Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

“If I was…” ve “If I were…” Arasındaki Fark Nedir?

“If I was” ve “If I were” ifadeleri, İngilizcede koşul cümlelerinde sıklıkla karşımıza çıkan yapılardır ve genellikle kafa karıştırıcı olabilir. Her iki ifade de geçmiş zaman yapıları gibi görünse de, anlamları ve kullanım alanları farklıdır. “If I was” daha çok geçmişte yaşanmış bir durumu veya olayı ifade etmek için kullanılırken, “If I were” hayali, varsayımsal ya da gerçekleşmesi mümkün olmayan durumları ifade eder. Bu ayrımı anlamak, özellikle resmi İngilizce yazımında ve doğru dilbilgisi kullanımı açısından önem taşır. Şimdi, bu farkları daha ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

“If I was…” Kullanımı

“If I was” ifadesi, geçmişte bir durumun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerine konuşmak veya belirli bir koşulun gerçek olabileceğini ifade etmek için kullanılır. Bu yapı, özellikle geçmişte yaşanmış ya da yaşanma ihtimali bulunan olaylara odaklanır ve gerçekliği ima eder. Resmi olmayan konuşmalarda “If I was” yaygın olarak kullanılsa da, resmi yazım ve dil bilgisi kurallarına uygunluk gerektiren durumlarda “If I were” tercih edilebilir. Bununla birlikte, “If I was” günlük dilde, samimi ve doğal bir hava yaratır.
Bu yapı, genellikle özür dileme, geçmiş bir durumu açıklığa kavuşturma veya bir varsayımda bulunma amacıyla kullanılır. Ayrıca, bir olayın sonuçlarına dair kişisel bir değerlendirme yapılırken tercih edilir.

-If I was late to the meeting, I apologize for any inconvenience. (Eğer toplantıya geç kaldıysam, verdiğim rahatsızlık için özür dilerim.)
-If I was rude to you yesterday, it was not my intention. (Eğer dün sana kaba davrandıysam, bu kesinlikle niyetim değildi.)
-If I was a bird, I could fly across the ocean. (Eğer bir kuş olsaydım, okyanus boyunca uçabilirdim.)
-If I was you, I would study harder for the exam. (Eğer senin yerinde olsaydım, sınav için daha çok çalışırdım.)
-If I was a teacher, I would make learning fun for the students. (Eğer bir öğretmen olsaydım, öğrenciler için öğrenmeyi eğlenceli hale getirirdim.)
-If I was living in a different city, I would explore more new places. (Eğer farklı bir şehirde yaşıyor olsaydım, daha fazla yeni yer keşfederdim.)
-If I was able to speak French, I would visit Paris more often. (Eğer Fransızca konuşabiliyor olsaydım, Paris’i daha sık ziyaret ederdim.)
-If I was in charge, I would change the school rules. (Eğer sorumlu olsaydım, okul kurallarını değiştirirdim.)
-If I was given the opportunity, I would try skydiving. (Eğer fırsat verilseydi, yamaç paraşütü yapmayı denerdim.)

“If I were…” Kullanımı

“If I were” ifadesi, dil bilgisi açısından doğru kabul edilen bir yapı olup genellikle hayali, varsayımsal veya gerçek dışı durumlar hakkında konuşmak için kullanılır. Bu yapı, İngilizce’de “subjunctive mood” olarak bilinen kipi temsil eder. Bu kip, özellikle resmi veya edebi yazımda tercih edilir ve bir durumun gerçek olmadığı ya da hayali olduğu açıkça belirtilmek istendiğinde devreye girer. “If I were,” aynı zamanda kişinin hayalleri, umutları veya bir şeyi farklı yapma isteği gibi durumları ifade etmek için de kullanılır. Bu kullanım, koşulun gerçek dışı olduğunu ya da gerçekleşme ihtimalinin olmadığını vurgular. Bu ifadeler, genellikle “would” gibi yardımcı fiillerle tamamlanır ve kişinin hayali bir durumu betimlemesine yardımcı olur. Örneğin, “If I were you” ifadesi, kişinin başka birinin yerine geçip farklı bir şey yapacağını ima eder. Ayrıca, edebi eserlerde ve şarkı sözlerinde bu yapı sıkça görülür, çünkü hayali durumlar ve duyguların derinliği bu ifade ile daha etkili bir şekilde vurgulanabilir.

-If I were you, I would take that opportunity. (Eğer senin yerinde olsaydım, o fırsatı değerlendirirdim.)
-If I were rich, I would travel to every country. (Eğer zengin olsaydım, her ülkeye seyahat ederdim.)
-If I were a superhero, I would save the world. (Eğer bir süper kahraman olsaydım, dünyayı kurtarırdım.)
-If I were you, I would apologize for my mistake. (Eğer senin yerinde olsaydım, hatam için özür dilerim.)
-If I were living in Paris, I would visit the Eiffel Tower every day. (Eğer Paris’te yaşıyor olsaydım, her gün Eyfel Kulesi’ni ziyaret ederdim.)
-If I were the president, I would improve education. (Eğer başkan olsaydım, eğitimi geliştirirdim.)
-If I were an astronaut, I would explore space. (Eğer bir astronot olsaydım, uzayı keşfederdim.)
-If I were a teacher, I would make learning more interactive. (Eğer öğretmen olsaydım, öğrenmeyi daha etkileşimli hale getirirdim.)
-If I were an artist, I would create beautiful paintings. (Eğer bir sanatçı olsaydım, güzel tablolar yapardım.)

“If I was…” vs “If I were…”?

“If I was” ve “If I were” İngilizce’de sıkça karşılaşılan iki farklı yapıdır, ancak kullanıldıkları bağlamlar ve dilbilgisel anlamları farklıdır. “If I was,” geçmişte gerçekleşmiş ya da olma ihtimali bulunan bir durumu ifade ederken, “If I were” ise tamamen hayali, gerçek dışı veya olasılığı olmayan durumlar için kullanılır. “If I was,” dil bilgisel olarak “indicative mood” (bildirme kipi) ile oluşurken, “If I were” “subjunctive mood” (dilek kipi) kullanılarak yapılır. Bu nedenle, “If I was” daha çok gerçek veya gerçekleşmiş olaylarla ilgili, “If I were” ise daha çok hayali ve varsayımsal durumlar için tercih edilir. “If I was” genellikle geçmişteki bir durumu sorgulamak ya da açıklamak için kullanılır. Örneğin, “If I was late to the meeting, I apologize” (Toplantıya geç kaldıysam, özür dilerim) veya “If I was wrong, please correct me” (Yanlışsam, lütfen beni düzeltin) gibi cümlelerde bu yapı kullanılır. Bu örneklerde, konuşan kişi geçmişte olmuş bir durumu kabul eder ve bunun üzerinde açıklama yapar. Diğer yandan, “If I were” hayali veya gerçek dışı bir durumu ifade eder. Bu yapı genellikle, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir durumu anlatırken kullanılır. Örneğin, “If I were you, I would take that job” (Eğer senin yerinde olsaydım, o işi kabul ederdim) veya “If I were a bird, I would fly around the world” (Eğer bir kuş olsaydım, dünya etrafında uçardım) gibi cümlelerde, kişi gerçekle bağdaşmayan, hayali bir durumu ifade etmektedir. Günlük konuşmalarda, özellikle resmi olmayan dilde, “If I was” bazen “If I were” yerine kullanılabilir. Örneğin, “If I was you” (Eğer senin yerinde olsaydım) ifadesi, dil bilgisi açısından hatalı olsa da, konuşmalarda yaygın olarak tercih edilebilir. Ancak resmi yazımda, varsayımsal durumlar için “If I were” kullanılması daha doğrudur çünkü bu yapı, dilek kipi kurallarına uygun olarak yapılmıştır ve dilbilgisel olarak daha doğru kabul edilir.

“If I was…” ve “If I were…” Arasındaki Fark Nedir Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

“If I was you” ifadesi doğru mu?

“If I was you” halk arasında yaygın olarak kullanılsa da, dil bilgisi açısından doğru kullanım “If I were you” olmalıdır. Bu, dilin subjunctive mood kuralına uyar ve doğru bir yapı oluşturur.

“If I were” sadece geçmiş için mi kullanılır?

“If I were” sadece geçmişteki bir durumu ifade etmez. Aynı zamanda şimdiki veya gelecekteki hayali durumlar için de kullanılabilir. Örneğin, “If I were you, I would use that opportunity ” (Eğer senin yerinde olsaydım, o fırsatı kullanırdım) gibi.

“If I were” yerine başka hangi yapılar kullanılabilir?

“If I were” yerine “If I had been” veya “If I had” gibi yapılar da kullanılabilir. Özellikle geçmişteki bir durumu anlatırken, bu yapılar subjunctive formu yerine daha uygun olabilir.

“If I were” sadece “I” için mi kullanılır?

“If I were” genellikle “I” için kullanılsa da, diğer özne zamirleriyle de kullanılabilir. Ancak, bu kullanım daha yaygın olarak “I” ile görüldüğü için, diğer zamirlerle “If I were” kullanımı daha nadirdir. Örneğin, “If he were here, he would help us” (Eğer burada olsaydı, bize yardımcı olurdu) gibi.

Would you like to put what you have learned into practice? You can access everything you need to learn English on a single platform! With 25-minute one-on-one live English lessons, 40-minute group lessons, more than 30,000 interactive videos, vocabulary learning tools, AI-supported tutor MiMi, quizzes, and interactive activities, EnglishCentral offers its users a personalized and quality education plan at an affordable price. How about registering for EnglishCentral now and starting to learn English?

Çocuklar İçin İngilizce – Meslekler
Sufjan Stevens- Fourth of July Şarkı Çevirisi Sözleri