Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

İngilizce Restoran Diyalogları ve Türkçe Anlamları

İngilizce restoran diyalogları nelerdir? İngilizce müşteri-garson diyalogları nasıl kurulur? Yemekte İngilizce diyaloglar nasıl kurulur? Bu ve benzeri sorular İngilizce öğrenen kişiler tarafından sıklıkla soruluyor. İngilizce öğrenenler için restoran diyalogları ile ilgili bir kılavuz hazırladık.

Yemekte Geçen İngilizce Müşteri Garson Diyalogları (2-3 Kişilik)

İngilizce restoran diyaloglarını öğrenmek, sipariş verirken veya yemek ile ilgili konuşurken işinize yarayacaktır. Sizler için aşağıda restoran diyaloglarından örnekler düzenledik.

Diyalog 1:
Garson: Good evening, sir. Do you have a reservation? (İyi akşamlar bayım. Rezervasyonunuz var mı?)
Müşteri 1: Good evening. We don’t have a reservation. Is this seat free? (İyi akşamlar. Rezervasyonumuz yok. Bu masa boş mu?)
Garson: Yes, sir. Sit down, please. (Evet, bayım. Oturun, lütfen.)
Müşteri 1: Can we have the menu, please. (Menü alabilir miyiz, lütfen)
Garson: Here you are. (Buyurun.)
Müşteri 2: Can I have steak, please. (Biftek alabilir miyim, lütfen?)
Garson: Sure, madam. How would you like your steak? Rare or well-cooked? (Elbette, hanımefendi. Bifteğinizi nasıl istersiniz? Az pişmiş ya da çok pişmiş?
Müşteri 2: I like it rare. (Az pişmiş olsun.)
Garson: Would you like something to drink. (İçecek ister misiniz?)
Müşteri 2: I would like to have red wine. (Kırmızı şarap istiyorum.)
Müşteri 1: Is there any dish you can recommend? (Tavsiye edebileceğiniz bir yemek var mı?)
Garson: Seafood pasta is very delicious, sir. (Deniz ürünlü makarna çok lezzetlidir, bayım.)
Müşteri 1: Okay, I’ll have seafood pasta and red wine, please. (Tamam. Deniz ürünlü makarna ve kırmızı şarap alayım lütfen.)

Diyalog 2:
Garson: Good afternoon, sir. You can sit here. (Tünaydın, bayım. Buraya oturabilirsiniz.)
Müşteri: Thanks. Do you have salad? (Teşekkürler. Salatanız var mı?)
Garson: Yes, sir. You can find the salad list on the menu. (Evet, efendim. Salata listesini menüde bulabilirsiniz.)
Müşteri: Can I have chicken caesar salad, please. (Tavuklu sezar salata alabilir miyim, lütfen?)
Garson: Of course. What would you like to drink? (Tabii. Ne içersiniz.)
Müşteri: I’ll have an orange juice. (Portakal suyu alayım.)
Müşteri: The salad was great. Thank you. (Salata harikaydı. Teşekkürler.)

Diyalog 3:
Garson: Good morning. Would you like to sit in the garden or inside? (Günaydın. Bahçede mi oturmak istersiniz, içeride mi?)
Müşteri 1: We would like to sit in the garden. (Bahçede oturmak isteriz.)
Müşteri 2: Can I have a vegetable omelette, please. And coffee after the omelette. (Sebzeli omlet alabilir miyim lütfen. Ve omletten sonra kahve.)
Garson: Sure. (Tabii.)
Müşteri 1: I’ll have an English breakfast. Do you have dessert? (İngiliz kahvaltısı alayım. Tatlınız var mı?)
Garson: Yes, sir. Here’s the dessert menu. (Evet efendim. Buyrun, tatlı menüsü.)
Müşteri 1: I’d like to have a souffle after the breakfast, please. (Kahvaltıdan sonra sufle istiyorum, lütfen.)
Garson: Sure. (Tabii.)

Diyalog 4:
Müşteri 1: Good evening. Can we have a table by the window? (İyi akşamlar. Pencere kenarında bir masaya oturabilir miyiz?)
Garson: Yes, madam. You can sit here. Here’s the menu. (Evet hanımefendi. Buraya oturabilirsiniz. Menü burada.)
Müşteri 1: I’d like to begin with an appetizer before dinner. Would you recommend the Mediterranean salad? (Akşam yemeğinden önce aperitif ile başlamak istiyorum. Akdeniz salatasını önerir misiniz?)
Garson: Yes, madam. It is very delicious. What would you like as dinner? (Evet, hanımefendi. Çok lezzetlidir. Akşam yemeği olarak ne istersiniz?)
Müşteri 1: I’d like shrimp stew and soda. (Karides güveç ve soda alayım.)
Garson: Sure, madam.
Müşteri 2: I’d like to have green salad and chicken soup. (Yeşil salata ve tavuk çorbası alayım.)
Garson: Would you like the salad as an appetizer? (Salatayı aperitif olarak mı istersiniz?)
Müşteri 2: No, I’d like to have the salad with the soup. (Hayır, salatayı çorbayla birlikte istiyorum.)
Garson: Sure, would you like something to drink? (Tabii, içecek alır mısınız?)
Müşteri 2: I’ll have soda, too. (Ben de soda alayım.)

Restoranda Kullanılan İngilizce Kalıplar

Restoranlarda müşteriler ve garsonlar tarafından sıklıkla kullanılan belli kalıplar vardır. Bu kalıpları öğrenmek restoranlarda iletişim kurarken size fayda sağlayacaktır. Aşağıda restoranlarda sıklıkla kullanılan kalıpların listesi Türkçe karşılıklarıyla birlikte yer almaktadır.

What is the special for today? (Bugünün spesiyali nedir?)
Can I get another ____ please? (Bir tane daha ____ alabilir miyim?)
I would like ____ . ( ____ istiyorum.)
A table for four, please. (Dört kişilik bir masa lütfen.)
I’d like to book a table for two people for tomorrow evening. (Yarın akşam için iki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.)
Do you have reservation? (Rezervasyonunuz var mı?)
Is this table reserved? (Bu masa ayrılmış mı?)
Is this seat free? (Bu masa boş mu?)
Would you recommend the ____? ( ____ önerir misiniz?)
Can I order ____? ( ____ alabilir miyim?)
What is ____ like? ( ____ nasıl?)
Can I have the menu? (Menü alabilir miyim?)
Do you have ____? ( ____ var mı?)
Is there any ____ you can recommend? (Önerebileceğiniz ____ var mı?)
____ is very delicious. ( ____ çok lezzetlidir.)
How would you like your ____? ( ____ nasıl istersiniz?)
What is the local specialty? (Ünlü yöresel yemeğiniz nedir?)
May I have the check? (Hesabı alabilir miyim?)
The bill, please. (Hesap, lütfen.)
The food was great. (Yemek harikaydı.)
Keep the change. (Üstü kalsın.)

Restoranda Sıkça Kullanılan İngilizce Kelimeler

Restoranlarda yemeklerle veya siparişlerle ilgili bilgi vermek için sıklıkla kullanılan belli kelimeler vardır. Bu kelimeleri öğrenmek sipariş verirken ve yemeğiniz hakkında konuşurken işinize yarayacaktır. Aşağıda restoranlarda sıklıkla kullanılan kelimelerin listesi Türkçe karşılıklarıyla birlikte yer almaktadır.

İngilizce KelimeTürkçe KarşılığıOkunuşları
ReservationRezervasyonRezırveyşın
BookAyırtmakBuuk
It’s my treatBen ısmarlıyorumİts may triit
TipBahşişTip
CheckHesapÇek
BillHesapBil
AppetizerMeze, aperitif (yemekten önce tüketilen içki veya yiyecek)Epıtayzır
FruitMeyveFru(i)t
DessertTatlıDizört
VegetableSebzeVectıbıl
EntreeAra sıcakAntrey
OrderSipariş/sipariş vermekOrdır
WaitressKadın garsonVeytres
WaiterErkek garsonVeytır
MenuMenüMenyu
SteakBiftekSteyk
Olive oilZeytinyağıOliv oyl
WineŞarapVayn
Wine listŞarap listesiVayn list
VinegarSirkeVinıgır
CalamariKalamarKalımari
MusselsMidyeMasılz
ChickenTavukÇikın
MeatEtMiit
ShrimpKaridesŞrimp
FishBalıkFiş
SaladSalataSelıd
Salad dressingSalata sosuSelıd dresing
DinnerAkşam yemeğiDinır
LunchÖğle yemeğiLanç
BreakfastKahvaltıBrekfıst
SaltTuzSolt
DishYemekDiş
CheersŞerefeÇiırz
RecommendÖnermekRekımend
VegetarianVejetaryenVecıteryın
SeafoodDeniz ürünüSiifuud
PastaMakarnaPasta
CakePasta/kekKeyk
Local dishesYöresel yemeklerLokıl dişız

İngilizce Restoran Diyalogları ve Türkçe Anlamları ile İlgili Sık Sorulan Sorular

1. İngilizce Yemek Siparişi Nasıl Verilir?

İngilizcede yemek siparişi verirken kullanılan kalıplar ve Türkçe karşılıkları şunlardır:

I’d like ____ . ( ____ istiyorum.)
Can I order ____ . ( ____ alabilir miyim?)

2. İngilizce hesap nasıl istenir?

İngilizcede restoranlarda hesap istemek için kullanılan kalıplar ve Türkçe karşılıkları şunlardır:

The bill, please. (Hesap, lütfen.)
May I have the check, please. (Hesabı alabilir miyim, lütfen?)

3. İngilizcede restoran rezervasyonu nasıl yapılır?

İngilizcede restoran rezervasyonu yaparken kullanılan kalıplar ve Türkçe karşılıkları şunlardır:

I’d like to book a table for four people for Saturday evening. (Cumartesi akşamı için dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.)
I would like to reserve a table for two. (İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.)

4. İngilizce restoranda yemek hakkında tavsiye nasıl istenir?

İngilizcede restoranda yemek hakkında tavsiye istemek için kullanılan kalıplar ve Türkçe karşılıkları şunlardır:

Would you recommend the ____? ( ____ önerir misiniz?)
What is ____ like? ( ____ nasıl?)
Is there any ____ you can recommend? (Önerebileceğiniz ____ var mı?)

İngilizce Restoran diyalogları ve Türkçe Anlamları ile ilgili öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? Dilerseniz EnglishCentral’da bulunan 20.000’den fazla interaktif video derslerini inceleyebilir, kelime dağarcığınızı geliştirip telaffuz pratiği yapabilirsiniz. Dilerseniz öğrendiklerinizi canlı ve birebir İngilizce özel ders sırasında kişisel İngilizce öğretmeniniz ile tekrar edebilirsiniz. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

Billie Eilish – Bored Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
Someone Like You – Adele Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri