İngilizce öğrenirken özellikle de İngilizce konuşmayı öğrenirken diyalog kurmak en önemli noktalardan birisidir. Diyalog kurarken nelere dikkat edeceğinizi ve nasıl daha kolay diyalog kuracağınızı detaylıca açıklamak için bu içeriği hazırladık.
İngilizce Tanışma Diyalogları
İngilizce öğrenirken tanışma diyaloglarını öğrenmek günlük hayatta çokça kullanabilecek fırsatınız olacağı için oldukça kullanışlı bir pratiktir. Sizler için aşağıda tanışma diyaloglarından örneklerler hazırladık.
Hello.
(Merhaba.)
How is it going?
(Nasıl gidiyor?)
How are you?
(Nasılsın?)
Where are you from?
(Nerelisin?)
How old are you?
(Kaç yaşındasın?)
Where do you reside?
(Nerede oturuyorsun?)
What are your hobbies?
(Hobilerin nelerdir?)
İngilizce Konuşma Diyalogları (Örnekler)
Günlük hayatta kullanabileceğimiz diyalog kalıplarından en önemlilerini inceleyip öğrendikten sonra sırada bunları diyalog içinde kullanmak var. Yukarıdaki başlıkta öğrendiğiniz kalıpları nasıl diyalog içinde kullanacağınızı öğrenmek için aşağıdaki diyalog örneklerini inceleyiniz.
Ash: Hello, what is your name? (Merhaba, adın ne?)
Caleb: Hi, my name is Caleb, what’s yours? (Selam, adım Caleb, seninki nedir?)
Ash: Nice to meet you. What are you doing? (Tanıştığımıza memnun oldum. Ne yapıyorsun?)
Caleb: I’m waiting for a friend of mine, what about you? (Bir arkadaşımı bekliyorum, sen napıyorsun?)
Ash: What a coincidence! I’m also waiting for a friend. (Ne tesadüf! Ben de bir arkadaşımı bekliyorum.)
Caleb: We can wait together if you want. (İstersen beraber bekleyebiliriz.)
Ash: Sure! (Elbette!)
İngilizce Tanışma Diyalogları: Bir Parti Sohbeti
Alex: Hello, welcome to the party. (Merhaba, partiye hoş geldin.)
James: Hi, thanks. What’s your name? (Selam, teşekkürler. Adın nedir?)
Alex: I’m Alex, what’s yours? (Ben Alex, seninki nedir?)
James: James. Nice to meet you. (James. Tanıştığımıza memnun oldum.)
Alex: So James, are you a friend of the groom as well? (Peki James, sen de damadın arkadaşlarından birisi misin?)
James: No, I’m the brother of the bride. Are you a friend of the groom? (Hayır, ben gelinin kardeşiyim. Sen damadın arkadaşlarından birisi misin?)
Alex: Yes, he is my best friend. It was a nice chat but I have to welcome other guests, enjoy the afterparty! (Evet, o benim en yakın arkadaşım. Güzel sohbetti ama diğer konukları karşılamam lazım, düğün sonrası partisinin tadını çıkar.)
İngilizce Günlük Konuşma Diyalogları
Trevor: Hi! Did I make you wait for long? (Merhaba, seni çok beklettim mi?)
Calvin: Not at all, I just got here. (Alakası yok, ben de yeni geldim.)
Trevor: Oh, good. So, I’m Trevor. (Oh güzel, Öyleyse ben Trevor.)
Calvin: My name is Calvin, nice to meet you. (Benim adım Calvin, tanıştığımıza memnun oldum.)
Trevor: How long have you been working here? (Ne kadar süredir burada çalışıyorsun?)
Calvin: It must be at least two years. (En az iki yıl olmalı.)
Trevor: I hope I can stay here for two years too. (Umarım ben de iki sene kalabilirim burada.)
Calvin: Yeah, that would be great! (Evet, bu harika olurdu.)
İngilizce Konuşma Diyalogları: Rehber Eğitmene Danışmak
Mr. Bernard: Good morning Dolores, how are you doing today? (Günaydın Dolores, bugün nasılsın?)
Dolores: I’m trying to be fine, how are you doing Mr. Bernard? (İyi olmaya çalışıyorum, siz nasılsınız Bay Bernard?)
Mr. Bernard: I’m doing alright, thanks for asking. Now, what brings you here? (İyiyim, sorduğun için teşekkürler. Şimdi, seni buraya ne getirdi?)
Dolores: I need help with studying. No matter how hard I study, there’s still so much homework left to do. (Çalışmakla ilgili yardıma ihtiyacım var. Ne kadar çok çalışırsam çalışayım her zaman yapacak çok ödevim oluyor.)
Mr. Bernard: We can set a schedule for you to study. (Sana çalışman için bir program ayarlayabiliriz.)
Dolores: That would be great, thank you! (Bu çok iyi olurdu, teşekkürler!)
İngilizce İş Diyalogları
İngilizce’nin en çok kullanıldığı alanlardan birisi iş hayatı ve profesyonel hayattır. İngilizceniz hangi seviyede olursa olsun profesyonel ortamlarda konuşma yapmak veya diyaloga girmek sizin için endişe verici bir durum olabilir. Bu yüzden pratik yapmak çok önemlidir. Bunun için sizlere aşağıdaki örnekleri ve en çok kullanılan kalıpların bir araya geldiği başlıkları hazırladık.
Dear …
(Sayın …)
Intern
(Stajyer)
Promotion
(Terfi)
Employer
(İş veren)
Employee
(İşçi veya çalışan)
Salary
(Maaş)
Proficiency
(Verimlilik)
İş Dünyasından Örnek İngilizce Diyaloglar
Arnold: Good morning, Mr. Lawrence. (Günaydın, Bay Lawrence.)
Mr. Lawrence: Good morning, Arnold. Are the files that I wanted from you ready? (Günaydın Arnold. Senden istediğim dosyalar hazır mı?)
Arnold: They are about to be Mr. Arnold. There was a malfunction in the system. (Hazır olmak üzereler, Bay Arnold. Sistemde bir hata vardı.)
Mr. Lawrence: Did it affect the system so much? (Sistemi çok etkiledi mi ?)
Arnold: No, Mr Lawrence. It was a minor inconvenience. (Hayır, Bay Lawrence. Küçük bir sorundu.)
Mr. Lawrence: Alright, bring those files to my office when they are done. (Güzel, Bittiklerinde o dosyaları ofisime getir.)
Arnold: Sure thing, Mr. Lawrence. (Elbette, Bay Lawrence.)
Mülakatlar için Örnek İngilizce Diyalog
Employer: Welcome to our company, Miss Clark. (Şirketimize hoş geldiniz, Bayan Clark.)
Miss Clark: Hello, thank you. How are you today? (Merhaba, teşekkürler. Bugün nasılsınız?)
Employer: I’m alright, thank you for asking. How about you? (İyiyim, sorduğun için teşekkürler. Siz nasılsınız?)
Miss Clark: I’m okay, just excited to work with you. (İyiyim, sadece sizinle çalışmak için heyecanlıyım.)
Employer: Can you tell us about yourself and your education? (Bize kendinden ve eğitiminden bahseder misin?)
Miss Clark: Surely. I graduated from university as the top student in my department. I have to admit that I’m a very ambitious person and I’ve always followed your company in my student years. (Elbette. Üniversiteden bölüm birincisi olarak mezun oldum. İtiraf etmem gerekirse oldukça hırslı birisiyim ve öğrencilik yıllarımda hep şirketinizi takip ettim.)
Employer: Your resume looks pretty good Miss Clark. I’m sure we’ll keep in touch with you in the following weeks. (Özgeçmişiniz oldukça iyi görünüyor Bayan Clark. Eminim ki önümüzdeki haftalarda sizinle iletişim içinde olacağız.)
Seyahatler için İngilizce Diyaloglar
Belki de İngilizce diyalog kurmanın en çok işinize yarayacağı yer yurt dışı seyahatleriniz olabilir. Dilini öğrendiğiniz bir ülkede özellikle de temel ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için İngilizce diyalog kurabilmeniz kesinlikle şarttır. Şimdi karşılaşabileceğiniz olası durumlar hakkındaki kelimeleri ve diyalogları inceleyelim.
Check in
(Otele giriş yapmak)
Check out
(Otelden çıkış yapmak)
Key card
(Anahtar kart)
Room service
(Oda servisi)
Boarding time
(Uçağa biniş zamanı)
Customs
(Gümrük)
Departure time
(Uçağın kalkış zamanı)
Otel Rezervasyonları için Örnek İngilizce Diyaloglar
Customer: Hello. My name is Maeve, and I am calling to book a single room between 3rd of August and 24th of August. (Merhaba. Benim adım Maeve ve ağustosun üçü ile ağustosun yirmi dördü arasında tek kişilik bir oda tutmak için aramıştım.)
Customer Service: Hello Mrs. Maeve, of course! I will check if we are available on those dates right now. (Merhaba Bayan Maeve, elbette! O tarihlerde uygun olup olmadığımızı hemen kontrol edeceğim.)
Customer: OK, I’m waiting. (Tamam, bekliyorum.)
Customer Service: Turns out we are fully booked on those dates, are you available on another date? (Görünüşe göre o tarihlerde bütün odalarımız dolu, başka bir tarihte gelmeniz mümkün mü?)
Customer: Of course. Are you available between 17th of July and 2nd of August? (Elbette, haziranın on yedisi ile ağustosun ikisi arasında uygun musunuz?)
Customer Service: I will check those dates right away. (O tarihleri hemen kontrol ediyorum.)
Customer: I’m waiting. (Bekliyorum.)
Customer Service: We have a single room with a beach view on those dates. Do you want me to make a reservation? (O tarihler arasında sahil manzaralı tek kişilik bir odamız var. Rezervasyon yapmamı ister misiniz?)
Customer: Yes please, thank you. (Evet lütfen, teşekkürler.)
Havalimanı için Örnek İngilizce Diyaloglar
Customs Officer: Good morning sir. Can I see your passport? (Günaydın efendim, pasaportunuzu görebilir miyim?)
Traveller: Good morning, here’s my passport. (Günaydın, işte paraportum.)
Customs Officer: Where are you coming from? (Nereden geliyorsunuz?)
Traveller: I’ve flown here from Italy. (Buraya İtalya’dan uçtum.)
Customs Officer: What is the purpose of your visit? (Ziyaretinizin sebebi nedir?)
Traveller: I’m a tourist, I came for a vacation. (Ben bir turistim, tatil için geldim.)
Customs Officer: How many days will you stay? (Kaç gün kalacaksınız?)
Traveller: I’m going to stay for a week. (Bir hafta kalacağım.)
Customs Officer: You may pass, enjoy your visit sir. (Geçebilirsiniz, ziyaretinizin tadını çıkarın efendim.)
Traveller: Thank you, have a nice day. (Teşekkür ederim, iyi günler.)
Hastanede İhtiyaç Duyabileceğiniz Basit İngilizce Diyaloglar
Yabancı ülkelere ziyarete gittiğinizde başınıza bir şey gelmesi durumunda hastaneye gitmeniz gerekebilir. Bunun gibi durumlarda hastanede ve doktorla konuşurken kullanacağınız diyalogları ve kelimeleri bilmek önemlidir. Bu nedenle sizlere bu başlığı hazırladık.
Emergency
(Acil)
Ambulance
(Ambulans)
Headache
(Baş ağrısı)
Dizzy / Head spinning
(Baş dönmesi)
Puking
(Kusmak)
Fever
(Ateş)
Rash
(Kızarıklık)
İngilizce Hastane ve Doktor Diyalog Örneği:
Doctor: Welcome, What seems to be a problem sir? (Hoş geldiniz, problem neydi efendim?)
Patient: I can’t step on my right ankle. (Sağ ayak bileğime basamıyorum.)
Doctor: Did you hit it somewhere or did you fall on it? Sprained it maybe? (Bir yere mi vurdunuz ya da üstüne mü düştünüz? Burktunuz belki de?)
Patient: Nope, I was just sitting at home and all of a sudden, a sharp pain striked my ankle, now I can’t barely step on it. (Hayır, evde oturuyordum ve birden bire keskin bir acı saplandı, şimdi neredeyse üstüne basamıyorum.)
Doctor: That is weird, we should check with an X-Ray to be sure there’s nothing wrong with your bones. (Bu tuhaf, kemiklerinde bir sorun olmadığından emin olmak için röntgen çekmeliyiz.)
Patient: Whatever you suggest, doctor. (Siz ne önerirseniz, doktor.)
Yolculuk Esnasında Kaybolmamak İçin Basit İngilizce Diyaloglar
Dilini yeni öğrendiğiniz veya hala öğreniyor olduğunuz ülkede yolunuzu bulmak bazen oldukça zor olabilir. Kaybolmamak için etrafınızdaki insanlardan yardım almanız her zaman gideceğiniz yeri bulmak için en kolay yoldur. Bu nedenle size yolculuk esnasında kaybolmamak için basit İngilizce diyalogları hazırladık.
Turn right / left
(Sağa / sola dön)
Where is the hospital?
(Hastane nerede?)
I’m lost, can you help me?
(Kayboldum, bana yardım edebilir misin?)
Bus stop
(Otobüs durağı)
Continue forward.
(İleri doğru devam et.)
It’s on your right / left.
(Sağında / solunda)
How can I get there?
(Oraya nasıl gidebilirim?)
Yolculuk Diyalogları Örnek
Truist: Hello excuse me, I’m lost. Can you help me? (Merhaba, kusura bakmayın, ben kayboldum. Bana yardım edebilir misiniz?)
Local: Sure thing. Where were you trying to go? (Elbette. Nereye gitmeye çalışıyordunuz?)
Truist: My friend got really sick. I was trying to go to a hospital. (Arkadaşım çok hastalandı. Hastaneye gitmeye çalışıyordum.)
Local: Ah, I see. You’ve accidently walked too far. You should turn back from here and continue forward. After two streets the hospital will be on your left. (Ah, anladım. Yanlışlıkla fazla yürümüşsün. Buradan geriye dönüp ileriye doğru devam et. İki cadde sonra hastane solunda kalacak.)
Truist: Thank you so much, you have no idea how much of a trouble you saved me. (Çok teşekkür ederim, beni ne kadar zahmetten kurtardığına dair hiçbir fikrin yok.)
Local: You’re welcome, mate! Don’t mention it. (Rica ederim dostum! Lafı olmaz.)
Uyanma Diyalogları
İngilizce diyalog kurmak her zaman işinize yarayabilir, sabahları bile. Bu başlığın altında sabahları kullanabileceğiniz önemli diyalog parçalarını ve kelimeleri sizler için derledik.
Good morning.
(Günaydın)
What time is it?
(Saat kaç?)
A.M. (After midnight)
(Gece yarısından sonra, sabah saatleri için kullanılır.)
Breakfast
(Kahvaltı)
Coffee pot
(Kahve makinesi)
Get ready
(Hazırlanmak)
Alarm
(Alarm)
Uyanma Diyalogları Örnek
Christina: Good morning. (Günaydın.)
Maya: What time is it? (Saat kaç?)
Christina: It’s seven in the morning, you should get up if you don’t want to be late to your job. (Sabahın yedisi, işe geç kalmak istemiyorsan kalkman lazım.)
Maya: I must have forgotten to set up my alarm. (Alarm kurmayı unutmuş olmalıyım.)
Christina: Must be, I’m going out but there’s still coffee left in the coffee pot. (Öyle olmalı, ben dışarı çıkıyorum ama kahve makinesinde hala kahve var.)
Maya: Thank you, you’re the best flatmate ever. (Teşekkür ederim, sen en iyi ev arkadaşısın.)
Otobüs Diyalogları
Otobüse binmek, gitmeniz gereken durağa gitmek, nerede ineceğinizi sormak ve hatta otobüs durağının nerede olduğunu öğrenmek için sizler için hazırladığımız diyaloglardan ve anahtar kelimelerden yararlanabilirsiniz.
Bus stop
(Otobüs durağı)
Stop
(Durak)
Get off
(İnmek)
Take the bus
(Otobüsle gitmek)
How much further is it?
(Ne kadar uzakta?)
Route
(Rota)
Schedule
(Çizelge)
Otobüs Diyalogları Örnek
Claire: Hello, excuse me. I’m trying to get to the theatre. Which bus should I take? (Merhaba, kusura bakmayın. Tiyatroya gitmeye çalışıyorum. Hangi otobüse binmeliyim?)
Peter: You can get on any bus numbered 312. (312 numaralı herhangi bir otobüse binebilirsin.)
Claire: Thank you, but where is the bus stop for these buses? (Teşekkür ederim ancak bu otobüsler için olan otobüs durağı nerede?)
Peter: It’s right across the street. Oh and, the buses are going to take off in ten minutes. (Hemen caddenin karşısında. Oh ve otobüsler on dakika içinde kalkacak.)
Claire: I better hurry then, thank you! (Acele etsem iyi olur o halde, teşekkürler!)
Peter: You’re welcome. (Rica ederim.)
Emlakçı Diyalogları
Ev tutarken ya da ev satın alırken bilmeniz gereken oldukça fazla terim ve kelime vardır. Bu başlığın altında sizler için bu diyalog parçalarından en önemlilerini bir araya getirdik.
Flat
(Daire)
Apartment
(Apartman)
Bedroom
(Yatak odası)
X. floor
(X. kat)
Drawing room
(Misafir odası)
Rent
(Kira)
Owner
(Ev sahibi)
Emlakçı Diyalogları Örnek
Estate Agent: Hello, how can I help you today? (Merhaba, size bugün nasıl yardımcı olabilirim?)
Renter: Hi, I was looking for a flat for rent with two bedrooms. (Merhaba, iki yatak odalı kiralık bir eve bakıyordum.)
Estate Agent: I have two houses that match your description. (Tarifinize uygun elimde iki tane ev var.)
Renter: Good, when can I go to see them? (Güzel, ne zaman görebilirim?)
Estate Agent: We can go to the houses this afternoon, if you are available as well. (Eğer siz de müsaitseniz bugün öğleden sonra gidebiliriz.)
Renter: That would be great thank you. (Bu çok güzel olur, teşekkür ederim.)
Estate Agent: It’s my pleasure, I’ll see you in the afternoon sir. (Zevk bana ait, öğleden sonra görüşürüz efendim.)
İngilizce Diyaloglar Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
İngilizce diyalog nasıl yapılır?
İngilizce diyalog karşılıklı olarak iki ya da daha fazla kişiyle yapılır.
İngilizce diyalog ne demek?
İngilizce diyalog İngilizce olarak birden fazla kişinin konuşmasına verilen isimdir.
İngilizce tanışma diyalogları nelerdir?
İngilizce tanışma diyalogları birisiyle tanışırken kurduğunuz İngilizce diyaloglardır.
İngilizce pratik nasıl yapılır?
İngilizce pratik yapmak için İngilizce diyalogları çalışmak hem günlük hayatta kullanacağınız İngilizce’nizi geliştirir hem de İngilizce kelime dağarcığınızı arttırır.
İngilizce Diyaloglar ile ilgili öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? Dilerseniz EnglishCentral’da bulunan 20.000’den fazla interaktif video derslerini inceleyebilir, kelime dağarcığınızı geliştirip telaffuz pratiği yapabilirsiniz. Dilerseniz öğrendiklerinizi canlı ve birebir İngilizce özel ders sırasında kişisel İngilizce öğretmeniniz ile tekrar edebilirsiniz. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?