Aşk, tarih boyunca sayısız söze, şiire ve deyime ilham olmuş güçlü bir duygudur. Aşkla ilgili deyimler, bu evrensel duyguyu benzersiz ve renkli bir şekilde anlatırken, insan ilişkilerinin derinliklerine de ışık tutar. Kuşaklar boyu aktarılan bu ifadeler, aşkın heyecanını, iniş çıkışlarını ve karmaşıklığını yansıtır. İster romantik bir ilişkiyi kutluyor olun, ister dostluğun değerini anlamak isteyin ya da sadece sevginin doğasını keşfetmek için bir yol arayın, bu deyimler duygularınızı ifade etmenin hem eğlenceli hem de anlamlı bir yolunu sunuyor. Şimdi, aşkın dilimize kattığı en popüler deyimlere ve anlamlarına birlikte göz atalım!
Aşkla Alakalı 15 İngilizce Deyim
Aşkla ilgili bu deyimler, sevgilinizle konuşurken ya da ondan bahsederken duygularınıza yaratıcı ve anlamlı bir dokunuş katar. Hislerinizi ifade etmenin yanı sıra sohbetlerinize sıcaklık ve samimiyet ekleyerek onları daha özel ve unutulmaz hale getirir.
1. Head Over Heels
“Birine sırılsıklam aşık olmak” anlamına gelir.
Örnek: Ever since they met, he’s been head over heels in love with her.
(Tanıştıklarından beri ona sırılsıklam aşıktı.)
2. Tie the Knot
“Evlenmek” anlamına gelir.
Örnek: After dating for five years, they finally decided to tie the knot.
(Yıllarca çıktıktan sonra sonunda evlenmeye karar verdiler.)
3. Lovebirds
Birbirine çok düşkün ve sevgi dolu bir çift. Türkçede “çifte kumrular” olarak kullanılır.
Örnek: The two lovebirds couldn’t stop holding hands during their walk in the park.
(Çifte kumrular parktaki yürüyüşleri boyunca el ele tutuşmayı bırakmadılar.)
4. Puppy Love
Genç, masum ve genellikle ergenlik döneminde deneyimlenen kısa ömürlü romantik duyguyu ifade eder. “Çocukluk aşkı” ya da “gençlik aşkı” olarak kullanılabilir.
Örnek: They’ve been together for a few months, but I think it’s just puppy love.
(Birkaç aydır beraberler ama ben sadece bir gençlik aşkı olduğunu düşünüyorum.)
5. A Match Made in Heaven
“Birbirlerine mükemmel bir şekilde uyan, birbirleri için yaratılmış” anlamında kullanılır.
Örnek: They complement each other so well; it’s truly a match made in heaven.
(Birbirlerini harika bir şekilde tamamlıyorlar, birbirleri için yaratılmışlar.)
6. Love is Blind
Birisi aşık olduğunda, genellikle partnerinin kusurlarını ya da eksikliklerini göz ardı eder. Türkçede “Aşkın gözü kördür” olarak kullanılır.
Örnek: Even though he’s not perfect, she doesn’t mind, love is blind after all.
(Mükemmel olmasa da onun umrunda değil, sonuçta aşkın gözü kördür.)
7. Love at First Sight
“İlk görüşte aşk” anlamına gelir.
Örnek: When they met at the party, it was love at first sight.
(Partide tanıştıklarında ilk görüşte aşktı.)
8. Love Me, Love My Dog
Türkçedeki “Gülü seven dikenine katlanır” deyimiyle aynı anlamdadır.
Örnek: Rosa said, “Love me, love my dog” when her boyfriend complained about her messy hobbies.
(Erkek arkadaşı onun dağınık hobilerinden yakınınca Rosa, “Gülü seven dikenine katlanır” dedi.)
9. Opposites Attract
Birbirlerinden çok farklı olan insanlar bile birbirlerine çekilebilir. “Zıt kutuplar birbirini çeker” olarak kullanılır.
Örnek: Even though they have completely different personalities, it’s true that opposites attract.
(Tamamen farklı kişilikleri olmasına rağmen zıt kutupların birbirini çektiği doğrudur.)
10. Lovey-Dovey
Bir çiftin, genellikle başkalarının önünde aşırı sevecen ya da tatlı davranışlar sergilemesi.
Örnek: They were being all lovey-dovey at the party, holding hands and giggling.
(Partide hep aşk doluydular, el ele tutuşup gülüşüyorlardı.)
11. Ask (Someone) Out
“Çıkma teklif etmek” anlamına gelir.
Örnek: He finally worked up the courage to ask her out.
(Sonunda ona çıkma teklif edecek cesareti buldu.)
12. Wear Your Heart on Your Sleeve
“Duyguları açıkça belli etmek” anlamına gelir.
Örnek: He’s not afraid to wear his heart on his sleeve when it comes to her.
(Konu ona geldiğinde duygularını açıkça belli etmekten korkmaz.)
13. The One That Got Away
“Artık hayatınızda olmayan, ancak bir zamanlar duygular beslenen kişi” anlamında kullanılır.
Örnek: He’s the one that got away, and she still thinks about him sometimes.
(O kayıp gidendi, ve onu bazen hala düşünür.)
14. Apple of One’s Eye
Türkçede “göz bebeği” olarak kullanılır.
Örnek: My boyfriend is the apple of my eye, I’ll love him forever.
(Erkek arkadaşım göz bebeğimdir, onu sonsuza kadar seveceğim.)
15. Pop the Question
“Evlenme teklifi etmek” anlamına gelir.
Örnek: After dating for five years, he finally decided to pop the question during their vacation.
(5 yıl çıktıktan sonra sonunda tatillerinde evlilik teklifi etmeye karar verdi.)
Aşkla Alakalı İngilizce Deyimlere Örnekler
– She’s head over heels for him ever since their first date.
(İlk randevularından beri ona sırılsıklam aşık oldu.)
– They decided to tie the knot in a small ceremony on the beach.
(Plajda küçük bir törenle evlenmeye karar verdiler.)
– The lovebirds spent the whole afternoon enjoying each other’s company at the café.
(Çifte kumrular, bütün öğleden sonrayı kafede birbirlerinin varlığının tadını çıkararak geçirdiler.)
– Their relationship was pure puppy love, sweet but fleeting.
(İlişkileri saf bir çocukluk aşkıydı, tatlı ama geçici.)
– Their personalities complement each other so well; they truly are a match made in heaven.
(Karakterleri birbirini o kadar iyi tamamlıyor ki; gerçekten de birbirleri için yaratılmışlar.)
– She’s been with him for years; love is blind after all, she overlooks all his quirks.
(Yıllardır onunla birlikte; aşkın gözü kördür, sonuçta bütün tuhaflıklarını göz ardı ediyor.)
– It was love at first sight when their eyes met across the crowded room.
(İlk görüşte aşktı, gözleri kalabalık odada birbirine değdiğinde.)
– If you’re going to date me, remember, love me, love my dog.
(Eğer benimle çıkacaksan, unutma, gülü seven dikenine katlanır.)
– They argue a lot, but opposites attract, and they always find a way to work things out.
(Çok tartışıyorlar ama zıt kutuplar birbirini çeker, ve her zaman bir yol bulup işleri çözüyorlar.)
– They were so lovey-dovey at the restaurant, sharing bites of each other’s food.
(Restoranda o kadar sevgi dolulardı ki, birbirlerinin yemeklerinden lokmalar paylaşıyorlardı.)
– After weeks of talking, he finally asked her out on their first date.
(Haftalarca konuştuktan sonra, nihayet ilk randevuları için çıkma teklifi etti.)
– He wears his heart on his sleeve when it comes to expressing his feelings for her.
(Onu sevdiğini ifade etmek söz konusu olduğunda, duygularını açıkça gösteriyor.)
– She often wonders what could have been with the one that got away.
(Bazen, kaybettiği kişiyle ne olabileceğini merak eder.)
– His wife is the apple of his eye, he spoils her every chance he gets.
(Eşi onun gözbebeği, her fırsatta onu şımartır.)
– He took her to their favorite park and popped the question under a tree.
(Onu en sevdikleri parka götürdü ve bir ağacın altında evlenme teklif etti.)
Aşkla Alakalı İngilizce Deyimler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
“Head over heels” deyimi ne anlama gelir?
“Head over heels” deyimi, birinin derinden ve tamamen aşık olduğunu ifade etmek için kullanılır. Bu deyim, romantik duygulara boğulmuş olmayı ve kişinin partnerine sırılsıklam aşık olmasını ifade eder.
“Love is blind” deyimi ne anlama gelir?
“Love is blind” deyimi, aşık olduğumuzda, sevdiğimiz kişinin hatalarını ve eksiklerini görmez olduğumuzu ifade eder. Bu ifade, aşkın gözü kördür anlamına gelir.
Aşk ile ilgili İngilizce deyimler nasıl kullanılır?
Aşk ve ilişkilerle ilgili deyimler, duygu ve durumları daha etkili ve renkli bir şekilde ifade etmek için kullanılır. Bir kişi, duygusal yoğunluğu anlatırken ya da başkalarının ilişkilerini tasvir ederken, bu deyimleri kullanabilir.
İngilizce aşk deyimlerinin kökeni nedir?
Aşk deyimlerinin birçoğunun tarihi, eski zamanlara dayanır ve kültürel olarak aşkla ilişkilendirilen çeşitli unsurlardan türetilmiştir. Örneğin “Lovebirds” (Çifte kumrular) deyimi, kuşların birlikte vakit geçirme ve bağlılık gösterme davranışlarından ilham alır. Bu tür deyimler, aşkı anlatırken kullandığımız sembolik ifadeler olarak zaman içinde popülerleşmiştir.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?