İngilizceyi öğrenmeye erken yaştan başlamak, daha hızlı ve verimli bir süreç sunar. Bu kursla, dil bilgisi kurallarını daha iyi anlayıp, yeni kelimeler ve ifadelerle daha uzun ve anlamlı cümleler kurabileceğiz. Hem günlük hayatta karşılaşabileceğimiz konulara odaklanacak hem de yeni konularla İngilizce becerilerimizi geliştireceğiz. Her üniteyle kelime dağarcığımızı genişleteceğiz, dil bilgisi ve bazı kalıpları günlük konuşmalarda nasıl kullanacağımızı da öğreneceğiz. İngilizce konuşarak arkadaşlarınızla sohbet etmek, çeşitli aktiviteler yapmak ve gününüzü anlatmak daha kolay olacak.
Ünite 1- A Birthday Party (Bir Doğum Günü Partisi)
Bir doğum günü partisi, arkadaşlarla eğlenceli vakit geçirmek için mükemmel bir fırsattır. Bu ünitede, doğum günü partilerinde yapılabilecek etkinlikleri öğreneceğiz. Parti hazırlıkları ve etkinliklerde kullanılan İngilizce kelimeler ve ifadeleri öğrenerek daha rahat iletişim kuracağız.
Kelime Listesi
Sizin için bir doğum günü partisiyle ilgili bilmemiz gereken kelimelerin listesini hazırladık.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Decorate the room | Odayı süslemek |
Wrap the present | Hediyeyi paketlemek |
Sign the card | Kartı imzalamak |
Frost the cake | Pastayı süslemek |
Plan the games | Oyunları planlamak |
Invite friends | Arkadaşları davet etmek |
Prepare the food | Yemeği hazırlamak |
Greet friends | Arkadaşları selamlamak |
Open presents | Hediye açmak |
Play musical chairs | Sandalye kapmaca oynamak |
Pick a prize | Ödül seçmek |
Watch the clown | Palyaçoyu izlemek |
Serve the cake | Pastayı servis etmek |
Color the party hats | Parti şapkalarını boyamak |
Help clean up | Temizlemeye yardım etmek |
Wash the dishes | Bulaşık yıkamak |
Clean up | Temizlemek |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Şimdi ise öğrendiğimiz kelimeleri cümlelerde kullanmayı öğrenelim.
– I decorated the room with balloons.
(Odayı balonlarla süsledim.)
– We prepared the food before the guests arrived.
(Misafirler gelmeden önce yemekleri hazırladık.)
– She served the cake to everyone at the party.
(Keki partiye gelen herkese servis etti.)
– He didn’t wrap the present in time.
(Hediyeyi zamanında paketlemedi.)
– They greeted their friends at the door.
(Kapıda arkadaşlarını karşıladılar.)
– We colored the party hats together.
(Parti şapkalarını birlikte boyadık.)
– She signed the card for her best friend.
(En iyi arkadaşı için kart imzaladı.)
– He opened his presents excitedly.
(Hediyelerini heyecanla açtı.)
– I frosted the cake with chocolate icing.
(Pastayı çikolatalı kremayla süsledim.)
– We didn’t play musical chairs this time.
(Bu sefer sandalye kapmaca oynamadık.)
– They helped clean up after the party.
(Partiden sonra temizlemeye yardımcı oldular.)
– She planned the games for the guests.
(Misafirler için oyunları planladı.)
– He picked a prize from the gift table.
(Hediye masasından bir ödül seçti.)
– We didn’t wash the dishes until the next morning.
(Bulaşıkları ertesi güne kadar yıkamadık.)
– They invited all their friends to the party.
(Tüm arkadaşlarını partiye davet ettiler.)
– The children watched the clown.
(Çocuklar palyaçoyu izledi.)
– We cleaned up after everyone left.
(Herkes gittikten sonra temizlik yaptık.)
Ünite 2- Spring at School (Okulda Bahar)
Bahar, okulda geçirdiğimiz zamanın daha eğlenceli hale geldiği bir dönemdir. Bu ünitede, okul bahçesinde yapılabilecek aktiviteleri keşfedeceğiz. Bu aktivitelerin İngilizcelerini ve örneklerini görerek günlük konuşmamıza yeni konular eklemiş olacağız.
Kelime Listesi
Bu kelime listesi, ünitede bahsedilecek olan konuları öğrenmenize yardımcı olacak.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Look for bugs | Böcek aramak |
Water plants | Bitki sulamak |
Fix the gate | Kapıyı tamir etmek |
Paint a fence | Çitleri boyamak |
Plant seeds | Tohum ekmek |
Pick lemons | Limon toplamak |
Pull weeds | Otları yolmak |
Watch birds | Kuşları izlemek |
Throw a ball | Top atmak |
Catch a ball | Topu yakalamak |
Hit a ball | Topa vurmak |
Eat outside | Dışarıda yemek yemek |
Blow bubbles | Baloncuk üflemek |
Dig a hole | Delik kazmak |
Make a sandcastle | Kumdan kale yapmak |
Sit under a tree | Bir ağaç altında oturmak |
Collect leaves | Yaprak toplamak |
Play with sand | Kumla oynamak |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Bu kalıplar, arkadaşlarınızla okul bahçesinde yapabileceğiniz aktiviteleri anlatmanıza yardım edecek.
– I pulled the weeds from the garden.
(Bahçedeki otları yoldum.)
– We blew bubbles.
(Baloncuk üfledik.)
– She watered the plants in the school garden.
(Okul bahçesindeki bitkileri suladı.)
– They watched the birds in the sky.
(Gökyüzündeki kuşları izlediler.)
– He dug a hole.
(Bir delik kazdı.)
– We painted the fence near the playground.
(Oyun alanının yakınındaki çiti boyadık.)
– I sat under a tree and read my book.
(Bir ağacın altında oturdum ve kitabımı okudum.)
– She picked lemons from the tree.
(Ağaçtan limonları topladı.)
– Did you look for bugs in the garden?
(Bahçede böcek aradın mı?)
– Yes, I did.
(Evet, aradım.)
– Did he fix the gate?
(Kapıyı tamir etti mi?)
– No, he didn’t.
(Hayır, etmedi.)
– Did they throw a ball to each other?
(Birbirlerine top attılar mı?)
– Yes, they did.
(Evet, attılar.)
– Did we make a sandcastle?
(Bir kumdan kale yaptık mı?)
– No, we didn’t.
(Hayır, yapmadık.)
– Did she eat outside with her friends?
(Arkadaşlarıyla dışarıda yemek yedi mi?)
– Yes, she did.
(Evet, yedi.)
Ünite 3- In Town (Şehirde)
Bu ünitede, mahallemizdeki yerleri keşfedecek ve yapabileceğimiz etkinliklerin İngilizcesini öğreneceğiz. Bu kelimeleri ve kalıpları öğrenince, arkadaşlarımızla konuşurken gün içinde neler yaptığımızı anlatmak çok daha kolay olacak.
Kelime Listesi
Şimdi bu ünitede öğrenmemiz gereken kelimelerin listesine bir bakalım.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Take the subway | Metroya binmek |
Go to the mall | Alışveriş merkezine gitmek |
Meet a friend | Bir arkadaşla buluşmak |
Buy a dress | Bir elbise satın almak |
Eat fried chicken | Kızarmış tavuk yemek |
Have a drink | İçecek içmek |
Get a haircut | Saç kestirmek |
See a movie | Film izlemek |
Himself | Kendi (erkek) |
Yourself | Kendin |
Myself | Kendim |
Ourselves | Kendimiz |
Herself | Kendi (kadın) |
Themselves | Kendileri |
Zoo | Hayvanat bahçesi |
Drugstore | Eczane |
Post office | Postane |
Supermarket | Süpermarket |
Department store | Alışveriş merkezi |
Restaurant | Restoran |
Bakery | Fırın |
Clothing store | Kıyafet dükkanı |
Coffee shop | Kahve dükkanı |
Toy store | Oyuncak dükkanı |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Gün içinde mahallemizde gördüğümüz mekanları ve yaptığımız aktiviteleri anlatmamıza yardımcı olacak kalıpları öğrenelim.
Aktiviteler
– What did you do yesterday?
(Dün ne yaptın?)
– I took the subway to the mall.
(Metroyla alışveriş merkezine gittim.)
– Where did you go last weekend?
(Geçen hafta sonu nereye gittin?)
– I went to the mall to meet a friend.
(Bir arkadaşımla buluşmak için alışveriş merkezine gittim.)
– Who did you meet at the mall?
(Alışveriş merkezinde kiminle buluştun?)
– I met my friend White.
(Arkadaşım White ile buluştum.)
– What did you buy at the mall?
(Alışveriş merkezinde ne aldın?)
– I bought a dress.
(Bir elbise satın aldım.)
– What did you have for lunch?
(Öğle yemeğinde ne yedin?)
– I ate fried chicken.
(Kızarmış tavuk yedim.)
– What did you drink at the cafe?
(Kafede ne içtin?)
– I had a drink.
(Bir içecek içtim.)
– Where did you go after the mall?
(Alışveriş merkezinden sonra nereye gittin?)
– I went to get a haircut.
(Saçımı kestirmeye gittim.)
– What did you do after the haircut?
(Saçını kestirdikten sonra ne yaptın?)
– I went to see a movie.
(Bir film izlemeye gittim.)
Yerler
– I went to the drugstore by myself.
(Eczaneye kendim gittim.)
– She went to the post office by herself.
(Postaneye kendi gitti.)
– We visited the zoo ourselves.
(Hayvanat bahçesini kendimiz ziyaret ettik.)
– He went to the clothing store by himself to buy a jacket.
(Ceket almak için kendi başına giyim mağazasına gitti.)
– They went to the coffee shop by themselves to relax.
(Kahve içmek için kendi başlarına kafeye gittiler.)
– I went to the supermarket by myself.
(Süpermarkete kendim gittim.)
– She went to the movie theater by herself to watch a movie.
(Bir film izlemek için sinemaya tek başına gitti.)
– He went to the toy store by himself to buy a gift.
(Hediye almak için kendi başına oyuncakçıyı ziyaret etti.)
– We went to the department store by ourselves to shop for clothes.
(Kendimiz alışveriş yapmak için mağazaya gittik.)
– I went to the restaurant by myself for dinner.
(Akşam yemeği için restorana kendim gittim.)
Ünite 4- Fun in Class (Sınıfta Eğlence)
Dersler sadece öğrenmekle sınırlı değildir, sınıfta eğlenceli vakit geçirmek de mümkündür! Bu ünitede, sınıfta yapılan keyifli aktiviteleri ve müzik aletlerini keşfedeceğiz. Bu üniteyle hem sınıf içi etkinliklerde kullanabileceğimiz İngilizceyi geliştirecek hem de öğrenmeyi daha eğlenceli hale getireceğiz.
Kelime Listesi
Bu kelime listesiyle okulda yapabileceğimiz eğlenceli aktiviteleri ve bazı enstrümanları öğreneceğiz.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Climb a rope | İpe tırmanmak |
Do sit-ups | Mekik çekmek |
Do a somersault | Takla atmak |
Jump up and down | Yukarı aşağı zıplamak |
Bounce a ball | Top sektirmek |
Run a race | Koşu yarışı yapmak |
Play volleyball | Voleybol oynamak |
Play an instrument | Enstrüman çalmak |
Jump rope | İp atlamak |
Well | İyi |
Quickly | Hızlıca |
Slowly | Yavaşça |
Badly | Kötü bir şekilde |
Happily | Mutlu bir şekilde |
Loudly | Yüksek sesle |
Softly | Yumuşakça/ alçak sesle |
Piano | Piyano |
Violin | Keman |
Flute | Flüt |
Drums | Davul |
Trumpet | Trompet |
Cello | Çello |
Recorder | Kayıt cihazı |
Guitar | Gitar |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Şimdi öğrendiğimiz kelimeleri İngilizce cümlelerde kullanabiliriz.
Aktiviteler
– I climbed a rope quickly.
(Hızlıca ipe tırmandım.)
– She did sit-ups slowly.
(O, yavaşça mekik çekti.)
– He did a somersault well.
(O, taklayı iyi bir şekilde attı.)
– We jumped up and down.
(Yukarı aşağı zıpladık.)
– I bounced the ball badly.
(Topu kötü bir şekilde sektirdim.)
– They ran a race quickly.
(Onlar hızlıca koşu yarışı yaptılar.)
– I jumped rope well.
(İyi bir şekilde ip atladım.)
– We played volleyball badly.
(Kötü bir şekilde voleybol oynadık.)
Enstrümanlar
– I played the piano softly.
(Piyanoyu alçak sesle çaldım.)
– How did she play the violin?
(O, kemanı nasıl çaldı?)
– She played it loudly.
(Yüksek sesle çaldı.)
– He played the flute quietly.
(O, flütü sessizce çaldı.)
– How did you play the drums?
(Sen davulları nasıl çaldın?)
– I played loudly.
(Yüksek sesle çaldım.)
– They played the trumpet softly.
(Onlar trompeti alçak sesle çaldılar.)
– How did you play the cello?
(Sen çelloyu nasıl çaldın?)
– I played it slowly.
(Yavaşça çaldım.)
Ünite 5- The Petting Zoo (Evcil Hayvan Çiftliği)
Evcil hayvanlar, özellikle çocuklar için çok eğlenceli ve öğretici olabilir. Bu ünitede, farklı hayvanları tanıyacak ve bu hayvanları karşılaştırarak, büyük ve küçük, hızlı ve yavaş gibi özellikleri öğrenip, İngilizce dilinde kıyaslamalar yapmayı keşfedeceğiz.
Kelime Listesi
Bu kelime listesi ile bazı hayvanların İngilizce karşılığını öğrenebilirsiniz.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Goat | Keçi |
Donkey | Eşek |
Rabbit | Tavşan |
Pony | Midilli |
Sheep | Koyun |
Llama | Lama |
Goose | Kaz |
Peacock | Tavus kuşu |
Horse | At |
Koala | Koala |
Bigger | Daha büyük |
Smaller | Daha küçük |
Friendlier | Daha dost canlısı |
Taller | Daha uzun |
Shorter | Daha kısa |
Happier | Daha mutlu |
Colorful | Renkli |
Gentle | Nazik |
Popular | Popüler |
Dangerous | Tehlikeli |
Comfortable | Rahat |
Expensive | Pahalı |
Crowded | Kalabalık |
Stubborn | İnatçı |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Bu İngilizce kalıplarla öğrendiğiniz kelimeleri pekiştirebilirsiniz.
– The goat is smaller than the horse.
(Keçi, attan daha küçüktür.)
– This chair is more comfortable than that sofa.
(Bu sandalye, o kanepeden daha rahattır.)
– The rabbit is gentler than the donkey.
(Tavşan, eşekten daha naziktir.)
– The peacock is more colorful than the goose.
(Tavus kuşu, kazdan daha renklidir.)
– The llama is taller than the pony.
(Lama, midilliden daha uzundur.)
– This table is shorter than the bookshelf.
(Bu masa, kitaplıktan daha kısadır.)
– The sheep is friendlier than the goat.
(Koyun, keçiden daha dost canlısıdır.)
– The lamp is taller than the bookshelf.
(Lamba, kitaplıktan daha uzundur.)
– The donkey is stubborn, but the rabbit is gentler.
(Eşek inatçıdır, ama tavşan daha naziktir.)
– The pony is bigger than the goat.
(Midilli, keçiden daha büyüktür.)
– The peacock is more colorful than the curtain.
(Tavus kuşu, perdeden daha renklidir.)
– This rug is more expensive than that one.
(Bu halı, şu halıdan daha pahalıdır.)
– The llama is friendlier than the goose.
(Lama, kazdan daha dost canlısıdır.)
Ünite 6- My Room (Benim Odam)
Odamız, kişisel alanımızdır ve burada kendimize ait pek çok eşya ve oyuncak bulunur. Bu ünitede, odamızdaki eşyalarla ve oyuncaklarla ilgili İngilizce kelimeleri ve kalıpları öğreneceğiz.
Kelime Listesi
Bu ünitede öğrenmemiz gereken kelimeleri sizin için listeledik.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Posters | Posterler |
Stuffed animals | Peluş oyuncaklar |
Robots | Robotlar |
Model airplanes | Maket uçaklar |
Shelf | Raf |
Toy box | Oyuncak kutusu |
Dolls | Oyuncak bebekler |
Cars | Arabalar |
Action figures | Aksiyon figürleri |
Coloring book | Boyama kitabı |
Puzzle | Yapboz |
Cushions | Yastık |
Sofa | Koltuk |
Gloves | Eldiven |
Scarf | Atkı |
Coat | Mont |
T-shirt | Tişört |
Sandals | Sandalet |
Raincoat | Yağmurluk |
Rain boots | Yağmur botları |
Rainy | Yağmurlu |
Muddy | Çamurlu |
Snowy | Karlı |
Cool | Serin |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Şimdi öğrendiğimiz kelimeleri cümlelerde kullanalım.
Eşyalar
– What do you have on your walls?
(Duvarlarında ne var?)
– I have posters on my walls.
(Duvarlarımda posterlerim var.)
– Do you like stuffed animals?
(Peluş oyuncakları sever misin?)
– Yes, I have many stuffed animals.
(Evet, birçok peluş oyuncağım var.)
– Do you have any robots?
(Robotların var mı?)
– Yes, I have a few robots in my room.
(Evet, odamda birkaç robotum var.)
– Where do you keep your model airplanes?
(Maket uçaklarını nereye koyuyorsun?)
– I keep my model airplanes on the shelf.
(Maket uçaklarımı rafta tutuyorum.)
– What’s in your toy box?
(Oyuncak kutunda ne var?)
– My toy box has dolls, cars, and action figures.
(Oyuncak kutumda oyuncak bebekler, arabalar ve aksiyon figürleri var.)
– Do you like coloring books?
(Boyama kitaplarını sever misin?)
– Yes, I love coloring books.
(Evet, boyama kitaplarını çok severim.)
– Do you enjoy doing puzzles?
(Yapboz yapmaktan hoşlanır mısın?)
– Yes, I enjoy solving puzzles.
(Evet, yapboz yapmaktan hoşlanırım.)
– Are there any cushions on your sofa?
(Koltuğunda yastıklar var mı?)
– Yes, there are a few cushions on my sofa.
(Evet, koltuğumda birkaç yastık var.)
Kıyafetler
– I wear gloves when it’s cold.
(Soğuk olduğunda eldiven takarım.)
– She wears a scarf when the weather is cool.
(Hava serin olduğunda atkı takar.)
– They wear coats when it’s snowy.
(Hava karlı olduğunda mont giyerler.)
– He wears a T-shirt when it’s hot.
(Hava sıcak olduğunda tişört giyer.)
– We wear sandals when it’s warm.
(Hava ılık olduğunda sandalet giyeriz.)
– You wear a raincoat when it’s rainy.
(Hava yağmurlu olduğunda yağmurluk giyersin.)
– I wear rain boots when it’s muddy.
(Çamurlu olduğunda yağmur botu giyerim.)
Ünite 7- Camping (Kamp Yapmak)
Bu ünitede, kamp yaparken ihtiyaç duyacağımız eşyaları ve yapabileceğimiz aktiviteleri keşfedeceğiz. Çadırlar, uyku tulumları, sırt çantaları gibi kamp eşyalarını tanıyacak, aynı zamanda doğada yapılacak yürüyüşler, ateş yakmak, fotoğraf çekmek gibi eğlenceli aktiviteleri öğrenip İngilizce kelimeleri kullanacağız.
Kelime Listesi
Hadi beraber bu ünite için hazırlanmış kelime listemize göz atalım.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Backpack | Sırt çantası |
Tent | Çadır |
Sleeping bag | Uyku tulumu |
Water bottle | Su şişesi |
Camera | Kamera |
Flashlight | El feneri |
First-aid kit | İlk yardım çantası |
Hiking boots | Yürüyüş botu |
Make a fire | Ateş yakmak |
Take photos | Fotoğraf çekmek |
Climb a mountain | Dağa tırmanmak |
Look at the stars | Yıldızlara bakmak |
Sleep in a sleeping bag | Uyku tulumunda uyumak |
Cook over a fire | Ateş üzerinde yemek pişirmek |
Put up a tent | Çadır kurmak |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Beraber kamp yapmakla alakalı olan örnek cümlelere bakalım.
– I have to pack my backpack.
(Sırt çantamı hazırlamam gerekiyor.)
– She has to set up the tent.
(Çadırı kurması gerekiyor.)
– We have to bring sleeping bags.
(Uyku tulumu getirmemiz gerekiyor.)
– They have to carry water bottles.
(Su şişesi taşımaları gerekiyor.)
– He has to take a camera.
(Bir kamera alması gerekiyor.)
– You have to wear hiking boots.
(Yürüyüş botu giymen gerekiyor.)
– I have to use a flashlight at night.
(Gece fener kullanmam gerekiyor.)
– She has to bring the first-aid kit.
(İlk yardım çantasını getirmesi gerekiyor.)
– I don’t have to set up the tent.
(Çadırı kurmam gerekmiyor.)
– She has to make a fire.
(Ateş yakması gerekiyor.)
– We have to take photos.
(Fotoğraf çekmemiz gerekiyor.)
– He doesn’t have to ride a horse.
(Ata binmesi gerekmiyor.)
– They have to climb a mountain.
(Bir dağa tırmanmaları gerekiyor.)
– I don’t have to look at the stars.
(Yıldızlara bakmam gerekmiyor.)
– She has to sleep in a sleeping bag.
(Uyku tulumunda uyuması gerekiyor.)
– We don’t have to cook over a fire.
(Ateş üzerinde yemek pişirmemiz gerekmiyor.)
Ünite 8- Around the House (Evin Etrafında)
Evin içinde ve etrafında yapmak zorunda olduğumuz ev işleri, günlük yaşamımızın bir parçasıdır. Bu ünitede, temizlik, yemek yapma, çamaşır yıkama gibi ev işlerini öğrenecek, aynı zamanda evde boş zamanlarımızda yapabileceğimiz eğlenceli aktivitelerin İngilizcelerini keşfedeceğiz.
Kelime Listesi
Bu kelime listesiyle üniteyle alakalı olan kelimeleri ve kalıpları öğrenebilirsiniz.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Make the bed | Yatağı toplamak |
Clean the room | Odayı temizlemek |
Put away toys | Oyuncakları toplamak |
Feed the dog | Köpeği beslemek |
Sweep the floor | Yeri süpürmek |
Set the table | Masayı dizmek |
Wash the car | Arabayı yıkamak |
Take out the trash | Çöpü çıkarmak |
Listen to music | Müzik dinlemek |
Read a poem | Şiir okumak |
Practice English | İngilizce çalışmak |
Talk with friends | Arkadaşlarla sohbet etmek |
Play cards | Kart oyunu oynamak |
Use the computer | Bilgisayarı kullanmak |
Play with the cat | Kediyle oynamak |
Watch movies | Film izlemek |
Sing a song | Şarkı söylemek |
Play games | Oyun oynamak |
Faydalı İngilizce Kalıplar
Bu İngilizce kalıpları, evde geçirdiğiniz zamanı anlatmak için kullanabilirsiniz.
Ev İşleri
– Do you have to make the bed every morning?
(Her sabah yatağını toplamak zorunda mısın?)
– Yes, I have to make the bed every morning.
(Evet, her sabah yatağımı toplamak zorundayım.)
– Does she have to clean her room?
(Odasını temizlemek zorunda mı?)
– No, she doesn’t have to clean her room.
(Hayır, odasını temizlemek zorunda değil.)
– Do they have to put away their toys?
(Oyuncaklarını toplamak zorundalar mı?)
– Yes, they have to put away their toys after playing.
(Evet, oyun oynadıktan sonra oyuncaklarını toplamak zorundalar.)
– Does he have to feed the dog?
(Köpeği beslemesi gerekiyor mu?)
– No, he doesn’t have to feed the dog today.
(Hayır, bugün köpeği beslemek zorunda değil.)
– Do we have to sweep the floor?
(Yeri süpürmek zorunda mıyız?)
– Yes, we have to sweep the floor.
(Evet, yeri süpürmemiz gerekiyor.)
– Do you have to set the table before dinner?
(Akşam yemeğinden önce masayı dizmen gerekiyor mu?)
– Yes, I have to set the table before dinner.
(Evet, akşam yemeğinden önce masayı dizmem gerekiyor.)
– Does she have to wash the car?
(Arabayı yıkaması gerekiyor mu?)
– No, she doesn’t have to wash the car today.
(Hayır, bugün arabayı yıkaması gerekmiyor.)
– Do they have to take out the trash?
(Çöpü çıkarmaları gerekiyor mu?)
– Yes, they have to take out the trash every evening.
(Evet, her akşam çöpü çıkarmaları gerekiyor.)
Aktiviteler
– I will listen to music later.
(Sonra müzik dinleyeceğim.)
– She will read a poem tomorrow.
(Yarın bir şiir okuyacak.)
– We will practice English this evening.
(Bu akşam İngilizce çalışacağız.)
– He will talk with friends after school.
(Okuldan sonra arkadaşlarıyla konuşacak.)
– They will play cards on the weekend.
(Hafta sonu kart oyunu oynayacaklar.)
– I will use the computer in the afternoon.
(Öğleden sonra bilgisayarı kullanacağım.)
– She will play with her cat after dinner.
(Yemekten sonra kedisiyle oynayacak.)
– We will watch movies tonight.
(Bu gece film izleyeceğiz.)
EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren
Çocuğunuzun öğrenme yolculuğunu bir adım daha ileriye taşımak ister misiniz? EnglishCentral Kids, her yaş ve seviye için 25 dakikalık birebir derslerle eğlenceli ve başarılı bir eğitim sunuyor. Çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Öğretmenlerimizin asıl amacı, İngilizce bilen ve dünyayı görebilen çocuklar yetiştirmek olduğu için çocuklar eğlenerek İngilizce öğrenirler. Her dersin sonunda verilen ders raporları ile çocuğunuzun gelişimini takip edebilir ve eksikleri üzerine yoğunlaşabilirsiniz.
Bire bir derslere ek olarak, EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Çocuğunuz öğrendiği kelimeleri quizler ve kelime çalışmalarıyla pekiştirebilir, yapay zeka destekli öğretmenimiz MiMi ile sohbet ederek İngilizce pratiği yapabilirler. EnglishCentral Kids farkını kendi gözlerinizle görmek için ücretsiz bir şekilde kayıt olabilirsiniz. EnglishCentral Kids’e kayıt olduğunuzda bir adet ücretsiz deneme dersi kazanabilirsiniz.
Bu kursa EnglishCentral üzerinden erişebilir, çocuğunuzun öğrenmeye ve pratik yapmaya devam etmesini sağlayabilirsiniz!
Çocuklar için İngilizce Kursu- Seviye 3 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Çocuklar için İngilizce öğrenmek ne kadar önemlidir?
İngilizce öğrenmek, çocukların dünya genelinde daha kolay iletişim kurabilmesini sağlar. Erken yaşta dil öğrenmek, dil becerilerinin gelişmesine yardımcı olur.
Çocuklara İngilizce öğretirken nelere dikkat edilmelidir?
Çocuklar için dil öğrenme süreci sabır gerektirir. Aşamalı bir şekilde, sıkıcı olmayan ve ilgi çekici aktivitelerle İngilizce dersleri yapılmalıdır.
İngilizce öğrenen çocuklar hangi becerileri geliştirir?
Çocuklar, İngilizce öğrenerek dil becerileri, dinleme, konuşma, okuma ve yazma gibi alanlarda gelişirler. Ayrıca, özgüvenlerini artırabilir ve diğer kültürlere olan ilgileri de artar.
Çocuklar İngilizceyi hızlı bir şekilde öğrenebilir mi?
Evet, çocuklar, uygun yöntemlerle ve doğru motivasyonla, İngilizceyi hızlı bir şekilde öğrenebilirler. Erken yaşta başlamak, dil öğrenme hızını artırabilir.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?