Basketbol terimlerinin İngilizce karşılıkları nelerdir? İngilizce basketbol terimlerinin Türkçe karşılıkları ve anlamları nelerdir? Bunlar ve benzeri sorularla karşılaşan İngilizce öğrencileri için İngilizce basketbol terimlerinin Türkçe karşılıkları, İngilizce basketbol terimlerinin kullanıldığı örnek cümleler ve İngilizce basketbol terimleri hakkında sıkça sorulan sorulardan oluşan bir içerik düzenledik.
İngilizce Basketbol Terimlerinin Türkçe Tanımları
Aşağıdaki tabloda sizler için İngilizce basketbol terimleri, terimlerin Türkçe okunuşları, Türkçe anlamları ve telaffuzları bir araya getirilmiştir.
İngilize Terim | Türkçe Anlamı | Türkçe Okunuşu | Telaffuzu |
---|---|---|---|
Air Ball | Potayı ve çemberi tamamen ıskalayan atış; topun çembere ve potaya değmemesi | Eyır Bol | |
Alley-oop | Rakip potaya yönelmiş bir takım arkadaşına atılan yüksek pas. | Alli-uup | |
Alternating-possession rule | Takımların karşılıklı olarak topu ele geçirdiği bir kural. | Alterneyting-pozeşşın rul | |
Assist | Takım arkadaşına pas atmak ve atılan topun sayı yapması. | Essist | |
Backboard | Potadaki çemberin monte edildiği kutu. | Bekboard | |
Back Court | Ofansta olan takımın potasından en uzaktaki saha bölümü. | Bek Kourt | |
Back Door Cut | Bir oyuncunun defansın arkasından hızlıca potaya ulaşması. | Bek Door Kat | |
Back Screen | Ofansta olan bir oyuncunun potadan uzaklaşarak takım arkadaşının defansın önünü kesmesine olanak sağlaması. | Bak Sıkriin | |
Ball Fake | Şut veya pas atacak gibi yapıp atmamak | Bol Feyk | |
Bang the Boards | Potadan dönen topu agresifçe kapmak. | Beng di Bords | |
Bank Shot | Potadan seken topun çemberin içine girmesi ve sayı olması. | Benk Şat | |
Baselines (Endlines) | Potaların arkasında sahanın bittiğine işaret eden çizgiler. | Beyzlayns (Endlayns) | |
Behind-the-back Pass | Vücudun arkasından yapılan pas. | Behaynd-di-bek-Pes | |
Blocked Shot | Potaya giderken bloklanan şut | Bılakd Şat | |
Blocking | Vücudu kullanarak bloklama. | Bıloking | |
Bonus Free-throw | Karşı takımın bir yarıda faul sayısını aşması ile diğer takımın hak kazandığı atış. | Bonus Fırii-trov | |
Bounce Pass | Atılan pasın diğer oyuncuya geçmeden önce yerden sekmesi. | Bauns Pes | |
Catch and Face | Bir pası yakalamak ve atış yapmadan önce direkt potaya dönmek. | Keç end Feys | |
Charging | Ofanstaki bir oyuncunun kural dışı olarak defanstaki bir oyuncuya faul yapması. | Çarcing | |
Chest Pass | Göğüsten göğüse yapılan çift elli pas. | Çest Pes | |
Clear Out | Topu taşıyan oyuncu için yer açmak. | Kıliir Aut | |
Court | Saha | Kourt | |
Corner | Sahanın çizgilerinin birleştiği köşe. | Kornır | |
Corner Shot | Köşeden atılan şut. | Kornır Şat | |
Cross Screen | Perdeleme için yan atılan adım. | Kıross Sıkriin | |
Cut | Ofasntaki bir oyuncu tarafından topu çalmak ya da atılan pası karşılamak için yapılan hamle. | Kat | |
Dead Ball | Oyunda olmayan top. | Ded Bol | |
Defense | Topa sahip olmayan takım. | Difens | |
Defense Rebound | Bir defans oyuncusu tarafından yapılan rebound. | Difens Ribound | |
Double Team | Ofanstaki bir oyuncuyu korumak için iki oyuncunun hamle yapması. | Dabıl Tiim | |
Down Court | Ofanstaki takımın potasına doğru hamle yapmak. | Dovn Kourt | |
Drive | Potaya basket atmak için nişan alarak hızlıca hareket etmek. | Dırayv | |
Dunk | Topu potaya kuvvetlice bastırmak. | Dank | |
Elbow | Kural dışı bir şekilde karşı takımın oyuncusuna dirsek atmak. | Elbov | |
Fake | Karşı takımının ofans oyuncusunu kandırmak. | Feyk | |
Fast Break | Karşı oyuncudan önce potaya varmak için saha boyunca koşmak. | Fast Bıreyk | |
Fishhook Cut | Hızlıca yön değiştirmek. | Fişhuuk Kat | |
Five-second Violation | Pas atmak için beş saniyeden uzun süre beklemek. | Fayv-sekınd Vayoleyşın | |
Guard | Topu çalma amacıyla karşı takımın oyuncusunu yakından takip etmek. | Gard | |
Hash Mark | Sahanın yarısını belirten işaret. | Heş Mark | |
Held Ball | Karşı takımlardan iki oyuncunun topu çalmaya çalışıp başarısız olması. | Held Bol | |
Help Side (Weak Side) | Sahanın topun olmadığı yarısı. | Help Sayd (Wiik Sayd) | |
Holding | Karşı takımın oyuncusunun hareketini el kullanarak engelleme. | Holding | |
Hoop | Pota. | Huup | |
Inside Cut | Ofans oyuncusunun takım arkadaşına pas atması ve hızlıca potaya pas beklemek için yönelmesi. | Insayd Kat | |
Jump Ball | Karşı takımlardan iki oyuncunun arasında duran hakemin maçı başlatmak amacıyla topu havaya atması. | Jamp Bol | |
L Cut | L şeklinde bir hamle, genelde çizgiyi geçen defans oyuncusu tarafından kullanılır. | El Kat | |
Live Ball | Oyunun içindeki top. | Layv Bol | |
Loading the Gun | Bilek hareketi kullanarak topu atmaya hazırlanmak. | Loding di Gan | |
Low Post | Potaya yakın alan. | Lov Post | |
Man-to-man Defense | Karşı takımların oyuncularının birbirini yakından izlemesi. | Men-tu-men Difens | |
Net | Potanın filesi. | Net | |
Offense | Topa sahip olan takım. | Ofens | |
Offensive Rebound | Ofans oyuncusu tarafından yapılan rebound. | Ofensif Ribound | |
Open | Bir defans oyuncusunun korumasız kalması | Opın | |
Out-of-Bounds | Sahayı belirleyen çizgilerin dışı. | Aut-of-baunds | |
Overhand lay-up Shot | Avuç içi potaya bakarken elin dışı ile atılan atış. | Ovırhend ley-ap Şat | |
Overhead Pass | İki el kullanarak kafa üstünden atılan atış. | Ovırhed Pes | |
Overtime | Berabere kalınan bir maçta verilen ek süre. | Ovırtaym | |
Paint | Serbest atış alanı. | Peynt | |
Palming | Topu taşıma. | Polming | |
Pass | Pas atmak ya da paslaşmak. | Pes | |
Period | Oyun süresinin bir kısmı; çeyrek ya da yarı. | Period | |
Perimeter | Faul halkasının dışındaki saha bölümü. | Perimıtır | |
Personal Foul | Bir oyuncuyla yaralayacak şekilde müdahale, faul yapılması. | Persınıl Fol | |
Pick | Ofans oyuncusunun perdeleme yapması. | Pik | |
Pivot | Ana pozisyon. | Pivot | |
Player-to-player Defense | Her bir oyuncunun karşı takımın bir oyuncusuna atandığı defans taktiği. | Pıleyır-to-pıleyır Difens | |
Point Guard | Korumanın topu kazandığı ve ofansif oynamaya başladığı bir strateji. | Point Gard | |
Possession | Topa sahip olmak. | Pozeşşın | |
Press | Çok yakından korumayı kapsayan bir defans stratejisi. | Pıress | |
Rebound | Top potaya çarpıp geri döndükten sonra topu tutmak. | Ribaund | |
Reverse Pivot | Geri adım atarken pivot ayağının üzerinden dönmek. | Rivers Pivot | |
Screen | Ofans oyuncusunun takım arkadaşıyla rakip oyuncunun arasına girerek takım arkadaşının potaya giden yolunu açması. | Sıkriin | |
Shot | Topu potaya atma. | Şat | |
Shot Clock | Topun potaya atılması için kalan süreyi takip eden bir alet. | Şat Kılok | |
Spacing | Ofans oyuncuları arasındaki mesafe. | Sıpeysing | |
Starting Lineup | Oyunun başlangıcındaki beş oyuncu. | Sıtarting Laynap | |
Strong side | Sahanın oyundaki topun olduğu bölümü. | Sıtrong Sayd | |
Swing-man | Hem korumada hem de forvette oynayan oyuncu. | Sıving-men | |
Technical Foul | Teknik faul, sonucunda takımlardan birine atış hakkı tanınır. | Teknikıl Fol | |
Timeout | Görevlilerden birisinin yaralanma sonucu oyunu durdurması ve strateji konuşmak için süre tanıması. | Taymaut | |
Tip Off | Oyunu başlatan zıplama. | Tip Of | |
Transition | Bir takımın ofanstan defansa ya da defanstan ofansa değişmesi. | Tıranzişın | |
Trap | İki defans oyuncusunun topu tutan oyuncuya yaptığı saldırı. | Tırep | |
Travelling (Walking) | Topu tutan oyuncunun iki adımdan daha az adım atması. | Tıraveling (Volking] | |
Turnover | Ofanstaki takımın topu defanstaki takıma vermesi. | Törnovır | |
Underhand Lay-up Shot | Avuç içinin topu yukarıya bakarak topu aşağıdan tutmasıyla yapılan atış. | Andırhend Ley-ap Şat | |
Up-court | Ofansın potaya doğru ilerlemesi. | Ap-kourt | |
V-cut | Hızlıca bir yönden diğerine dönerek atış yapılması. | Vi-kat | |
Zebra | Amerikadaki hakemlerin giydiği üniformalardan dolayı hakemlere takılan isim. | Zibra | |
Zone Defense | Bir defans oyuncusunun bir bölgeyi dikkatlice koruması. | Zon Difens | |
Zone Offense | Savunulan alana yapılan hücum. | Zon Ofens | |
Zone Press | Baskılanan alanın savunulması. | Zon Pıres | |
Zone Trap | Topun belli bir yerde sıkıştırıldığı bölgenin savunması. | Zon Tırep |
İngilizce Basketbol Terimleri Örnek Kullanımları
The offense was blocked successfully by the defense.
Ofans, defans tarafından başarıyla engellenmişti.
The ball was saved thanks to the screening player.
Top perdeleme yapan oyuncu sayesinde kurtarılmıştı.
That assist guaranteed the score.
Takım arkadaşına atılan pas skoru garantiledi.
The violent elbow caused the match to get a timeout.
O sert dirsek, maçın durdurulmasına sebep oldu.
The match was so fast that even zebra had a hard time keeping up with the match.
Maç o kadar hızlıydı ki hakem bile maçı takip etmekte zorlandı.
Both of the teams are close to each other by terms of strength, overtime was inevitable.
İki takım da güç açısından birbirine çok yakın, sürenin uzatılması kaçınılmazdı.
That dunk was so strong that I thought the basket was going to come off.
Topun potaya basılması o kadar kuvvetliydi ki potanın yerinden çıkacağını düşündüm.
The player who sprained his ankle with a reverse pivot is resting on the benches.
Pivot ayağının üstünden geri dönerken bileğini inciten oyuncu bankların üstünde dinleniyor.
The ball was saved by a fishhook cut.
Top hızlıca yön değiştirerek kurtarıldı.
That was an amazing shot.
Harika bir atıştı.
İngilizce Basketbol Terimleri Hakkında Sık Sorulan Sorular
Basketbol Reb ne demek?
Rebound’un kısaltmasıdır. Rebound potaya çarpıp geri dönen topun kapılmasıdır.
İngilizce Basketbolda 1, 2, 3, 4, 5 numara ne demek?
Basketbolda pozisyonlar birden beşe kadar numaralandırılmıştır ve bu numaraların forma numaralarıyla bir ilişkisi yoktur. Bir numaralı oyuncu oyun kurucu, iki numaralı oyuncu şutör, üç numaralı oyuncu kısa forvet, dört numaralı oyuncu uzun forvet ve beş numaralı oyuncu pivottur.
İngilizce Basketbolun terimleri nelerdir?
Basketbol terimlerinin İngilizce karşılığı “Basketball Terms” olarak çevrilir.
İngilizce Basketbol oynanan yerin adı nedir?
Basketbol oynanan yer yani saha İngilizce’ye “court” olarak çevrilir.
İngilizce Basketbol Terimleri ile ilgili öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? Dilerseniz EnglishCentral’da bulunan 20.000’den fazla interaktif video derslerini inceleyebilir, kelime dağarcığınızı geliştirip telaffuz pratiği yapabilirsiniz. Dilerseniz öğrendiklerinizi canlı ve birebir İngilizce özel ders sırasında kişisel İngilizce öğretmeniniz ile tekrar edebilirsiniz. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?