Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

İngilizce Bağlaçlar Konu Anlatımı

İngilizce bağlaçlar nelerdir? İngilizce bağlaçların cümle içindeki kullanımları nasıldır? İngilizcede Conjunctions anlamına gelen bağlaçlar hemen hemen her dilde cümledeki öğeleri bağlamada kullanılan öğelerdir. İngilizcede bağlaçlar birçok türde ayrılmaktadır. Bu içeriğimizde izler için İngilizce bağlaçlar ve Türkçeleri, bu İngilizce bağlaçların cümle içinde kullanımları hakkında bir konu anlatımı hazırladık.

Coordinating Conjunctions (Koordine eden bağlaçlar)

Koordine eden bağlaçlar, cümle içerisinde cümle içindeki bir veya birden fazla öğeyi birleştirmek için kullanılır. Bu bağlaçlar genelde günlük dilde sık olarak kullanılan bağlaçlardır. İngilizcede koordine eden bağlaçlar, “for”, “and”, “nor”, “but”, “or”, “yet” ve “so” olmak üzere 7 tanedir. Bu bağlaçlar FANBOYS şekline kısaltılabilir. Aşağıdaki tabloda bu bağlaçların ne olduğunu, anlamını ve örnek cümlelerini görebilirsiniz.

Coordinating ConjunctionsTürkçesiÖrnek Cümle
ForÇünkü, içinShe bought some candy for her children.
(Çocukları için şeker aldı.)
AndVeWell, I picked some chips and drinks for the party.
(Parti için cips ve içecek aldım.)
NorNe deHe does not eat aubergine nor fig.
(Ne patlıcan yiyor ne de incir.)
ButAmaI do like the town but I really hate the transportation.
(Şehri seviyorum ama ulaşımından nefret ediyorum.)
OrVeyaYou gotta choose; the hard way or the easy way.
(Seçmen gerekiyor; zor yol veya kolay yol.)
YetYine de, halbuki, amaWe spent half of our sources, yet the final work was perfect.
(Kaynaklarımızın yarısını harcadık, yine de biten iş mükemmeldi.)
SoBu yüzden/nedenleI had a money shortage so I took a shady job from a guy.
(Para sıkıntım vardı bu yüzden adamın birinde şüpheli bir iş aldım.)

Correlative Conjunctions (Benzer, ilişki sağlayan bağlaçlar):

Benzer, ilişki sağlayan bağlaçlar iki farklı yapıyı, cümleyi veya ikili kelime öbeğini bağlayan yapılardır. Bu bağlaçlar ikili kalıplardan meydana gelirler. İlişki sağlayan bağlaçlar “her ikisi de”,”her biri”,”ne şu ne bu” gibi anlamlar taşımaktadır. Not only..but also.., both..and.., either..or.., neither..nor.. bunlara örnektir.

Correlative ConjunctionsTürkçesiÖrnek Cümle
not only..but also..,Sadece .. değil, ayrıca…He not only bought a laptop but also a headset.
(Sadece bir laptop değil ayrıca bir kulaklık aldı.)
both..and..Hem…hem deI both like cakes and ice cream.
(Hem kek hem de dondurma seviyorum.)
either..or..Ya…ya da…You either choose the trip to Hawaii or you stay here.
(Ya Hawaii’ye bir geziye gitmeyi seçersin ya da burada kalırsın.)
neither..nor..Ne…ne deI neither want the shirt nor the sweater.
(Ne gömleği ne de kazağı istiyorum.)
whether….or…mi yoksa… miThey always always ask me whether I am sad or not.
(Bana her zaman mutsuz muyum yoksa değil miyim diye soruyorlar.)
not…but…değil…ama…Well, she is not clingy but careless.
(Darlayan bir değil ama umursamaz.)

Subordinating Conjunctions (Zarf bağlaçları):

İngilizce de subordinating conjunctions veya adverbial conjunctions olarak belirtilen zarf bağlaçları yer, zaman, neden, koşul, sonuç ve durum belirtirler. Zarf bağlaçları yapıları itibari ile farklı kullanım amaçları ve yerlerinde bulunabilirler. Zarf bağlaçları İngilizcede en çok bulunan bağlaçlardır. Bu bağlaçlar kendi içerisinde zaman belirten, mekan belirten, durum/şart-sonuç belirten, neden-sonuç belirten, amaç belirten zarf bağlaçları ve son olarak zıtlık ve ortaklık belirten zarf bağlaçlar olarak ayrılmaktadır.

Zaman Belirten Bağlaçlar

İngilizce zaman bildiren bağlaçlar bir eylemin zamanını belirtirler. İngilizcede en çok kullanılan bağlaç gruplarındandır.

Zaman Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
After-dan sonra, ardındanI will pick the bread after I get off the subway.
(Metrodan indikten sonra ekmek alıcam.)
Before-dan önce, öncesindeHe should’ve warned us before the events.
(Olaylar olmadan önce bizi uyarmalıydı.)
As long assüresince, -dığı süreceIt isn’t a problem for me as long as you are okay with it.
(Senin için uygun olduğu sürece bizim için bir problem değil)
Until-a kadarShe won’t be joining us until she finishes her homework.
(Ödevini bitirene kadar bizim yanımıza gelemeyecek.)
Whenever-dığındaI’ll be here whenever you need me.
(Ne zaman bana ihtiyacın olduğunda burada olucam.)
When-dığı zamanHe’ll start the car when we leave the bank.
(Bankadan çıktığımız zaman arabayı çalıştıracak.)
Whileiken, sırasındaThe crowd moved while the police gave the warnings.
(Polis uyarıları verirken kalabalık ilerledi.)
ThensonraShe walked around a bit then moved to the other side.
(Etrafta biraz yürüdekten sonra karşı tarafa geçti.)
Sinceden beriI have been here since the beginning.
(Başından beri buradayım.)
OnceGerçekleşir gerçekleşmezStart running once you heard the whistle.
(Düdüğü duyduğun gibi koşmaya başla.)
Nowşu anda, şimdiIt is all crystal clear now.
(Şu anda hepsi apaçık ortada.)
By the time-e kadar, -dığı zaman, -meden önceHe’ll be there by the time we arrive.
(Vardığımız zaman burada olacak.)
Duringsüresince, sırasındaDo not eat during the class.
(Ders sırasında yemek yemeyin.)
Immediately… anda, olur olmaz, -den hemen sonraThey vanished immediately after the crash.
(Kazadan sonra direkt ortadan kayboldular.)

Neden-Sonuç Belirten Bağlaçlar

İngilizce neden-sonuç belirten bağlaçlar Türkçe’ye benzer şekilde bir eylemin nedenlerini ve sonuçlarını belirtiler. Bu bağlaçlar aynı zamanda düz ilerleyen bir hikaye örgüsünü de bize gösterir.

Neden-Sonuç Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
AsÇünkü, içinHe went full bankrupt as he spent all his money.
(Tüm parasını harcadığı için iflas etti.)
As a result ofbunun bir sonucu olarak, sonucundaShe was arrested as a result of her actions.
(Davranışlarının bir sonucu olarak tutuklandı.)
Because:çünkü, dolayı, ziraI’ll go talk to her because I want to.
(Gidip onunla konuşucam çünkü canım öyle istiyor.)
Because ofdolayısıylaBecause of her actions, she was arrested.
(Davranışları dolayısıyla tutuklandı.)
Hencebundan dolayı, bu sebeptenWe’ll move the house, hence we will have a new neighborhood.
(Evi taşıyacağız, bundan dolayı da yeni bir mahallemiz olacak.)
Consequentlysonuç olarak, dolayısıylaI have a secret and consequently feel ashamed.
(Bir sırrım var ve dolayısıyla rezil hissediyorum.)
Eventuallyneticede, nihayetinde, eninde onundaHe will come into our terms eventually.
(Nihayetinde bizim şartlarımızı kabul edecek.)
Finallynihayet, en sonundaFinally, he accepted our terms.
(En sonunda şartlarımızı kabul etti.)
For that reasonbu nedenden dolayıI won’t be talking to you for that reason.
(Bu nedenden dolayı seninle konuşmayacağım.)
In that caseo haldeIn that case, you are a clown too.
(O halde sen de palyaçosun.)
Now that-dığından, mademNow that his parents moved, he can be free.
(Ailesi taşındığına göre artık özgür olabilir.)
On account ofnedeniyle, yüzündenThe President declined to deliver the speech himself, on account of a sore throat.
(Başkan boğaz ağrısı nedeniyle konuşma yapmayı reddetti.)
Seeing thatmadem, madem ki, yani, görünceSeeing that his friends left him, he started to change his behavior.
(Arkadaşlarının onu terk ettiğini görünce, davranışlarını değiştirdi.)
Since-diği için, -diğinden beriI won’t be talking to him since he acts irritating.
(Rahatsız edici davrandığı için onunla konuşmayacağım.)
Sobundan dolayı, haliyle, içinShe will be quitting school so she can take care of her family.
(Ailesine bakabilmek için okulu bırakacak.)
That’s whybu nedenle, bu yüzdenThat's why I stopped talking to her.
(İşte bu yüzden onunla konuşmayı bıraktım.)
Thereforebu nedenle, bu yüzdenTherefore, the detective found the criminal.
(Bu nedenden dolayı dedektif suçluyu buldu.)

Durum-Koşul Belirten Bağlaçlar

İngilizce durum koşul bağlaçları bir eylemin veya olayın hangi etkenlere bağlı olarak geliştiğini gösterir. Bu bağlaçlar aynı zamanda “keşke” anlamı taşıyacak şekilde de kullanılabilir.

Durum-Koşul Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
As if-miş/-mış gibiShe acts as if she is running the business.
(Sanki işyerinin sahibiymiş gibi davranıyor.)
As long as-dığı süreceI’m fine with it as long as you are as well.
(Sen tamam olduğun sürece bana sıkıntı yok.)
As far as-e göre, -e kadarAs far as I know, the teacher is at the school.
(Bildiğime göre hoca okulda.)
Only ifyalnızcaI would do it only if you promise to return the favor.
(Yalnızca sen de geri bir iyilik yapmaya söz verirsen yaparım.)
If onlykeşke, –ması şartıylaIf only I passed the school.
(Ah bir okulu bitireydim.)
On condition that:–ması şartıylaI will buy you the toy on the condition that you will behave nicely.
(Uslu davranman şartıyla sana oyuncağı alırım.)
In the event ofolursa, -dığı takdirdeBe ready for anything in the event of an apocalypse.
(Bir kıyamet olursa diye her şeye hazırlıklı olun.)
Just astam –dığında, gerçekleştiğinde, tam daJust as I thought.
(Tam da düşündüğüm gibi.)
Just in casegerçekleşirse, -e halindeAlways bring your extras, just in case for anything.
(Her zaman bir şey olması halinde yanına yedeklerini al.)
Supposing thatvarsayılırsa, ihtimalindeIt would be perfect supposing that you finish your job early.
(İşini erken bitirdiğini varsayarsak mükemmel olur.)
UnlessolmadıkçaThis train won’t go unless the last passenger arrives.
(Son yolcu gelmedikçe tren hareket etmeyecek.)
Provided thatkoşuluyla, şartıyla, zamanI believe she can achieve anything provided that she is guided well.
(Doğru yönlendirildiği zaman her şeyi başarabileceğine inanıyorum.)
Assuming thatVarsayıldığında, sanıldığında, düşünüldüğündeWe are assuming that your actions are the result of a trauma.
(Davranışlarının bir travmanı sebebi olduğunu düşünüyoruz.)
In case-se diyeWe drove fast, in case they kept chasing.
(Hala kovalamaya devam ediyorlarsa diye hızlı sürdük.)
In fact thataslında, hatta, doğrusuYes, she did; in fact, she's now taking an advanced driving test
(Evet yaptı, hatta şimdi ileri sürüş testinde.)
Even ifOlsa bile, -se bileI would call you even if I’m in another country.
(Başka bir ülkede olsam bile seni arardım.)
Indeedaynen, gerçekten, ciddenIndeed it is.
(Aynen öyle.)
Rather than-masındansa, -mektenseI would rather choose chicken than eggplant.
(Patlıcandansa tavuğu tercih ederim.)
Without-maksızın, madıkçaWe can’t do this without her help.
(Yardımı olmadan bunu yapamayız.)

Mekan Belirten Bağlaçlar

İngilizce mekan belirtilen bağlaçlar bir eylemin veya olayın nerede gerçekleştiğini gösterir. Bu bağlaçlar aynı zamanda geleceğe dair söz verme manasında kullanılabilir. (bknz. wherever)

Mekan Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
Where-dığı yerdeJust tell us where you are.
(Bize nerede olduğunu söyle.)
WhereverNerede olursa, her -dığı yerdeHe brings trouble wherever he goes.
(Nerede olursa olsun sorun çıkarıyor.)

Zıtlık Belirten Bağlaçlar

İngilizce zıtlık belirten bağlaçlar, zaman belirten bağlaçlar gibi sıkça kullanılmaktadır. Bu bağlaçlar özellikle akademik dilde yazılan makale gibi eserlerde sıkça kullanılmaktadır.

Zıtlık Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
Althoughbuna rağmen, -e karşınAlthough the heavy damage, mechanic was able to fix the car.
(Ağır hasara rağmen tamirci arabayı tamir edebildi.)
Converselytersine, aksineIn New Zealand, conversely, the Treaty of Waitangi process has produced much less controversy.
(Bunun tersine Yeni Zelanda'da Waitangi Antlaşması süreci çok daha az tartışma yarattı.)
Despitekarşın, rağmenDespite her attitude, she was able to get the job.
(Tavrına rağmen işi almayı başardı.)
Even soolsa bileHe doesn’t look sick but even so, he coughs.
(Hasta gözükmese bile öksürüyor.)
Even thougholsa bileI will try to get it even though its impossible.
(İmkansız olsa bile almaya çalışıcam.)
Howeverher ne şekilde, ..olsa da.., ancakHe is a reckless driver, however, he achieved to get a license.
(Her ne kadar dikkatsiz bir sürücü olsa da ehliyet almayı başardı.)
In contrast to-in aksineIn contrast to the public image, he managed to win.
(Kamu imajının aksine, kazanmayı başardı.)
In spite ofrağmenIn spite of his broken leg, he finished the marathon
(Kırık bacağına rağmen maratonu bitirdi.).
Neverthelessbununla beraber, yinede, buna rağmenThe math test was very difficult; nevertheless, she earned a good grade.
(Matematik testi çok zordu buna rağmen iyi bir not aldı.)
Nonethelessher şeye rağmenNonetheless, some progress had been made.
(Her şeye rağmen biraz gelişme sağlandı.)
No matterönemli olmasa da, … olursa olsunI can finish it no matter how hard it is.
(Ne kadar zor olursa olsun bitirebilirim.)
Otherwiseyoksa, aksi hâldeAll of the users should be banned, otherwise, terminated.
(Tüm üyeler yasaklanmalı aksi halde silinmeli.)
Though-duğu hâldeThough he was sad, he kept smiling.
(Mutsuz olduğu halde gülmeye devam etti.)
UnlessolmadıkçaHe would be gone unless she does something.
(Bir şey yapmazsa gidecek.)
Unlikeaksine, farklı olarakUnlike most people, she hates eating cake.
(Çoğu insanın aksine pasta yemeyi sevmiyor.)
Whether or notÖyle ya da böyleYou whether choose to leave or not.
(Ya gidersin ya da gitmezsin.)

Aynı Fikri Belirten Bağlaçlar

Zıtlık belirten bağlaçlara benzer olarak, İngilizce aynı fikri belirten bağlaçlar, zaman belirten bağlaçlar gibi sıkça kullanılmaktadır. Bu bağlaçlar özellikle akademik dilde yazılan makale gibi eserlerde sıkça kullanılmaktadır.

Aynı Fikri Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
Additionallybundan başka, ayrıcaAdditionally, we should get more snacks.
(Ayrıca daha çok abur cubur almalıyız.)
AlsoayrıcaWe should also visit them.
(Ayrıca onları da ziyaret etmeliyiz.)
As well as-e ilave olarak, birlikte, yanısıraShe likes cats as well as dogs.
(Kedilerin yanı sıra köpekleri de seviyor.)
Besidesayrıca, üstelik, zaten, bir de, ek olarakShe wants to learn other languages besides English and French.
(İngilizce ve Fransızcaya ek olarak başka diller de öğrenmek istiyor.)
FurthermoredahasıFurthermore, he left a multi-million dollar estate upon his death.
(Dahası, öldükten sonra multi milyonluk mülkü bıraktı.)
In additionhem de, ilaveten, üstelikHe got gifts in addition to the cake.
(Pastaya ek olarak hediyeler de aldı.)
MoreoverdahasıMoreover, he left a multi-million dollar estate upon his death.
(Dahası, öldükten sonra multi milyonluk mülkü bıraktı.)

Örnekleme Yaparken Kullanılan Bağlaçlar

Örnekleme yaparken kullanılan bağlaçlar İngilizcede bir durumun veya olayın benzer olaylarını veya bir maddenin başka değişkenlerini anlatmak için kullanılır.

Örnekleme Yaparken Kullanılan BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
For exampleörnek olarak, örneğin, meselaWell, you can visit great places in world. For example: …
(Dünyada mükemmel yerleri ziyaret edebilirsin, örnek olarak: …)
For instancemesela, örnek olarakWell, you can visit great places in world. For instance: …,
(Dünyada mükemmel yerleri ziyaret edebilirsin, mesela: …)

İstisna Durumlarda Kullanılan Bağlaçlar

İstisna durumlarda kullanılan bağlaçlar İngilizcede bir olayın istisna durumunu belirtmek için kullanılır.

İstisna Durumlarda Kullanılan BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
Apart from:-dışında, -başkaApart from one person, the room was empty.
(Bir kişi dışında oda boştu.)
Aside from-den başkaAside from her hobbies, she started to pick new courses.
(Hobilerinden başka yeni kurslar da aldı.)
Except thatharicinde, -dışındaHe is pretty rude expect that one time.
(O bir zaman dışında kendisi kaba biri.)

Amaç Belirten Bağlaçlar

Amaç belirten bağlaçlar bir olayın gerçekleşmesi için gereken eylemleri anlatır. Koşul bağlaçlarından farklı olarak bu bağlaçlarda gerçekleşmesi istenilen olay için yapılan eylem anlatılır.

Amaç Belirten BağlaçlarTürkçesiÖrnek Cümle
For the purpose thatbunun amacıylaThey bought tickets for the purpose that they can win the lottery.
(Piyangoyu kazanma amacıyla bilet aldılar.)
In order thatolması için, -sin diyeShe repeated the instructions slowly in order that he should understand.
(Anlasın diye talimatları yavaşça tekrar etti.)
So thatamacıyla, onun için, -mesi için, -sin diyeHe bought a car so that he can get to job faster.
(İşe daha hızlı gidebilsin diye araba satın aldı.)

İngilizce Bağlaçlar ve Türkçe Anlamları Hakkında Sık Sorulan Sorular

As hangi bağlaç?

As bir conjunction bağlacıdır. Ancak as bağlaç olarak bir çok farklı tür ve anlamda da kullanılmaktadır.

İngilizce bağlaçlar nelerdir?

İngilizce bağlaçlar cümledeki öğeleri bağlamada kullanılan öğelerdir.

Başlıca İngilizce zıtlık bağlaçları nelerdir?

Başlıca İngilizce zıtlık bağlaçları although, despite, however, in spite of gibi bağlaçlardır.

Başlıca İngilizce zaman bağlaçları nelerdir?

Başlıca İngilizce zaman bağlaçları after, before, as long as, until, when, while, since, once gibi bağlaçlardır.

Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

Eurythmics – Here Comes The Rain Again Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
Y2K Feat Bbno$ – LaLaLa Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri