İngilizcede En Çok Kullanılan 100 Kelime

İngilizce öğrenirken en sık kullanılan kelimeleri bilmek, dili daha hızlı ve etkili bir şekilde anlamanızı sağlar. Günlük konuşmalarda, kitaplarda, filmlerde ve hatta şarkı sözlerinde sürekli karşımıza çıkan bu kelimeler, temel iletişim kurarken kendinizi daha rahat ve akıcı bir şekilde ifade etmenize yardımcı olur. Ayrıca, bu kelimeleri öğrenmek sadece kelime dağarcığınızı genişletmekle kalmaz, aynı zamanda dilbilgisi yapılarınızı da güçlendirir. Bu içerikte, İngilizcede en çok kullanılan 100 kelimeyi keşfedecek, onların anlamlarını öğrenecek ve nasıl kullanıldıklarını örnek cümlelerle göreceksiniz.

EnglishCentral’da Seni Neler Bekliyor?

EnglishCentral’da seni eğlenceli bir İngilizce öğrenme deneyimi bekliyor! Hemen ücretsiz kaydol, seviyeni belirlemek için 20 dakikalık deneme dersine katıl. Sonrasında 25 dakikalık birebir derslerde istediğin konuyu seç, öğretmenini belirle ve dilediğin gün ve saatte ders al! Yüzlerce uzman öğretmen arasından dilediğin öğretmenle, dilediğin konu hakkında 7/24 ders planlayabilirsin. Ders sonunda öğretmenlerimiz tarafından hazırlanan ders raporlarıyla eksiklerini görebilir ve geliştirmen gereken konulara odaklanabilirsin.
Grup derslerinde ise en fazla 8 kişilik sınıflarda, 40 dakikalık interaktif derslerle öğrenme sürecini daha da eğlenceli hale getirebilirsin! Bu sayede farklı aksanlar duyabilir, grup içerisinde öz güvenle konuşma pratiği yapabilirsin.

Bunlara ek olarak, 30.000 fazla interaktif video sayesinde bireysel çalışmalarına devam edebilirsin. Videoları izleyebilir, kelime çalışmalarını yapabilir, öğrendiğin yeni kelimeleri quizlerle pekiştirebilirsin. 50’den fazla konu ve her seviyeye uygun içerikler seni bekliyor!

Yapay zeka öğretmenimiz MiMi ile izlediğin videolar hakkında sohbet edebilirsin. Gerçek hayata dair senaryolar üzerinden MiMi ile konuşarak günlük İngilizce pratiği yapabilirsin. EnglishCentral’da İngilizce öğrenmek hem kolay hem de keyifli!

İngilizcede En Çok Kullanılan 100 Kelime

Sizin için İngilizcede en çok kullanılan 100 kelimeyi içeren bir tablo hazırladık. Bu kelimeleri öğrenerek hem konuşma hem de yazma becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Günlük konuşmalarda ve metinlerde sıkça geçen bu kelimeler, İngilizceyi daha akıcı kullanmanıza yardımcı olacaktır.

İngilizcesi	Türkçesi
The	Belirli bir şeyi ya da kişiyi işaret eder, yani konuşulan şey ya da kişi daha önce bahsedilmiş ya da herkesin bildiği bir şeydir. “O” ya da “Şu” olarak ifade edilebilir, ancak tam karşılığı duruma göre değişebilir.
Be	Olmak, var olmak, bulunmak
To	Bir yere yönelme, Türkçeye "-e", "-a" olarak çevrilebilir.
Of	-li, ilişkili, bağlantılı
And	Ve
A	Bir
In	İçinde, "-de", "-da"
That	Şu, o; mesafe belirtir
Have	Sahip olmak, elinde tutmak
I	Ben
It	O
For	İçin
Not	Değil, olumsuzluk belirtir
On	Üzerinde
With	Birlikte, ile
He	O (erkek)
As	Olarak, gibi
You	Sen
Do	Yapmak
At	“-de”, üzerinde, saatinde
This	Bu
But	Ama
His	Onun (erkek)
By	“-e”, “-inden”, tarafından
From	“-den”, “-dan”, itibaren
They	Onlar
We	Biz
Say	Söylemek
Her	Onun, onu (kadın)
She	O (kadın)
Or	Veya, ya da
An	Bir
Will	Gelecek zaman kipi, “-ecek”, “-acak”
My	Benim
One	Bir
All	Hepsi, tümü
Would	Koşullu dilek, “-ar”, -er”
There	Ora, orada
Their	Onların
What	Ne
So	Bu yüzden, o zaman
Up	Yukarı, üst
Out	Dışarı, dış
If	Eğer
About	Hakkında
Who	Kim
Get	Almak, elde etmek
Which	Hangi, hangisi
Go	Gitmek
Me	Benim, bana, bende
When	Ne zaman
Make	Yapmak
Can	Yapabilmek, olabilmek
Like	Sevmek, benzemek, gibi
Time	Zaman
No	Hayır
Just	Sadece
Him	Ona, onu
Know	Bilmek
Take	Almak
People	İnsanlar
Into	İçine
Year	Yıl
Your	Senin, sizin
Good	İyi
Some	Biraz
Could	Yapabilir, edebilir, yapabilirdi, edebilirdi
Them	Onlara, onları
See	Görmek
Other	Diğer, başka
Than	“-e göre”, “-den”, kıyasla
Then	O zaman
Now	Şimdi
Look	Bakmak
Only	Tek, sadece
Come	Gelmek
Its	Onun
Over	Bitmiş, üzerine
Think	Düşünmek
Also	Aynı zamanda, ayrıca
Back	Arka, geri
After	Sonra
Use	Kullanmak
Two	İki
How	Nasıl
Our	Bizim
Work	Çalışmak
First	İlk, birinci
Well	İyi
Way	Yol
Even	Bile, hatta
New	Yeni
Want	İstemek
Because	Çünkü
Any	Herhangi, hiç
These	Bunlar
Give	Vermek
Day	Gün
Most	En çok, çoğu
Us	Biz

İngilizce En Çok Kullanılan Kelimelerle Alakalı Örnek Cümleler

Şimdi bu kelimeleri daha iyi öğrenmek için cümlelerle örnekleyelim.

– The meeting lasted longer than expected.
(Toplantı beklenenden daha uzun sürdü.)

– I would love to visit Paris one day.
(Bir gün Paris’i ziyaret etmeyi çok isterim.)

– She seems to have a natural talent for singing.
(Onun şarkı söyleme konusunda doğal bir yeteneği var gibi görünüyor.)

– This is the most important piece of advice I can give you.
(Bu, sana verebileceğim en önemli tavsiye.)

– We decided to take a walk and enjoy the sunset.
(Yürüyüş yapmaya ve gün batımının tadını çıkarmaya karar verdik.)

– A good book is all you need for a relaxing weekend.
(Rahatlatıcı bir hafta sonu için ihtiyacın olan tek şey iyi bir kitaptır.)

– He arrived in the city just in time for the concert.
(Konsere tam zamanında yetişmek için şehre geldi.)

– I believe that everyone can improve with practice.
(Herkesin pratik yaparak gelişebileceğine inanıyorum.)

– They have been waiting for hours at the bus stop.
(Otobüs durağında saatlerdir bekliyorlar.)

– I don’t think I can make it to the party tonight.
(Bu gece partiye gelebileceğimi sanmıyorum.)

– It was raining all day, but we still went hiking.
(Bütün gün yağmur yağıyordu ama yine de doğa yürüyüşüne gittik.)

– The park is great for families with young children.
(Bu park küçük çocuklu aileler için harika bir yer.)

– She does not like to eat vegetables, but she loves fruit.
(Sebze yemeyi sevmez ama meyveye bayılır.)

– I left my jacket on the chair in the living room.
(Ceketimi oturma odasındaki sandalyenin üzerine bıraktım.)

– She went to the market with her sister to buy some groceries.
(Kardeşiyle birlikte markete alışveriş yapmaya gitti.)

– He enjoys playing chess every weekend with his friends.
(Hafta sonları arkadaşlarıyla satranç oynamaktan keyif alıyor.)

– I can run as fast as a cheetah when I’m late for class.
(Derse geç kaldığımda bir çita kadar hızlı koşabilirim.)

– You should try to exercise regularly for better health.
(Daha sağlıklı olmak için düzenli egzersiz yapmalısın.)

– Do you know when the movie starts?
(Filmin ne zaman başladığını biliyor musun?)

– The show will start at 7 PM, so be sure to be on time.
(Gösteri saat 19:00’da başlayacak, bu yüzden zamanında orada olmalısın.)

– This book is far more interesting than the last one I read.
(Bu kitap, okuduğum son kitaptan çok daha ilginç.)

– I can’t believe but you actually did it!
(İnanamıyorum ama gerçekten başardın!)

– His presentation was very informative and well-prepared.
(Onun sunumu çok bilgilendirici ve iyi hazırlanmıştı.)

– We traveled by train to get to the countryside.
(Kırsal bölgeye gitmek için trenle seyahat ettik.)

– The letter came from a friend I haven’t heard from in years.
(Mektup, yıllardır haber almadığım bir arkadaşımdan geldi.)

– They were playing soccer in the park when it started raining.
(Yağmur yağmaya başladığında parkta futbol oynuyorlardı.)

– We will meet you at the entrance of the theater.
(Seni tiyatronun girişinde karşılayacağız.)

– Say goodbye to your friends before you leave the party.
(Partiden ayrılmadan önce arkadaşlarına veda et.)

– I noticed her hesitation when she was asked about the project.
(Ona proje hakkında soru sorulduğunda tereddüt ettiğini fark ettim.)

– She made a wonderful impression at her first job interview.
(İlk iş görüşmesinde harika bir izlenim bıraktı.)

– Would you like tea or coffee with your breakfast?
(Kahvaltınızda çay mı yoksa kahve mi istersiniz?)

– I ate an apple and some toast for breakfast this morning.
(Bu sabah kahvaltıda bir elma ve biraz tost yedim.)

– Will you be attending the meeting tomorrow afternoon?
(Yarın öğleden sonra toplantıya katılacak mısın?)

– My phone battery is almost dead; I need to charge it.
(Telefonumun şarjı neredeyse bitti, şarj etmem gerekiyor.)

– I only have one question for you regarding the report.
(Raporla ilgili sadece bir sorum var.)

– All of the children were excited for the school trip.
(Bütün çocuklar okul gezisi için heyecanlıydı.)

– Would you like to come over to my place this weekend?
(Bu hafta sonu benim evime gelmek ister misin?)

– There was a huge crowd at the concert last night.
(Dün gece konserde büyük bir kalabalık vardı.)

– Their dog is very friendly and loves to play with kids.
(Onların köpeği çok dost canlısı ve çocuklarla oynamayı seviyor.)

– What do you think of the new restaurant in town?
(Şehirdeki yeni restoran hakkında ne düşünüyorsun?)

– She felt so proud of herself after winning the competition.
(Yarışmayı kazandıktan sonra kendisiyle çok gurur duydu.)

– He woke up early to watch the sunrise at the beach.
(Güneşin doğuşunu izlemek için erkenden uyandı.)

– After the meeting, she stepped out of the office to get some fresh air.
(Toplantıdan sonra temiz hava almak için ofisten dışarı çıktı.)

– If you need any help, don’t hesitate to ask.
(Eğer yardıma ihtiyacın olursa, sormaktan çekinme.)

– I was thinking about going on a vacation next summer.
(Gelecek yaz tatile çıkmayı düşünüyordum.)

– Who will be presenting the project at the conference?
(Konferansta projeyi kim sunacak?)

– I need to get my keys before we leave the house.
(Evden çıkmadan önce anahtarlarımı almam gerekiyor.)

– Which shirt should I wear to the party tonight?
(Bu akşam partiye hangi gömleği giymeliyim?)

– We decided to go to the museum after lunch.
(Öğle yemeğinden sonra müzeye gitmeye karar verdik.)

– Me and my friends are planning a trip to the mountains.
(Ben ve arkadaşlarım dağlara bir gezi planlıyoruz.)

– When will you be finished with your homework?
(Ödevini ne zaman bitireceksin?)

– I told him to make sure to finish the assignment on time.
(Ona ödevi zamanında bitirdiğinden emin olmasını söyledim.)

– You can learn anything with enough practice and dedication.
(Yeterli pratik ve özveriyle her şeyi öğrenebilirsin.)

– I like watching documentaries about nature and wildlife.
(Doğa ve vahşi yaşam hakkında belgeseller izlemeyi seviyorum.)

– We still have time before the train leaves, so let’s relax.
(Tren kalkmadan önce hâlâ vaktimiz var, o yüzden rahatlayalım.)

– No one has heard from her since she moved to another city.
(Başka bir şehre taşındığından beri ondan haber alan olmadı.)

– I just finished reading a great novel last night.
(Daha dün gece harika bir roman bitirdim.)

– I promised to give it to him by the end of the day.
(Günün sonunda ona vereceğime söz verdim.)

– I don’t know what I would do without my friends.
(Arkadaşlarım olmadan ne yapardım bilmiyorum.)

– Please take the book from the shelf and give it to me.
(Lütfen kitabı raftan al ve bana ver.)

– There were many people at the concert, all enjoying the music.
(Konserde birçok insan vardı, hepsi müziğin tadını çıkarıyordu.)

– The kids walked into the room and immediately started playing.
(Çocuklar odaya girdiler ve hemen oynamaya başladılar.)

– We are planning to go on a family trip next year.
(Gelecek yıl ailece bir gezi yapmayı planlıyoruz.)

– Your opinion is important to me, so feel free to share it.
(Senin fikrin benim için önemli, bu yüzden paylaşmaktan çekinme.)

– She did a good job organizing the charity event last weekend.
(Geçen hafta sonu yardım etkinliğini düzenlerken harika bir iş çıkardı.)

– Some of the students were late to class because of the traffic.
(Bazı öğrenciler trafik nedeniyle derse geç kaldı.)

– He could have taken the train, but he decided to drive instead.
(Trene binebilirdi ama onun yerine araba kullanmaya karar verdi.)

– I plan to spend the afternoon with them at the park.
(Öğleden sonrayı onlarla birlikte parkta geçirmeyi planlıyorum.)

– I’ll see you after school for our study session.
(Seni okuldan sonra ders çalışmak için göreceğim.)

– I prefer the other book over the one I was reading yesterday.
(Dün okuduğum kitaba kıyasla diğer kitabı tercih ederim.)

– He’s taller than anyone else on the team.
(O, takımdaki herkesten daha uzun.)

– Then, we went home and relaxed for the rest of the evening.
(Sonra eve gittik ve akşamın geri kalanında dinlendik.)

– Now that I’ve finished my homework, I can go out with my friends.
(Ödevimi bitirdiğime göre dışarı çıkabilirim.)

– Look at those clouds; it looks like it’s going to rain.
(Şu bulutlara bak, yağmur yağacak gibi görünüyor.)

– You’re only allowed to bring one guest to the event.
(Etkinliğe yalnızca bir misafir getirmene izin var.)

– Come join us for lunch at the new restaurant in town.
(Şehirdeki yeni restoranda öğle yemeğine bize katıl.)

– The cat played with its toys for hours.
(Kedi, oyuncaklarıyla saatlerce oynadı.)

– He jumped over the fence and ran down the street.
(Çitin üzerinden atladı ve sokakta koşmaya başladı.)

– I will think about your offer and let you know tomorrow.
(Teklifini düşüneceğim ve yarın sana haber vereceğim.)

– I will be happy to help you also with your project.
(Projen konusunda sana ayrıca yardımcı olmaktan mutlu olurum.)

– The teacher asked us to come back to class after the break.
(Öğretmen, moladan sonra sınıfa geri dönmemizi istedi.)

– We had a snack after our workout at the gym.
(Spor salonundaki antrenmandan sonra bir atıştırmalık yedik.)

– You can use my phone to call your mom.
(Anneni aramak için telefonumu kullanabilirsin.)

– I have two meetings scheduled for this afternoon.
(Bugün öğleden sonra planlanmış iki toplantım var.)

– How do you prefer your coffee: black or with milk?
(Kahveni nasıl tercih edersin: sade mı yoksa sütlü mü?)

– Our team has been practicing every day to prepare for the game.
(Takımımız, maça hazırlanmak için her gün antrenman yapıyor.)

– He plans to work in finance after he graduates from college.
(Üniversiteden mezun olduktan sonra finans sektöründe çalışmayı planlıyor.)

– This is the first time I’ve visited this city, and I love it here.
(Bu şehri ilk kez ziyaret ediyorum ve burayı çok sevdim.)

– You did well on the exam; I’m proud of you.
(Sınavda iyi iş çıkardın; seninle gurur duyuyorum.)

– I’ll show you the way to the nearest subway station.
(Sana en yakın metro istasyonunun yolunu göstereceğim.)

– Even though it was raining, they still went for a walk.
(Yağmur yağıyor olmasına rağmen yine de yürüyüşe çıktılar.)

– I’m looking forward to reading new books this summer.
(Bu yaz yeni kitaplar okumayı dört gözle bekliyorum.)

– I want to travel to different countries and learn about their cultures.
(Farklı ülkelere seyahat etmek ve onların kültürlerini öğrenmek istiyorum.)

– Because it was a holiday, the office was closed.
(Tatil olduğu için ofis kapalıydı.)

– Any student can participate in the competition if they want.
(İsteyen her öğrenci yarışmaya katılabilir.)

– These flowers smell amazing; I’m so glad I bought them.
(Bu çiçekler harika kokuyor; onları aldığıma çok sevindim.)

– I will give you a call as soon as I arrive at the station.
(İstasyona varır varmaz seni arayacağım.)

– We spent the day at the zoo, seeing all the animals.
(Bütün günü hayvanat bahçesinde geçirerek tüm hayvanları gördük.)

– Most people prefer to stay in during bad weather.
(Çoğu insan kötü hava koşullarında evde kalmayı tercih eder.)

– Us too, we can’t wait for the weekend getaway!
(Biz de, hafta sonu tatilini sabırsızlıkla bekliyoruz!)

İngilizcede En Çok Kullanılan 100 Kelime Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

İngilizcede en çok kullanılan 100 kelime neden önemlidir?
Bu kelimeler, günlük konuşmaların ve yazılı metinlerin büyük bir bölümünü oluşturur. Dil öğrenenler için temel kelime dağarcığını geliştirmek açısından önemlidir.

İngilizcede en çok kullanılan 100 kelimeyi günlük hayatta nasıl daha fazla kullanabilirim?
İngilizce yazılar yazmak, konuşma pratiği yapmak ve İngilizce içerikler okumak veya dinlemek bu kelimeleri doğal olarak öğrenmenize yardımcı olur.

İngilizcede en çok kullanılan 100 kelime hangi seviyeler için uygundur?
Başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar her seviyede İngilizce öğrenenler için faydalıdır.

İngilizcede en çok kullanılan 100 kelimenin içinde hangi tür kelimeler bulunur?
Bu kelimeler arasında genellikle bağlaçlar, zamirler, temel fiiller, edatlar ve sık kullanılan sıfatlar yer alır.

Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?