. |
Greyfurt | Portakaldan daha iri, kanarya sarısı renginde, tadı acımsı meyve. | Grapefruit | Greyfurt |
Kek | Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek. | Cake | Pasta, kek |
Mayın | Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde. | Mine | Maden, maden ocağı |
Analiz | Çözümleme. | Analyze | Analiz etmek. |
Resepsiyon | Kabul, kabul etme. | Reception | Kayıt kabul yeri, resepsiyon |
Kahve | Kök boyasıgillerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç. Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz /bu tozla hazırlanan içecek. | Coffee | Kahve |
Perişan | Dağınık, düzensiz, karmakarışık. Acınacak durumda olan, zavallı. | Perish | Can vermek, yok olmak, telef olmak, ölmek, ölüp gitmek. |
Linç | Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak öldürmesi. | Lynch | Linç etmek. |
Lider | Önder, şef | Leader | Önder, lider |
Iskarta | Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal | Discard | (işe yaramayan şeyi) atmak, ıskartaya çıkarmak |
Hobi | Uğraşı | Hobby | Merak, uğraşı, düşkü, hobi |
Ketçap | Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu | Ketchup | Ketçap |
İngilizceden Türkçeye Geçen Kelimelerin Cümle İçinde Kullanımları
Son şut atıldı ve hakem maçı bitirdi.
(The final shot was taken and the referee ended the match.)
Ankaradaki mitinge çok az insan katıldı.
(Very few people attended the meeting in Ankara.)
Envanterin azaltılması, halihazırda tolere edilen sorunları gün yüzüne çıkardı.
(Reducing inventory has brought to the fore problems already tolerated.)
Greyfurt acı geldiği için şeker döküp yedim.
(Since the grapefruit was bitter, I poured sugar and ate it like that.)
Keki fırından çıkarırken elimi yaktım.
(I burned my hand while taking the cake out of the oven.)
Askerler bu bölgede mayın olduğu için tel örgü çektiler.
(The soldiers put up a wire fence because there are mines in this area.)
Durumu analiz etmek için gerekli bilgiler yoktu.
(The necessary information to analyze the situation was not available.)
Ön resepsiyondayım seni bekliyorum.
(I am at the front reception waiting for you.)
Henüz kahve içmediğim için uykuluyum.
(I’m sleepy because I haven’t had coffee yet.)
Askerler savaş alanında perişan oldular.
(Soldiers perished on the battlefield.)
Herkes bir olup ona suç attığı için hükümdar da onlara inanarak suçsuz çocuğu linç etti.
(Since everyone came together and blamed him, the ruler believed them and lynched the innocent child.)
Takımını gerçek bir lider gibi yönetti.
(She led her team like a true leader.)
Şu ıskarta arabaya verdikleri fiyat öbür satıcının verdiği fiyattan yüksekti.
(The price they gave for that discarded car was higher than the price the other seller gave.)
Öğretmenim boş zamanlarında hobi olarak çizim yaptığını söyledi.
(My teacher told me that she draws as a hobby in her spare time.)
Hamburgerin içinde ketçap istemiyorum.
(I don’t want ketchup in my burger.)
İngilizceden Türkçeye Geçen Kelimeler ve Anlamları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
İngilizceden Türkçeye kaç kelime gelmiştir?
İngilizceden Türkçeye geçen kelime sayısı tam olarak tespit edilememekle beraber çeşitli kaynaklardan elde edilen veriler doğrultusunda 1000’e yakın kelime geçtiği bilinmektedir.
İngilizce “coffee” ve “cafe” farkı nedir?
İngilizcede “coffee” içecek olan kahve anlamında kullanılırken “cafe” kahve içilen dükkan veya yer anlamında kullanılır.
İngilizce “pasta” ne demek?
İngilizce “pasta” kelimesinin Türkçe karşılığı “makarna”dır. Türkçe “pasta” kelimesinin İngilizce karşılığı ise hem kek hem pasta anlamına gelen “cake” tir..
Türkçe “linç” anlamı nedir?
Bir olayda suç üstü yakalanarak halkın ağır tepkisine uğrayan veya ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalan kişi anlamına gelen bir kelime olarak kullanılmaktadır.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?