Atasözleri, nesiller boyunca aktarılan bilgelik dolu kısa ve öz sözlerdir. İnsanlar, yaşadıkları deneyimlerden dersler çıkararak bunları atasözleriyle ifade etmişlerdir. Bu sözler, bize hayat hakkında önemli mesajlar verir ve doğru kararlar almamıza yardımcı olur. İngilizce atasözleri de tıpkı Türkçe atasözleri gibi, insanların yaşadıklarından öğrendikleri bilgileri özetler. Günlük konuşmalarda, hikâyelerde, filmlerde ve derslerde sıkça karşımıza çıkar. İngilizce öğrenirken atasözlerini bilmek, kelime bilginizi geliştirmenin yanı sıra, İngiliz kültürünü daha iyi anlamanızı da sağlar. Ayrıca, bu tür ifadeler İngilizceyi daha doğal ve akıcı konuşmanıza yardımcı olur.
EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren
EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz. Hemen ücretsiz kaydol, 20 dakikalık deneme dersi kazan!
İngilizce Atasözlerini Öğrenmek Neden Önemli?
İngilizce atasözlerini öğrenmek, dil becerilerinizi geliştirmenin yanı sıra kültürel anlayışınızı da artırır. Atasözleri, insanların yüzyıllardır edindiği tecrübeleri kısa ve etkili bir şekilde anlatan ifadelerdir. Günlük konuşmalarda, yazılarda ve hatta iş dünyasında sıkça kullanılırlar. Bu nedenle, İngilizce atasözlerini bilmek, kendinizi daha doğal ve akıcı bir şekilde ifade etmenize yardımcı olur. Ayrıca, farklı durumlar için uygun atasözlerini kullanarak iletişim becerilerinizi geliştirebilir ve karşınızdakilerle daha güçlü bağlar kurabilirsiniz.
En Çok Kullanılan İngilizce Atasözleri
Şimdi en çok kullanılan İngilizce atasözlerine göz atalım! Bu atasözleri, günlük konuşmalarda sıkça karşımıza çıkar ve hayat hakkında önemli dersler verir.
1. Actions speak louder than words.
Yapılan şeyler, söylenenlerden daha önemlidir. Türkçede “Lafla peynir gemisi yürümez” atasözüyle yakın anlamlıdır.
Örnek: Tom promised his mother to clean the house but he didn’t. Actions speak louder than words.
(Tom annesine evi temizleyeceğine dair söz verdi ama yapmadı. Lafla peynir gemisi yürümez.)
2. Better late than never.
Geç olsun, güç olmasın.
Örnek: Even though she started studying the night before the exam, she still learned a lot. Better late than never!
(Sınavdan bir gece önce çalışmaya başlamış olmasına rağmen, çok şey öğrendi. Geç olsun, güç olmasın.)
3. A friend in need is a friend indeed.
Dost, kara günde belli olur.
Örnek: When Sarah was sick, Emily brought her food and medicine. A friend in need is a friend indeed!
(Sarah hastayken Emily ona yemek ve ilaç geçirdi. Dost kara günde belli olur.)
4. Don’t judge a book by its cover.
Kimseyi veya hiçbir şeyi dış görünüşüne göre yargılamayın.
Örnek: The restaurant looked very simple from the outside, but the food was delicious. Don’t judge a book by its cover.
(Restoran dışarıdan çok basit görünüyordu ama yemekler harikaydı. Dış görünüşe bakarak bir şeyi yargılamamalısın.)
5. Where there’s a will, there’s a way.
İstenirse her şey mümkündür.
Örnek: Jack wanted to learn to play the piano, so he practiced every day. Where there’s a will, there’s a way.
(Jack piyano çalmayı öğrenmek istedi, bu yüzden her gün pratik yaptı. İstenirse her şey yapılabilir.)
6. Look before you leap.
Türkçede “İki ölç, bir biç” atasözüyle aynı anlamdadır.
Örnek: Lily quit her job without finding a new one first. Her friends told her, “You should look before you leap!”
(Lily yeni bir iş bulmadan işi bıraktı. Arkadaşları ona “İki ölç, bir biç” dedi.)
7. The early bird catches the worm.
Türkçede “Erken kalkan yol alır” olarak kullanılır.
Örnek: Mia started to study early for her test. “The early bird catches the worm!” her dad said.
(Mia, ders çalışmaya erkenden başladı. Babası ona “Erken kalkan yol alır” dedi.)
8. Two heads are better than one.
Türkçede “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” atasözüyle aynı anlamdadır.
Örnek: Jake and Lisa worked on the project together and got an A. Two heads are better than one!
(Jake ve Lisa, projeyi beraber yaptılar ve A aldılar. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.)
9. Honesty is the best policy.
Dürüst olmak her zaman en iyi seçenektir.
Örnek: Kevin accidentally broke his mother’s vase but told her the truth. “Honesty is the best policy,” she said.
(Kevin, yanlışlıkla annesinin vazosunu kırdı ama ona gerçeği söyledi. Annesi “Dürüstlük her zaman en doğru yoldur” dedi.)
10. Practice makes perfect.
Pratik yapmak, kişiyi her zaman geliştirir.
Örnek: Maria played the violin every day, and now she performs beautifully. Practice makes perfect!
(Maria her gün keman çaldı ve şu an çok güzel çalıyor. Pratik yapmak mükemmelleştirir.)
11. Blood is thicker than water.
Ailenin her şeyden önce geldiğini vurgular.
Örnek: Even though John had many friends, when he needed help, his brother was the one who stood by him. “Blood is thicker than water,” John thought.
(John’un bir sürü arkadaşı olmasına rağmen yardıma ihtiyacı olduğunda yanında olan kişi kardeşiydi. John “Aile her şeyden üstündür” diye düşündü.)
12. An apple a day keeps the doctor away.
Sağlıklı beslenmek, hastalıktan korur. Türkçeye “elma giren eve doktor girmez” olarak çevrilebilir.
Örnek: Jane makes sure to eat healthy every day. After all, an apple a day keeps the doctor away.
(Jane her gün sağlıklı beslendiğinden emin olur. Sonuçta elma giren eve doktor girmez.)
13. All that glitters is not gold.
Dış görünüşe aldanmamak gerektiğini söyleyen bir atasözüdür.
Örnek: The new phone looked amazing, but after using it for a week, Jack realized all that glitters is not gold.
(Yeni telefon harika görünüyordu ama bir hafta kullandıktan sonra Jack görünüşe aldanmaması gerektiğini fark etti.)
14. Better safe than sorry.
Türkçede “Eşeğini sağlam kazığa bağla” olarak kullanılabilir.
Örnek: Sarah decided to bring an umbrella even though it wasn’t raining. “Better safe than sorry,” she thought.
(Sarah, yağmur yağmamasına rağmen yanına bir şemsiye almaya karar verdi. “Eşeğini sağlam kazığa bağla” diye düşündü.)
15. Beggars can’t be choosers.
Bir şeye ihtiyacı olan biri, seçeneğe sahip değildir. Türkçede “Misafir umduğunu değil bulduğunu yer” atasözü ile yakın anlamlıdır.
Örnek: Mark wanted a specific toy, but his mom explained, “Beggars can’t be choosers,” and bought him the one on sale.
(Mark belirli bir oyuncak istiyordu ama annesi “Bir şeye ihtiyacın olduğunda seçme şansın yoktur” dedi ve indirimde olan oyuncağı aldı.)
16. Slow and steady wins the race.
Yavaş ve dikkatli şekilde yapılan iş, başarıya gider.
Örnek: He didn’t rush through his studies, but slow and steady wins the race, and now he’s top of the class.
(Çalışmalarını hızlı bir şekilde yapmadı, ama yavaş ve istikrarlı olan kazanır, ve şimdi o, sınıfın en başarılısı.)
17. Curiosity killed the cat.
Fazla meraklı olmak, iyi bir şey değildir.
Örnek: I know you’re wondering about her personal life, but remember, curiosity killed the cat.
(Onun özel hayatını merak ettiğini biliyorum ama fazla merak zararlıdır.)
18. Every cloud has a silver lining.
Her işte bir hayır vardır.
Örnek: I lost my job, but every cloud has a silver lining. Now I have time to explore new career opportunities.
(İşimi kaybettim ama her işte bir hayır vardır. Şimdi yeni kariyer fırsatları keşfetmek için zamanım var.)
19. It’s better to give than to receive.
İyilik yapmak, her zaman iyilik görmekten üstündür. Türkçede “Veren el alan elden üstündür” olarak kullanılır.
Örnek: I love helping others during the holidays because it’s better to give than to receive.
(Tatillerde başkalarına yardım etmeyi seviyorum çünkü veren el alan elden üstündür.)
20. The apple doesn’t fall far from the tree.
Çocuklar, ebeveynlerine ve akrabalarına benzer. “Armut dibine düşer” atasözüyle aynı anlama sahiptir.
Örnek: You can tell she’s her father’s daughter; the apple doesn’t fall far from the tree.
(Onun babasının kızı olduğu belli, armut dibine düşer.)
Çocuklar için İngilizce – İngilizce Atasözleri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
“Curiosity killed the cat” ne demek?
Fazla merak, bazen olumsuz sonuçlar doğurabilir.
“Every cloud has a silver lining” ne demek?
“Her işte bir hayır vardır” demektir.
“It’s better to give than to receive” ne demek?
Vermek, almaktan daha değerli bir şeydir. Türkçede “Veren el, alan elden üstündür” olarak ifade edilir.
“Armut dibine düşer” atasözünün İngilizcesi nedir?
“Armut dibine düşer” atasözünün İngilizcesi “The apple doesn’t fall far from the tree”dir. Bu atasözü, çocukların ebeveynlerine veya akrabalarına benzemesi anlamında kullanılır.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?