Çocuklar için İngilizce Kursu- Seviye 6

İngilizce öğrenmek heyecan verici bir yolculuktur ve bu kurs, çocuklar için bu süreci eğlenceli hale getirmek için hazırlandı. Seviye 6’da, kelime dağarcığımızı geliştirirken iletişim becerilerimizi de güçlendireceğiz. Günlük hayatta karşımıza çıkabilecek farklı durumlar üzerinden yeni kelimeler ve ifadeler öğrenip bunları nasıl kullanacağımızı keşfedeceğiz.

Sizler için hazırladığımız bu kursta her ünite, farklı bir temayı ele alarak öğrenmeyi hem ilgi çekici hem de pratik hale getiriyor. Bu temalar sayesinde çocuklar, öğrendikleri kelimeleri ve kalıpları kendi deneyimleriyle ilişkilendirerek daha kalıcı bir şekilde öğreniyor. Aynı zamanda, doğal ifadeleri kullanarak kendilerini daha rahat ve akıcı bir şekilde ifade etme konusunda özgüven kazanıyorlar. Hadi, İngilizceyi keşfetmenin eğlenceli dünyasına birlikte adım atalım!

EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren

Çocuğunuzun öğrenme yolculuğunu bir adım daha ileriye taşımak ister misiniz? EnglishCentral Kids üzerinden erişebileceğiniz Top Kids kursları ile hem eğlenceli hem de eğitici bir İngilizce eğitimine hazır olun! Top Kids 6 kursumuz, temel konuları ele alan 8 üniteden oluşmaktadır. Her ünitede konuyla alakalı eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime çalışmaları ve quizlerle dolu dersler sizi bekliyor. Bu eğlenceli kursla çocuklarınız hem İngilizce öğrenecek hem de keyifli vakit geçirecek! Ücretsiz kayıt olun ve hemen keşfetmeye başlayın!

EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral’da farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz. Hemen ücretsiz kaydol, 20 dakikalık deneme dersi kazan!

Ünite 1- At the Park (Parkta)

Parklar, doğayla iç içe vakit geçirebileceğimiz, oyun oynayarak eğlenebileceğimiz ve aynı zamanda çevremizi güzelleştirebileceğimiz harika yerlerdir. Bu ünitede, parkta bulunan oyun alanlarını ve spor sahalarını keşfedecek, farklı aktiviteler hakkında bilgi edineceğiz.

Kelime Listesi

Beraber bu ünitede öğrenmemiz gereken kelime ve kalıplara bakalım.

İngilizcesi	Türkçesi
Seesaw	Tahterevalli
Slide	Kaydırak
Swing	Salıncak
Baseball field	Beyzbol sahası
Basketball court	Basketbol sahası
Tennis court	Tenis kortu
Bike path	Bisiklet yolu
Duck pond	Ördek göleti
Collect plastic bottles	Plastik şişe toplamak
Clean the statue	Heykeli temizlemek
Pick up litter	Çöp toplamak
Fill the sandbox	Kum havuzunu doldurmak
Plant trees	Ağaç dikmek
Weed the garden	Bahçedeki otları temizlemek
Paint the bench	Bankı boyamak
Clean up the trail	Patikayı temizlemek
Fly a kite	Uçurtma uçurmak
Play hide and seek	Saklambaç oynamak

Faydalı İngilizce Kalıplar

Parka gittiğimiz zaman kullanabileceğimiz cümleleri keşfedelim.

– We will not play on the seesaw.
(Tahterevalliye binmeyeceğiz.)

– Who will clean the bike path tomorrow?
(Yarın bisiklet yolunu kim temizleyecek?)

– Mark will clean the bike path tomorrow.
(Mark, yarın bisiklet yolunu temizleyecek.)

– Tomorrow, we won’t plant trees in the park.
(Yarın parkta ağaç dikmeyeceğiz.)

– Who will go on the slide?
(Kim kaydırakta kayacak?)

– Amy will go on the slide.
(Amy kaydırakta kayacak.)

– We won’t visit the duck pond today.
(Bugün ördek göletini ziyaret etmeyeceğiz.)

– Will you weed the garden this afternoon?
(Bu öğleden sonra bahçedeki otları temizleyecek misin?)

– Yes, I will weed the garden later today.
(Evet, bugün daha sonra bahçedeki otları temizleyeceğim.)

– I won’t swing on the swings today.
(Bugün salıncağa binmeyeceğim.)

– Who will collect the plastic bottles from the park tomorrow?
(Yarın parktaki plastik şişeleri kim toplayacak?)

– Sarah will collect the plastic bottles tomorrow.
(Sarah, yarın plastik şişeleri toplayacak.)

– We won’t paint the bench today.
(Bugün bankı boyamayacağız.)

– Who will clean the baseball field after the game?
(Oyundan sonra kim beyzbol sahasını temizleyecek?)

– The coach will clean the baseball field after the game.
(Antrenör, oyundan sonra beyzbol sahasını temizleyecek.)

– Will you clean the statue in the park?
(Parktaki heykeli temizleyecek misin?)

– Yes, I will clean the statue tomorrow.
(Evet, yarın heykeli temizleyeceğim.)

– We won’t clean up the trail today because it’s too rainy.
(Bugün patikayı temizlemeyeceğiz çünkü hava çok yağmurlu.)

– Who will fix the basketball court after the game?
(Oyundan sonra basketbol sahasını kim tamir edecek?)

– The repairmen will fix the basketball court.
(Tamirciler basketbol sahasını tamir edecek.)

– Will you pick up litter at the park today?
(Bugün parkta çöp toplayacak mısın?)

– No, I won’t pick up litter today.
(Hayır, bugün çöp toplamayacağım.)

– We won’t fly a kite tomorrow.
(Yarın uçurtma uçurmayacağız.)

– Who will repair the tennis court?
(Kim tenis kortunu tamir edecek?)

– Tom will repair the tennis court.
(Tom, tenis kortunu tamir edecek.)

– We won’t fill the sandbox today.
(Bugün kum havuzunu doldurmayacağız.)

– Who will play hide and seek at the park?
(Kim parkta saklambaç oynayacak?)

– Emily will play hide and seek with the others.
(Emily, diğerleriyle saklambaç oynayacak.)

Ünite 2- On the Street(Sokakta)

Sokaklar, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Her gün işe giden bir mühendis, fırından ekmek alan bir postacı veya sokakta hızla ilerleyen bir ambulans görebiliriz. Bu ünite, sokakta karşılaşabileceğimiz meslekleri, taşıtları ve önemli kavramları öğrenmemize yardımcı olacak.

Kelime Listesi

Bu ünitede öğrenmeniz gereken kelimelerin listesini sizin için hazırladık.

İngilizcesi	Türkçesi
Vet	Veteriner
Dentist	Diş doktoru
Pilot	Pilot
Mail carrier	Postacı
Baker	Fırıncı
Fastest	En hızlı
Engineer	Mühendis
Farmer	Çiftçi
Ambulance	Ambulans
Pick-up truck	Kamyonet
Garbage truck	Çöp kamyonu
Most creative	En yaratıcı
Camper	Karavan
Police car	Polis aracı
Minivan	Minivan
School bus	Okul servisi
Fire engine	İtfaiye aracı
Largest	En büyük

Faydalı İngilizce Kalıplar

Bu kalıpları kullanarak günlük İngilizce konuşma dilinizi geliştirebilirsiniz.

– Which vehicle is the fastest?
(Hangi araç en hızlıdır?)

– The fire engine is the fastest.
(İtfaiye aracı en hızlı olandır.)

– Which vehicle is the most important?
(Hangi araç en önemlidir?)

– The ambulance is the most important.
(Ambulans en önemli araçtır.)

– Who is the most creative?
(Kim en yaratıcıdır?)

– The baker is the most creative.
(Fırıncı en yaratıcı kişidir.)

– What is the largest vehicle?
(En büyük araç hangisidir?)

– The garbage truck is the largest.
(Çöp kamyonu en büyük araçtır.)

– Which vehicle is the most comfortable?
(Hangi araç en konforludur?)

– The camper is the most comfortable.
(Karavan en konforlu araçtır.)

– Who is the least patient?
(Kim en az sabırlıdır?)

– The farmer is not the least patient.
(Çiftçi en sabırsız kişi değildir.)

– Which vehicle is the most colorful?
(Hangi araç en renklidir?)

– The school bus is the most colorful.
(Okul otobüsü en renkli araçtır.)

– Which vehicle is the least powerful?
(Hangi araç en az güçlüdür?)

– The minivan is the least powerful.
(Minibüs en az güçlü araçtır.)

– Which vehicle is the most powerful?
(Hangi araç en güçlüdür?)

– The police car is the most powerful.
(Polis arabası en güçlü araçtır.)

– Who is the kindest?
(Kim en nazik kişidir?)

– The vet is the kindest.
(Veteriner en nazik kişidir.)

– Who is the least careful?
(Kim en dikkatsiz kişidir?)

– The dentist is not the least careful.
(Diş hekimi en dikkatsiz kişi değildir.)

– Who is the smartest?
(Kim en zekidir?)

– The engineer is the smartest.
(Mühendis en zeki kişidir.)

– Which vehicle is the smallest?
(Hangi araç en küçüktür?)

– The garbage truck is not the smallest.
(Çöp kamyonu en küçük araç değildir.)

– What is the biggest vehicle?
(En büyük araç hangisidir?)

– The police car is the biggest.
(Polis arabası en büyük araçtır.)

– Which vehicle is the strongest?
(Hangi araç en güçlüdür?)

– The pick-up truck is the strongest.
(Kamyonet en güçlü araçtır.)

Ünite 3- Physical Activity (Fiziksel Aktivite)

Hareket etmek, sağlıklı bir yaşamın en önemli parçalarından biridir! Fiziksel aktiviteler sadece bedenimizi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda eğlenmemizi ve enerjimizi artırmamızı sağlar. Bu ünitede, kış sporlarından takım oyunlarına, bireysel egzersizlerden su sporlarına kadar birçok farklı fiziksel aktiviteyi öğreneceğiz.

Kelime Listesi

Bu ünitenin kelime listesi aşağıda yer almaktadır.

İngilizcesi	Türkçesi
Ski	Kayakla kaymak
Ice-skate	Buz pateni yapmak
Snowboard	Snowboard ile kaymak
Sled	Kızakla kaymak
Snorkel	Şnorkelle dalış yapmak
Sail	Denize açılmak
Bike	Bisiklet sürmek
Jog	Koşu yapmak
Gymnastics	Jimnastik yapmak
Martial arts	Dövüş sanatları
Exercises	Egzersiz
Yoga	Yoga
Soccer	Futbol
Volleyball	Voleybol
Badminton	Badminton
Ping-pong	Masa tenisi
Tennis	Tenis
Baseball	Beyzbol

Faydalı İngilizce Kalıplar

Haydi fiziksel aktivitelerle ilgili kalıpları öğrenelim.

– Skiing is fun.
(Kayak yapmak eğlencelidir.)

– Ice-skating is exciting.
(Buz pateni yapmak heyecan vericidir.)

– Snowboarding is thrilling.
(Snowboard ile kaymak çok heyecan vericidir.)

– Sledding is awesome.
(Kızakla kaymak harikadır.)

– Snorkeling is relaxing.
(Şnorkelle dalış yapmak rahatlatıcıdır.)

– Sailing is adventurous.
(Yelkenliyle açılmak macera doludur.)

– Jogging is healthy.
(Koşu yapmak sağlıklıdır.)

– Biking is exciting.
(Bisiklet sürmek heyecan vericidir.)

– I enjoy doing gymnastics.
(Jimnastik yapmaktan keyif alırım.)

– He loves practicing martial arts.
(O, dövüş sanatları yapmayı çok sever.)

– They enjoy doing exercises.
(Onlar egzersiz yapmaktan keyif alır.)

– She likes doing yoga.
(O, yoga yapmayı sever.)

– We enjoy playing soccer.
(Biz futbol oynamaktan keyif alırız.)

– He doesn’t like playing volleyball.
(O, voleybol oynamayı sevmez.)

– She loves playing badminton.
(O, badminton oynamayı çok sever.)

– I enjoy playing Ping-Pong.
(Masa tenisi oynamaktan keyif alırım.)

– He doesn’t like doing gymnastics.
(O, jimnastik yapmayı sevmez.)

– She doesn’t enjoy playing soccer.
(O, futbol oynamaktan keyif almaz.)

Ünite 4- Values and Habits (Değerler ve Alışkanlıklar)

Değerler ve alışkanlıklar, günlük yaşamımızda nasıl hareket ettiğimizi ve başkalarına nasıl davrandığımızı belirler. Her bir alışkanlık, hayatımıza nasıl yön verdiğini ve sağlıklı alışkanlıklar oluşturmanın önemini anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, günlük aktivitelerimizde ve ilişkilerimizde nasıl daha dikkatli ve sorumlu olabileceğimizi keşfedeceğiz.

Kelime Listesi

Değerlerimiz, alışkanlıklarımız ve sıklık ile ilgili kelimeler bu listede yer alıyor.

İngilizcesi	Türkçesi
Waste food	Yiyecek israfı
Get angry	Sinirlenmek
Complain	Şikayet etmek
Pout	Surat asmak
Try new things	Yeni şeyler denemek
Say “please” and “thank you”	“Lütfen” ve “teşekkür ederim” demek
Follow rules	Kurallara uymak
Once a month	Ayda bir
Sometimes	Bazen
Share your things	Bir şeylerini paylaşmak
Sleep late	Geç yatmak
Watch too much TV	Çok fazla televizyon izlemek
Argue with people	İnsanlarla tartışmak
Eat junk food	Abur cubur yemek
Use sunscreen	Güneş kremi kullanmak
Help your parents	Ebeveynlerine yardım etmek
Once a week	Haftada bir
Twice a week	Haftada iki kere
Go to bed early	Erken uyumak
Study hard	Sıkı ders çalışmak
Never	Asla
Usually	Genellikle
Hardly ever	Nadiren
Often	Sıklıkla
Always	Her zaman
Every evening	Her akşam
On weekdays	Hafta içinde

Faydalı İngilizce Kalıplar

Öğrendiğimiz kelimeleri kalıplarla pekiştirmek, İngilizcemizi geliştirmede önemli rol oynar.

Sorular

– Do you ever waste food?
(Hiç yemek israf eder misin?)

– No, I never waste food.
(Hayır, asla yemek israf etmem.)

– Does he ever get angry?
(O, hiç sinirlenir mi?)

– Yes, he sometimes gets angry.
(Evet, bazen sinirlenir.)

– Do you ever complain about anything?
(Hiçbir şeyden şikayet eder misin?)

– I usually complain when I’m tired.
(Genellikle yorgun olduğumda şikayet ederim.)

– Does she ever pout?
(O, hiç surat asar mı?)

– No, she hardly ever pouts.
(Hayır, neredeyse hiç surat asmaz.)

– Do you ever try new things?
(Hiç yeni şeyler dener misin?)

– Yes, I often try new things.
(Evet, sık sık yeni şeyler denerim.)

– Do they ever say “please” and “thank you”?
(Onlar hiç “lütfen” ve “teşekkür ederim” der mi?)

– Yes, they always say “please” and “thank you.”
(Evet, her zaman “lütfen” ve “teşekkür ederim” derler.)

– Does he ever follow rules?
(O, hiç kurallara uyar mı?)

– Yes, he always follows rules.
(Evet, her zaman kurallara uyar.)

– Do you ever share your things?
(Eşyalarını hiç paylaşır mısın?)

– Yes, I usually share my things.
(Evet, genellikle eşyalarımı paylaşırım.)

Sıklık

– How often do you sleep late?
(Ne sıklıkla geç yatarsın?)

– I sleep late once a month.
(Ayda bir kez geç yatarım.)

– How often does he watch too much TV?
(O, ne sıklıkla çok fazla televizyon izler?)

– He watches too much TV every weekend.
(Her hafta sonu çok fazla televizyon izler.)

– How often do you argue with people?
(Ne sıklıkla insanlarla tartışırsın?)

– I argue with people sometimes.
(Bazen insanlarla tartışırım.)

– How often does she eat junk food?
(O, ne sıklıkla abur cubur yer?)

– She eats junk food once a week.
(Haftada bir kez abur cubur yer.)

– How often do you use sunscreen?
(Ne sıklıkla güneş kremi kullanırsın?)

– I use sunscreen every day when I go outside.
(Dışarı çıktığımda her gün güneş kremi kullanırım.)

– How often does he help his parents?
(O, ne sıklıkla ailesine yardım eder?)

– He helps his parents twice a week.
(Haftada iki kez ailesine yardım eder.)

– How often do you go to bed early?
(Ne sıklıkla erken yatarsın?)

– I go to bed early on weekdays.
(Hafta içi günlerinde erken yatarım.)

– How often do you study hard?
(Ne sıklıkla sıkı çalışırsın?)

– I study hard every evening.
(Her akşam sıkı çalışırım.)

Ünite 5- At School (Okulda)

Okulda geçirdiğimiz zaman, sadece derslerle sınırlı değildir. Çeşitli aktiviteler ve alanlar, öğrencilerin hem öğrenme hem de sosyal becerilerini geliştirmelerine olanak tanır. Bu ünitede, okulda gördüğümüz farklı yerleri ve yaptığımız aktiviteleri keşfedeceğiz.

Kelime Listesi

Bu kelime listesi, ünitemizde yer alan kelimeleri öğrenmenize yardımcı olacak.

İngilizcesi	Türkçesi
Cafeteria	Kafeterya
Computer room	Bilgisayar odası
Auditorium	Toplantı salonu
Hall	Koridor
Be quiet	Sessiz ol
Shout	Bağırmak
Get in line	Sıraya geç
Cut in line	Sırayı bölmek
Fascinating	Etkileyici
Difficult	Zor
Easy	Kolay
Useful	İşe yarar
Science	Bilim
Social studies	Sosyal bilgiler
English	İngilizce
Maths	Matematik
History	Tarih
Gym	Beden dersi
Art	Resim dersi

Faydalı İngilizce Kalıplar

Şimdi, öğrendiğimiz kelimeleri faydalı kalıplarda kullanalım ve pratik yapalım.

Kurallar

– You should be quiet in the library.
(Kütüphanede sessiz olmalısın.)

– You shouldn’t shout out in the auditorium.
(Toplantı salonunda bağırmamalısın.)

– You should always get in line before class.
(Her zaman dersten önce sıraya girmelisin.)

– You shouldn’t cut in line at the cafeteria.
(Kantin sırasına geçmemelisin.)

– You should help clean the computer room.
(Bilgisayar odasını temizlemeye yardımcı olmalısın.)

– You shouldn’t make noise in the hall during class.
(Ders sırasında koridorda gürültü yapmamalısın.)

– You should eat your lunch in the cafeteria.
(Öğle yemeğini kantinde yemelisin.)

Dersler

– I think that English is fascinating.
(Bence İngilizce büyüleyici.)

– She thinks that math is difficult.
(O, matematiğin zor olduğunu düşünüyor.)

– We think that history is easy.
(Biz, tarihin kolay olduğunu düşünüyoruz.)

– They think that the gym is useful.
(Onlar, beden dersinin faydalı olduğunu düşünüyorlar.)

– I think that science is fascinating.
(Bence bilim büyüleyici.)

– He thinks that art is difficult.
(O, sanatın zor olduğunu düşünüyor.)

– I think that social studies is useful.
(Bence sosyal bilgiler faydalı.)

– She thinks that we should study more.
(O, daha fazla çalışmamız gerektiğini düşünüyor.)

They think that we shouldn’t waste time.
(Onlar, zaman kaybetmememiz gerektiğini düşünüyorlar.)

Ünite 6- Getting Sick (Hastalanmak)

Hastalanmak, herkesin zaman zaman deneyimlediği bir durumdur. Bu ünitede, sık karşılaşılan hastalıklar ve bunlarla başa çıkma yöntemleri hakkında İngilizce kelimeleri öğreneceğiz. Hastalandığında yapabileceğiniz çeşitli şeyleri, örneğin yatakta kalmak, ilaç içmek veya doktoru aramak gibi ifadeleri de inceleyeceğiz.

Kelime Listesi

Kelime listemizde, kulak ağrısından grip ve öksürüğe kadar pek çok yaygın hastalık yer alıyor.

İngilizcesi	Türkçesi
An earache	Kulak ağrısı
A stomach ache	Karın ağrısı
A sore throat	Boğaz ağrısı
A cold	Soğuk algınlığı
A fever	Ateş
A flu	Grip
A cough	Öksürük
Stay in bed	İstirahat etmek
Take medicine	İlaç iç
Call the doctor	Doktoru ara
Put on ointment	Merhem sür
Put in drops	Damla damlat
Go to the clinic	Kliniğe git
Take temperature	Ateş ölç
Take a nap	Uyukla
Drink tea	Çay iç
Eat hot soup	Sıcak çorba iç

Faydalı İngilizce Kalıplar

Bu kalıplar, hasta olduğunuzda kendinizi İngilizce ile ifade etmenize yardımcı olacak.

Hastalıklar

– Why did you miss the party?
(Neden partiye katılamadın?)

– Because I had a stomach ache.
(Çünkü karın ağrım vardı.)

– Why are you drinking tea?
(Neden çay içiyorsun?)

– Because I have a sore throat.
(Çünkü boğazım ağrıyor.)

– Why are you resting in bed?
(Neden yatakta dinleniyorsun?)

– Because I have a cold.
(Çünkü soğuk algınlığım var.)

– Why did you visit the doctor?
(Neden doktora gittin?)

– Because I had a fever.
(Çünkü ateşim vardı.)

– Why did you take medicine?
(Neden ilaç aldın?)

– Because I have a cough.
(Çünkü öksürüyorum.)

İyileşmek

– I stayed in bed, and I took medicine.
(Yatakta kaldım ve ilaç aldım.)

– She went to the clinic, but she didn’t call the doctor.
(Kliniğe gitti, ama doktoru aramadı.)

– I ate hot soup, and I took my temperature.
(Sıcak çorba içtim ve ateşimi ölçtüm.)

– He called the doctor, but he didn’t take any medicine.
(Doktoru aradı, ama ilaç almadı.)

– I put on ointment, and I put in drops.
(Merhem sürdüm ve damla kullandım.)

– She took medicine, but she didn’t stay in bed.
(İlaç aldı, ama istirahat etmedi.)

– I ate hot soup, and I drank tea.
(Sıcak çorba ve çay içtim.)

– He went to the clinic, but he didn’t take his temperature.
(Kliniğe gitti, ama ateşini ölçmedi.)

Ünite 7- Travel Plans (Seyahat Planları)

Seyahat planları, farklı yerleri keşfetmek ve yeni deneyimler yaşamak için heyecan verici bir fırsattır. Bu ünitede, seyahatle ilgili temel İngilizce kelimeleri öğreneceğiz. Seyahat ettiğiniz yerleri anlatırken kullanabileceğiniz bu kelimeler, gezileriniz hakkında İngilizce konuşmayı daha kolay hale getirecek.

Kelime Listesi

Haydi beraber bu ünitenin kelime listesini inceleyelim.

İngilizcesi	Türkçesi
January	Ocak
February	Şubat
March	Mart
April	Nisan
May	Mayıs
June	Haziran
July	Temmuz
August	Ağustos
September	Eylül
October	Ekim
November	Kasım
December	Aralık
Last month	Geçen ay
This month	Bu ay
Next month	Önümüzdeki ay
South Korea	Güney Kore
China	Çin
The United States	Amerika Birleşik Devletleri
The United Kingdom	Birleşik Krallık
Australia	Avustralya
France	Fransa
Canada	Kanada
Mexico	Meksika
Germany	Almanya

Faydalı İngilizce Kalıplar

Bu kalıplar ve cümleler, seyahat ettiğiniz yerleri ve ne zaman seyahat ettiğinizi anlatmanıza yardım edecek.

Aylar

– What month was last month?
(Geçen ay hangi aydı?)

– It was January.
(Ocaktı.)

– What month is this month?
(Bu ay hangi ay?)

– It is February.
(Şubat.)

– What month is next month?
(Gelecek ay hangi ay?)

– It is March.
(Mart.)

– What month was last month?
(Geçen ay hangi aydı?)

– It was June.
(Haziran’dı.)

– What month is this month?
(Bu ay hangi ay?)

– It is July.
(Temmuz.)

– What month is next month?
(Gelecek ay hangi ay?)

– It is August.
(Ağustos.)

– What month was last month?
(Geçen ay hangi aydı?)

– It was October.
(Ekim’di.)

– What month is this month?
(Bu ay hangi ay?)

– It is November.
(Kasım.)

Ülkeler

– I’m going to visit South Korea in March.
(Mart ayında Güney Kore’yi ziyaret edeceğim.)

– She’s going to study in China next month.
(Gelecek ay Çin’de eğitim alacak.)

– We’re going to travel to the United States in December.
(Aralık ayında Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat edeceğiz.)

– He’s going to move to the United Kingdom in September.
(Eylül ayında Birleşik Krallık’a taşınacak.)

– They’re going to explore Australia this summer.
(Bu yaz Avustralya’yı gezecekler.)

– I’m going to try French cuisine in France.
(Fransa’da Fransız mutfağını deneyeceğim.)

– She’s going to see the Niagara Falls in Canada.
(Kanada’da Niagara Şelalesi’ni görecek.)

– We’re going to go on vacation to Mexico in June.
(Haziran ayında Meksika’ya tatil yapmaya gideceğiz.)

– He’s going to learn German in Germany.
(Almanya’da Almanca öğrenecek.)

Ünite 8- At the Festival (Festivalde)

Festivallere gitmek, eğlenceli ve renkli bir deneyimdir. Bu ünitede, çeşitli festival aktivitelerini ve festivallerde karşılaşabileceğiniz yiyecekleri öğreneceksiniz. Çocuklar, geleneksel festivallerde genellikle eğlenceli oyunlar, lezzetli yiyecekler ve çeşitli etkinliklerle vakit geçirirler. Haydi festivalde eğlenceli bir gün geçirirken kullanabileceğiniz kelimelerle tanışalım.

Kelime Listesi

Şimdi ise festivallerle ilgili kelimeleri beraber keşfedelim.

İngilizcesi	Türkçesi
Taco	Tako
Cheeseburger	Çizburger
Kebab	Kebap
Cotton candy	Pamuk şeker
Corn on the cob	Haşlanmış mısır
Sausage	Sosis
Snow cone	Kar külahı
Watch the parade	Geçit törenini izlemek
Go to a concert	Konsere gitmek
Drive bumper cars	Çarpışan arabalara binmek
See a puppet show	Kukla gösterisi izlemek
Buy a balloon animal	Balondan hayvan almak
Play a dart game	Dart oynamak
Get a face paint	Yüzünü boyatmak
Jump in the bounce house	Şişme evde zıplamak
Do karaoke	Karaoke yapmak
Eat food	Yemek yemek

Faydalı İngilizce Kalıplar

Öğrendiğimiz kelimeleri nasıl kullanacağımızı öğrenmek için bu kalıplara bakalım.

Yemekler

– I’m not going to eat a taco.
(Bir tako yemeyeceğim.)

– She’s not going to order a cheeseburger.
(Bir çizburger sipariş etmeyecek.)

– We’re not going to buy a sausage.
(Bir sosis almayacağız.)

– He’s not going to try a kebab.
(Bir kebap denemeyecek.)

– They’re not going to cook corn on the cob.
(Mısır pişirmeyecekler.)

– I’m not going to have a snow cone.
(Bir kar tanesi almayacağım.)

– She’s not going to eat cotton candy.
(Pamuk şeker yemeyecek.)

Aktiviteler

– What are you going to do?
(Ne yapacaksın?)

– I’m going to watch the parade.
(Geçit törenini izleyeceğim.)

– What’s he going to do?
(O ne yapacak?)

– He’s going to drive bumper cars.
(Çarpışan arabalara binecek.)

– What are they going to do?
(Onlar ne yapacak?)

– They’re going to see a puppet show.
(Bir kukla gösterisi izleyecekler.)

– What are we going to do?
(Biz ne yapacağız?)

– We’re going to buy a balloon animal.
(Balondan hayvan alacağız.)

– What’s he going to do?
(O ne yapacak?)

– He’s going to jump in the bounce house.
(Şişme evde zıplayacak.)

– What are you going to do at the fair?
(Panayırda ne yapacaksın?)

– I’m going to play a dart game.
(Dart oynayacağım.)

– What’s she going to do at the festival?
(Festivalde o ne yapacak?)

– She’s going to go to a concert.
(Bir konsere gidecek.)

EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren

Çocuğunuzun öğrenme yolculuğunu bir adım daha ileriye taşımak ister misiniz? EnglishCentral Kids, her yaş ve seviye için 25 dakikalık birebir derslerle eğlenceli ve başarılı bir eğitim sunuyor. Çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Öğretmenlerimizin asıl amacı, İngilizce bilen ve dünyayı görebilen çocuklar yetiştirmek olduğu için çocuklar eğlenerek İngilizce öğrenirler. Her dersin sonunda verilen ders raporları ile çocuğunuzun gelişimini takip edebilir ve eksikleri üzerine yoğunlaşabilirsiniz.
Bire bir derslere ek olarak, EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Çocuğunuz öğrendiği kelimeleri quizler ve kelime çalışmalarıyla pekiştirebilir, yapay zeka destekli öğretmenimiz MiMi ile sohbet ederek İngilizce pratiği yapabilirler. EnglishCentral Kids farkını kendi gözlerinizle görmek için ücretsiz bir şekilde kayıt olabilirsiniz. EnglishCentral Kids’e kayıt olduğunuzda bir adet ücretsiz deneme dersi kazanabilirsiniz.
Bu kursa EnglishCentral üzerinden erişebilir, çocuğunuzun öğrenmeye ve pratik yapmaya devam etmesini sağlayabilirsiniz!

Çocuklar için İngilizce Kursu- Seviye 6 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Sorulan Sorular
Çocuklar İngilizce öğrenmekte zorlanır mı?
Hayır, çocuklar küçük yaşlarda dillerini öğrenmeye daha yatkındırlar, bu yüzden İngilizce öğrenmeleri kolaydır.

Çocuklar İngilizce kelimeleri hızlı bir şekilde nasıl öğrenebilir?
Çocuğunuz İngilizce kelimeleri günlük hayatta sıkça karşılaşarak ve eğlenceli oyunlarla öğrenebilir. Örneğin kelime kartları, şarkıları ve videoları kullanabilirsiniz.

Çocukların İngilizcede öğrendiği kelimeleri unutmaması için ne yapılmalı?
Çocuğunuzun öğrendiklerini pekiştirmesi için düzenli tekrar yapmalısınız. Her gün kısa süreli tekrarlarla öğrendiklerini canlandırmasına yardımcı olun.

Çocukların İngilizce öğrenmeye başlaması için en uygun yaş nedir?
Çocuklar en erken 3 yaşından itibaren dil öğrenmeye başlayabilir. Ancak 6 yaşına kadar çocuklar daha hızlı ve doğal bir şekilde dil öğrenebilirler.

Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?