İngilizce dilinde sıkça karşımıza çıkan ve pek çok farklı anlam içeren “take” fiili, dil öğrenenler için bazen kafa karıştırıcı olabilir. Ancak, bu fiilin çeşitli bağlamlardaki kullanımını anlamak, dil becerilerimizi geliştirmemize büyük ölçüde katkı sağlayabilir. Eğer “take” fiilinin kullanım alanlarını daha yakından keşfetmek istiyorsanız, doğru adrestesiniz.
İngilizce Take Ne Demek?
“Take” fiili, İngilizce dilinde birçok farklı anlam taşıyan ve çok yönlü bir terimdir. Temel anlamı, bir şeyi elde etmek, almak, götürmek, kabul etmek veya bir yere gitmek olarak bilinir. Ancak, “take” fiili çeşitli bağlamlarda farklı anlamlar kazanabilir.
İngilizce Take Anlamları ve Take ile İlgili Kalıplar
“Take” fiili, İngilizce dilinde pek çok farklı anlam taşıyan çok yönlü bir terimdir. Bu fiil, çeşitli bağlamlarda kullanıldığında farklı anlamlar kazanabilir. İşte “take” fiili ilgili bazı anlamlar ve kullanımlar:
Take / Alıp başka bir yere götürmek:
En yaygın olarak bilinen anlamı, “take” fiilinin bir şeyi veya birini bir yerden alıp başka bir yere götürmek anlamını taşımasıdır. Örneğin, “Take this water to your room” ifadesi, suyu alıp odaya götürmesini söyler.
Take / Satın Almak:
“Take” bir şeyi satın alırken de kullanılabilir. Örneğin, “I decided to take the beautiful painting I saw at the gallery yesterday.” ifadesi, galeride gördüğü tabloyu satın alacağını gösterir.
Take / Anlamak:
“Take” bir şeyi belli bir şekilde anlamak olarak kullanılabilir. Örneğin, “Please don’t take my criticism the wrong way; I’m just trying to help you improve.” ifadesi, yanlış anlaşılmamak için kullanılır.
Take off / İzin almak:
“Take off” fiili aynı zamanda izin almak için de kullanılabilir. Örneğin, “Can I take this friday off” ifadesi, cuma günü izin almak istediğini gösterir.
To Take / Kabul Etme:
“Take,” bir teklifi, daveti veya sorumluluğu kabul etme anlamında da kullanılabilir. Örneğin, “She took the job offer” ifadesi, iş teklifini kabul ettiği anlamına gelir.
Take / Yolculuk ve Hareket:
“Take,” bir yerden diğerine gitmek veya bir yolculuk yapmak anlamında kullanılabilir. Örneğin, “Let’s take a walk in the park” ifadesi, parkta bir yürüyüşe çıkmayı önerir.
Take / Zaman Harcama:
“Take,” bir eylemi gerçekleştirmek veya bir şeyi başarmak için harcanan zamanı ifade edebilir. Örneğin, “It takes a long time to learn a new language” ifadesi, yeni bir dil öğrenmenin uzun zaman aldığını belirtir.
Take / Sorumluluk Alma:
“Take,” bir sorumluluğu üstlenmek anlamında da kullanılabilir. Örneğin, “I’ll take care of the project” ifadesi, projenin sorumluluğunu üstleneceğini belirtir.
Take / Fotoğraf Çekme:
“Take,” fotoğraf çekmek anlamında da kullanılır. Örneğin, “Let’s take a picture together” ifadesi, birlikte fotoğraf çekmeyi önerir.
Take something away from something / Çıkarmak:
Bir şeyden bir miktar çıkarmak için kullanılır. Örneğin, “If you take 2 from 6, you get 4.” (6’dan 2 çıkarırsanız 4 kalır.) veya “I took out the trash.” (Çöpü dışarı çıkardım.) cümlelerinde take fiilinin bu anlamı kullanılmıştır.
Take it or leave it / ister kabul etme ister etme
“Take it or leave it kalıbı” ise ister kabul etme ister etme anlamına gelir ve teklifin değişmeyeceğine ifade eder. Örneğin, “He can’t take it anymore!” ifadesi, artık dayanamayacağını gösterir.
İngilizce Take ile İlgili Cümleler
-Take ile ilgili farklı anlamlarını ve kalıplarını içeren örnek cümleler:
-I will take the train to the city.
(Şehre trenle gideceğim.)
-Can you take a picture of us, please?
(Bize bir resim çekebilir misin, lütfen?)
-Let’s take a moment to appreciate the beauty of nature.
(Doğanın güzelliğini takdir etmek için bir an molası verelim.)
-She decided to take a short vacation to relax.
(Rahatlamak için kısa bir tatil yapmaya karar verdi.)
-It’s important to take responsibility for your actions.
(Eylemlerinizden sorumlu olmak önemlidir.)
-We should take the opportunity to learn new skills.
(Yeni beceriler öğrenme fırsatını değerlendirmeliyiz.)
-Don’t forget to take your keys before leaving the house.
(Evden çıkarken anahtarlarını almayı unutma.)
-He decided to take the job offer in another city.
(Başka bir şehirdeki iş teklifini kabul etmeye karar verdi.)
-Can you take care of the dog while I’m away?
(Ben uzaktayken köpeğe bakabilir misin?)
-Let’s take a break and grab a cup of coffee.
(Bir mola verip bir fincan kahve içelim.)
-She wants to take control of her own destiny.
(Kendi kaderinin kontrolünü ele geçirmek istiyor.)
-Take a deep breath and relax before the presentation.
(Sunumdan önce derin bir nefes al ve rahatla.)
-I always take notes during meetings to stay organized.
(Toplantılarda düzenli olmak için her zaman not alırım.)
-We should take pride in our achievements.
(Başarılarımızla gurur duymalıyız.)
-Can you take me to the airport tomorrow morning?
(Beni yarın sabah havaalanına götürebilir misin?)
-Let’s take a moment to reflect on the meaning of life.
(Hayatın anlamını düşünmek için bir an molası verelim.)
-He decided to take a chance and start his own business.
(Kendi işini kurma şansını değerlendirmeye karar verdi.)
-Don’t forget to take your medicine after meals.
(Yemekten sonra ilacını almayı unutma.)
-Can you take care of the paperwork for the project?
(Projedeki evrak işleriyle ilgilenebilir misin?)
-Let’s take a walk in the park this afternoon.
(Bu öğleden sonra parkta bir yürüyüş yapalım.)
İngilizce Take Kullanımı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
“Take” hangi anlamda kullanılır?
“Take” fiili bir şeyi almak, bir eylemi gerçekleştirmek, bir pozisyonu veya durumu kabul etmek gibi çeşitli anlamlara gelir.
“Take” üç hali nedir?
“Take” fiilinin üç hali şu şekildedir:
Base Form (Geniş Zaman – Infinitive): take
Simple Past (Diğer Zaman): took
Past Participle (Şimdiki Tam Zaman ve Diğer Zamanlarda): taken
“Take” örnek kullanımları nelerdir?
“I will take the bus to work.” (İşe otobüsle gideceğim.)
“Can you take a message for me?” (Benim için bir mesaj alabilir misin?)
“Let’s take a break and have some coffee.” (Mola verip biraz kahve içelim.)
“Take” ile “Get” arasındaki fark nedir?
Take ve get fiilleri, her ikisi de “almak” anlamına gelir ancak aralarında bazı önemli farklar vardır.
Take, aktif bir eylemi ifade eder. Örneğin, “I took a book from the table.” cümlesinde, kitap alma eylemini ben aktif olarak yapıyorum.
Get, pasif bir eylemi ifade eder. Örneğin, “I got a book from the table.” cümlesinde, kitap bana pasif olarak veriliyor.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?
