“4. sınıf İngilizce Üniteleri nelerdir? 4. sınıf İngilizce ünitelerinde hangi konular işlenir?” gibi soruların yanıtlarını merak ediyorsanız doğru yerdesiniz. 4. sınıf İngilizce üniteleri sınıf kuralları, milliyetler, çizgi film karakterleri, serbest zaman, bir günüm, bilimle eğlence, meslekler, giysilerim, arkadaşlarım ve yiyecek ve içecekler başlıklarıyla birlikte 10 farklı ünite bulunmaktadır. Bu ünitelerde hangi konular işlenir gelin birlikte inceleyelim.
4. Sınıf Ünite 1 – Sınıf Kuralları
‘Sınıf Kuralları’ (Classroom Rules) başlıklı birinci ünitemizde öncelikle sınıfta bulunan veya sınıfta kullandığımız eşyaların İngilizce isimlerini öğrenelim.
Board | Tahta |
---|---|
Door | Kapı |
Book | Kitap |
Eraser | Silgi |
Sharpener | Kalemtraş |
Pencil | Kalem |
Crayon | Boya Kalemi |
Pen | Tükenmez Kalem |
Pencil case | Kalem kutusu |
Glue | Yapıştırıcı |
Notebook | Defter |
Table | Masa |
School bag | Okul çantası |
Desk | Sıra |
Map | Harita |
Chair | Sandalye |
Scissors | Makas |
Ruler | Cetvel |
4. Sınıf İngilizce – Sınıf Kuralları Cümle Kalıpları:
Günlük hayatımızda sınıfta kullandığımız nesnelerin ingilizcelerini de öğrenmek ne kadar eğlenceli değil mi? Şimdi ise öğretmenimizden sıklıkla duyduğumuz sınıf kurallarının ingilizce karşılıklarına bir göz atalım.
Sit down | Otur |
---|---|
Clean the board | Tahtayı temizle |
Close the door | Kapıyı kapat |
Open the window | Pencereyi aç |
Come in | İçeri gir |
Be quiet | Sessiz ol |
Turn on the light | Işığı aç |
Listen to me | Beni dinle |
Turn around | Etrafında dön |
Stand up | Kalk |
Turn off the light | Işığı kapat |
Keep your classroom clean | Sınıfını temiz tut |
Close your book | Kitabını kapat |
Answer the question | Soruyu cevapla |
Look at the board | Tahtaya bak |
Come here | Buraya gel |
Go back to your place, please | Lütfen yerine geri dön |
Open your book | Kitabını aç |
Raise your hand | Elini kaldır |
Repeat after me | Benden sonra tekrar et. |
Ders esnasında öğretmenimizden duyabileceğimiz bu sınıf kuralları cümleleri yapı olarak emir cümleleridir. Emir cümlelerine İngilizcede Imperatives denir. Emir cümlelerindeki fiiller yalın halde kullanılır ve cümle fiil ile başlar. Bu emir cümlelerini kibarlaştırmak için cümlemizin sonuna ‘Go back to your place, please’ örneğinde olduğu gibi lütfen (please) kelimesini ekleyebiliriz. Bu cümleleri olumsuz yapmak istediğimizde ise özne ile fiil arasına ‘don’t’ eklememiz yeterli olacaktır. Örneğin: ‘Don’t be late.’. Peki, birisinden bir şeyi yapmak için izin isterken hangi kalıpları kullanırız? Gelin birlikte inceleyelim.
May/Can + Özne (Subject) + Fiil (Verb) + Nesne (Object)?
May I…? | Can I…? |
---|---|
May I go to the bathroom? = Tuvalete gidebilir miyim? | Can I go to the bathroom? = Tuvalete gidebilir miyim? |
May I come in? = İçeri girebilir miyim? Yes, you may. = Evet, girebilirsin. No, you may not. = Hayır, giremezsin. | Can I come in? = İçeri girebilir miyim? Yes, you can. = Evet, girebilirsin. No, you can’t. = Hayır, giremezsin. |
May I close the window? = Pencereyi kapatabilir miyim? | Can I close the window? = Pencereyi kapatabilir miyim? |
Örnekler ile birlikte incelediğimiz “May I..?” ve “Can I…?” Kalıplarının farkı nedir? İkisi de izin istemek için kullandığımız kalıplardır ancak “May I…?” kalıbı “Can I…?” kalıbına göre daha kibardır. Birinden kendimizin alacağı bir aksiyonun olduğu durumlarda nasıl izin alacağımızı öğrendik. Peki birinden bir nesneyi/bir şeyi isterken nasıl cümle kurarız?
“Give me + Nesne (Object).” yada “Nesne (Object) + please?”
Give me… | …, please? |
---|---|
Give me the glue, please. = Yapıştırıcıyı bana ver, lütfen. | Glue, please? = Yapıştırıcı, lütfen? |
Give me the eraser, please. = Silgiyi bana ver, lütfen. | The eraser, please? = Silgi, lütfen? |
Cevap verirken de “Sure” (elbette), “Of course” (tabiiki) ve “Here you are.” (buyur) gibi kalıplar kullanılabilir.
4. Sınıf Ünite 2 – Milliyetler
Dünya üzerinde 208 adet ülke bulunmaktadır. Bu ülkelerden en çok bilinenlerin isimlerini ve bu ülkelerde yaşayan insanların milliyetlerini öğrenelim.
Spain - Spanish | İspanya - İspanyol |
---|---|
The U.S.A. - American | Amerika Birleşik Devletleri - Amerikan |
Türkiye - Turkish | Türkiye - Türk |
Britain - British | Britanya - Britanyalı |
France - French | Fransa - Fransız |
Germany - German | Almanya - Alman |
Italy - Italian | İtalya - İtalyan |
China - Chinese | Çin - Çinli |
Japan - Japanese | Japonya - Japon |
Pakistan - Pakistani | Pakistan - Pakistanlı |
Iraq - Iraqi | Irak - Iraklı |
England - English | İngiltere - İngiliz |
Greece - Greek | Yunanistan - Yunan |
Russia - Russian | Rusya - Rus |
India - Indian | Hindistan - Hintli |
Brazil - Brazilian | Brazilya - Brazilyalı |
Mexico - Mexican | Meksika - Meksikalı |
Ülkelerden ve milliyetlerden bahsetmişken, ‘Nerelisin?’ sorusu İngilizcede nasıl sorulur ve bu soruya nasıl cevap verilir gelin birlikte bir göz atalım.
Where are you from?
(Nerelisin?)
I am from Russia.
(Rusyalıyım.)
‘Nerelisin?’ sorusuna ülke isimleri ile yanıt verirken ‘What is your nationality?’ sorusuna milliyetler ile cevap verilir?
What is your nationality?
(Senin milliyetin ne?)
I am Greek.
(Yunanım.)
4. Sınıf Ünite 3 – Çizgi Film Karakterleri
Geçmişteki olaylardan bahsederken, İngilizler past perfect zamanı kullanırken, Amerikalılar her şeyi basitleştirir ve past simple + already/just/yet’i kullanır.
İngiliz İngilizcesi | Amerikan İngilizcesi |
---|---|
I have just seen her. | I just saw her. |
He has already finished his homework. | He already finished doing his homework. |
Has she left yet? | Did she leave yet? |
‘Can’ fiilinin birinden bir şey için izin isterken soru cümlesi olarak kullanıldığını öğrenmiştik. Ancak ‘can’ (-ebilmek) fiili yapabilmek anlamında yapabildiğimiz veya yapamadığımız aktivitelerden bahsederken de kullanılmaktadır. Buna ek olarak ‘can’ fiili özneden özneye değişiklik göstermez veya ek almaz. Örneklerle birlikte inceleyelim.
Olumlu cümle yapısı: Özne (Subject) + can (-ebilmek) + Fiil (Verb)
I can swim.
(Ben yüzebilirim.)
Birds can fly.
(Kuşlar uçabilir.)
He can skip rope.
(O ip atlayabilir.)
I can ride a bike but I can’t drive a car.
(Bisiklet sürebilirim ama araba süremem.)
Olumsuz cümle yapısı: Özne (Subject) + can (-ebilmek) + not (olumsuzluk eki) + Fiil (Verb)
She can’t draw an elephant.
(O fil çizemiyor.)
I can’t play football because I broke my leg.
(Futbol oynayamam çünkü ayağımı kırdım.)
Birds can’t swim.
(Kuşlar yüzemez.)
Soru cümle yapısı: Can (-ebilmek) + Özne (Subject) + Fiil (Nesne)?
Can you swing?
(Salıncakta sallanabiliyor musun?)
Yes, I can.
(Evet, sallanabiliyorum.)
No, I can’t.
(Hayır, sallanamıyorum.)
Can she cook?
(O yemek pişirebiliyor mu?)
Yes, she can.
(Evet, pişirebiliyor.)
No, she can’t.
(Hayır, pişiremiyor.)
Yapabildiğimiz veya yapamadığımız aktivitelerden nasıl bahsedeceğimizi öğrendik. Bu ünitede öğrenmemiz gereken diğer bir konu ise kendimize ait ya da başkasına ait nesnelerden iyelik zamirleri ile birlikte İngilizcede nasıl cümle kurabiliriz. ‘Whose..?’ (kimin) kelimesi ile başlayan bir soruya nasıl yanıt verebiliriz? Örneklerle birlikte inceleyelim.
Özneler (Subjects) | İyelik Zamirleri (Possessive Pronouns) |
---|---|
I (Ben) | My___ (Benim___) |
You (Sen) | Your___ (Senin___) |
We (Biz) | Our___ (Bizim___) |
They (Onlar) | Their___ (Onların___) |
He (O) | His___ (Onun___) |
She (O) | Her___ (Onun___) |
It (O) | Its___ (Onun___) |
İngilizcedeki iyelik zamirlerinden sonra mutlaka nesle gelmelidir.
*Whose pencil is this?
(Bu kalem kimin?)
It is her pencil.
(Bu onun kalemi.)
*Whose ruler is this?
(Bu kimin cetveli?)
It is my ruler.
(Bu benim cetvelim.)
*Whose car is this?
(Bu kimin arabası?)
It is their car.
(Bu onların arabası.)
*Her dress is pink.
(Onun elbisesi pembe.)
*Our house is big.
(Bizim evimiz büyük.)
4. Sınıf Ünite 4 – Serbest Zaman
Yapmaktan keyif aldığımız şeylerden ya da sevdiğimiz aktivitelerden bahsederken nasıl cümle kurarız? Bu ünitemizde bu sorunun yanıtını öğreneceğiz. Ancak öncelikle aktivitelerin ingilizce karşılıklarını inceleyelim.
Catch the ball | Topu yakalamak |
---|---|
Sing a song | şarkı söylemek |
Dive | dalmak |
Dance | Dans etmek |
Fishing | Balık tutmak |
Play video games | Video oyunu oynamak |
Play the piano | Piyano çalmak |
Play the drum | Bateri çalmak |
Fly | Uçmak |
Read a book | Kitap okumak |
Play basketball | Basketbol oynamak |
Watch cartoons | Çizgi Film izlemek |
Take photographs | Fotoğraf çekmek |
Ride a bike | Bisiklet sürmek |
Cook | Yemek pişirmek |
Play tennis | Tenis oynamak |
Play football | Futbol oynamak |
Play chess | Satranç oynamak |
Ride a horse | At binmek |
Do puzzle | Yapboz yapmak |
Jump | Zıplamak |
Carry | Taşımak |
Play the guitar | Gitar çalmak |
Climb | Tırmanmak |
‘I like …’ (… severim), ‘I don’t like …’ (… sevmem) ve ‘Do you like …?’ (… sever misin?) kalıplarına örnekler verelim. Bu kalıplardan sonra nesne ya da yukarıdaki aktivitelerden biri getirilebilir. Yukarıdaki aktiviteleri kullanarak bir cümle oluşturmamız gerekiyorsa fiile ‘-ing’ takısı gelir ve fiilimiz fiilimsi olur.
I like swimming.
(Yüzmeyi severim.)
I like flowers.
(Çiçekleri severim.)
I don’t like playing basketball.
(Basketbol oynamayı sevmem.)
I don’t like blue.
(Maviyi sevmem.)
Do you like cooking?
(Yemek pişirmeyi sever misin?)
-Yes, I do.
(Evet, severim.)
-No, I don’t.
(Hayır, sevmem.)
Do you like broccoli?
(Brokoli sever misin?)
-Yes, I do.
(Evet, severim.)
-No, I don’t.
(Hayır, sevmem.)
4. Sınıf Ünite 5 – Bir Günüm
Günlük hayatımızda yaptığımız rutin aktiviteleri bir düşünelim. Bu ünitemizde uyanmak, yüzümüzü yıkamak, yatağımızı toplamak, dişlerimizi fırçalamak, duş almak ve kahvaltı yapmak gibi aktivitelerin İngilizce karşılıklarını öğreneceğiz. Buna ek olarak, bu aktivitelerle birlikte günlük hayatımızdaki rutin şeylerden bahsederken hangi zamanda, nasıl cümle kurulur onu öğreneceğiz.
Brush my teeth | Dişlerimi fırçalamak |
---|---|
Wake up | Uyanmak |
Get up | Kalkmak |
Wash your face | Yüzünü yıkamak |
Take a shower | Duş almak |
Get dressed | Giyinmek |
Eat breakfast | Kahvaltı yapmak |
Have a cup of coffee | Kahve içmek |
Go to school | Okula gitmek |
Study a lesson | Ders çalışmak |
Watch TV | Televizyon izlemek |
Brush your hair | Saçını taramak |
Take a bath | Banyo yapmak |
Go to bed | Yatağa gitmek |
Sleep | Uyumak |
Go to shopping | Alışverişe gitmek |
Do homework | Ödev yapmak |
Get on the bus | Otobüse binmek |
Günlük rutinimizde yaptığımız aktivitelerden bahsederken Simple Present Tense yani Geniş Zaman kullanırız.
Subject (Özne) + Verb 1 (Fiilin 1. hali) + Object (Nesne)
I do my homework everyday after school.
(Her gün okuldan sonra ödevimi yaparım.)
She goes to bed at 9:00 pm every weekday.
(Hafta içi her gün saat 9’da yatağa gider.)
He has a cup of coffee at his lunch break.
(Öğle molasında bir bardak kahve içer.)
Subject (Özne) + Do not / Does not + Verb 1 (Fiilin 1. hali) + Object (Nesne)
She doesn’t brush her teeth before breakfast.
(O kahvaltıdan önce dişlerini fırçalamaz.)
He doesn’t take a bath everyday.
(O her gün duş almaz.)
They don’t get on the bus. They go to school by foot.
(Onlar otobüse binmez. Onlar okula yürüyerek gider.)
Do / Does + Subject (Özne) + Verb 1 (Fiilin 1. hali) + Object (Nesne)
Do you play guitar?
(Gitar çalar mısın?)
Does she cook?
(O yemek yapar mı?)
Do they watch cartoons?
(Onlar çizgi film izlerler mi?)
What does she do in her free time?
(Boş zamanlarında ne yapar?)
What time do you go to bed?
(Yatağa saat kaçta gidersin?)
Örneklerde de görüldüğü üzere günlük hayatımızdaki rutinlerden bahsederken zaman zaman saatlerden de bahsetmemiz gerekebiliyor. Peki saatler İngilizce nasıl söylenir? Saat kaç nasıl sorulur? Gelin birlikte inceleyelim.
What time is it? (Saat kaç?)
Tam saatlerde hangi kalıp kullanılır?
02:00: It’s two o’clock. (Saat tam 2.)
09:00: It’s nine o’clock. (Saat tam 9.)
03:00: It’s three o’clock. (Saat tam 3.)
Yarım veya diğer bir deyişle buçuklu saatler nasıl ifade edilir?
Half past: yarım geçiyor
01:30: It’s half past one. (Saat 1 buçuk.)
04:30: It’s half past four. (Saat 4 buçuk.)
08:30: It’s half past eight. (Saat 8 buçuk.)
Çeyrek var veya Çeyrek kala nasıl ifade edilir?
Quarter to: Çeyrek Kala
Quarter past: Çeyrek Geçe
05:15: It’s a quarter past five. (Saat 5’i çeyrek geçiyor.)
04:45: It’s a quarter to five. (Saat 5’e çeyrek var.)
06:15: It’s a quarter past six. (Saat 6’yı çeyrek geçiyor.)
05:45: It’s a quarter to six. (Saat 6’ya çeyrek var.)
Tam, yarım veya çeyrek saatler dışındaki saatler nasıl ifade edilir?
To: Kala
Past: Geçe
07:25: It’s twenty five past seven. (Saat 7’yi 25 geçiyor.)
06:35: It’s twenty five to seven. (Saat 7’ye 25 var.)
It’s thirty five past six. (Saat 6’yı 35 geçiyor.)
10:55: It’s five to eleven. (Saat 11’e 5 var.)
İngilizcedeki a.m. ve p.m. nedir?
İngilizcede, Türkçede olduğu gibi 24 saatlik zaman dilimi kullanılmaz. 12 saatlik zaman dilimi kullanılır. Sabah ve akşam arasındaki farkı anlayabilmek için a.m. ve p.m. ifadeleri kullanılır. A.m. ifadesi öğleden önce ve p.m. ifadesi de öğleden sonra anlamına gelir. Gece 12’den sabah 11:59’a kadar olan zaman dilimi a.m. ile ifade edilirken, öğlen 12’den gece 11:59’a kadar olan zaman dilimi p.m. ile ifade edilir.
‘İngilizce:Türkçe’ olacak şekilde;
12:00am: 00:00
12:00pm: 12:00
09:00am: 09:00
09:00pm: 21:00
4. Sınıf Ünite 6 – Bilimle Eğlence
Bu ünitemizde İngilizce yer edatlarını öğreneceğiz. Ancak ilk etapta ünite kelimelerini inceleyelim.
Tube | Test Tüpü |
---|---|
A bottle of water | Bir şişe su |
Ice | Buz |
Paper Towel | Tuvalet Kağıdı |
Soil | Toprak |
Lab | Laboratuvar |
Magnifier | Büyüteç |
Bean | Fasulye |
Boil Water | Su kaynatmak |
Do an experiment | Deney yapmak |
Equipment | Ekipman |
Goggles | Gözlük |
Liquid | Sıvı |
Microscope | Mikroskop |
Mix / Stir | Karıştırmak |
Pour | Dökmek |
Scientist | Bilim İnsanı |
Solid | Katı |
Seed | Tohum |
Brush | Fırça |
Ünite kelimelerimizi öğrendiğimize göre ‘Where?’ soru kalıbı ile birlikte İngilizce yer edatlarını (Prepositions of Place) öğrenelim.
In | İçinde |
---|---|
On | Üstünde |
Near | Yakınında |
Behind | Arkasında |
In front of | Önünde |
Under | Altında |
Where is the cat?
(Kedi nerede?)
The cat is behind the desk.
(Kedi masanın arkasında.)
The cat is under the box.
(Kedi kutunun altında.)
The cat is on the sofa.
(Kedi koltuğun üzerinde.)
The cat is near the stove.
(Kedi ocağın yakınında.)
The cat is in front of the TV.
(Kedi televizyonun önünde.)
4. Sınıf Ünite 7 – Meslekler
İkili diyaloglarda, birine mesleğini sorarken kaç farklı şekilde sorabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Peki ya mesleklerin İngilizce karşılıklarını inceleme fırsatınız oldu mu? Gelin bu soruların yanıtlarına birlikte bir göz atalım.
What is your job? (Mesleğiniz nedir?)
What do you do for a living? (Hayatını nasıl idame ettiriyorsun?)
What is your occupation?
(Uğraşın ne?)
What is your profession?
(Mesleğin ne?)
What do you do?
(Ne yapıyorsun?) – meslek anlamında sorulur.
Teacher | Öğretmen |
---|---|
Doctor | Doktor |
Dentist | Diş Hekimi |
Police | Polis |
Fireman | İtfaiyeci |
Pilot | Pilot |
Chef | Aşçı |
Waiter | Garson (Erkek) |
Waitress | Garson (Kadın) |
Baker | Fırın |
Singer | Şarkıcı |
Dancer | Dansçı |
Farmer | Çiftçi |
Florist | Çiçekçi |
Gardener | Bahçıvan |
Actress | Oyuncu (Kadın) |
Actor | Oyuncu (Erkek) |
Nurse | Hemşire |
Vet | Veteriner |
‘İngilizce meslekler nelerdir?’ ve ‘İngilizce hangi meslek ile uğraşıldığı nasıl sorulur?’ soru başlıklarını birlikte inceledik. Peki bu sorulara nasıl yanıt verilir?
What is her job?
(Onun işi ne?)
She is a teacher.
(O bir öğretmen)
Where does she work?
(O nerede çalışıyor?)
She works at school.
(O okulda çalışıyor.)
What does she like doing?
(O ne yapmayı sever?)
She likes teaching.
(O öğretmeyi sever.)
What is Jacob’s job?
(Jacob’un işi ne?)
He is a pilot. He flies a plane.
(O bir pilot. Uçağı uçuruyor.)
4. Sınıf Ünite 8 – Giysilerim
Bu ünitemizde mevsimlerin ingilizce karşılıklarını, hangi mevsimlerde genellikle hangi kıyafetler giyilebileceğini, bu kıyafetlerin ingilizce karşılıklarını, havanın durumunu belirten kelimeleri ve bu konularla bağlantılı fiilleri inceleyeceğiz.
Mevsimler (Seasons):
Spring | İlkbahar |
---|---|
Summer | Yaz |
Fall / Autumn | Sonbahar |
Winter | Kış |
-What season is it?
(Hangi mevsim?)
-It is autumn.
(Sonbahar.)
Hava Durumları (Weather Conditions):
Sunny | Güneşli |
---|---|
Foggy | Sisli |
Rainy | Yağmurlu |
Snowy | Karlı |
Cloudy | Bulutlu |
Windy | Rüzgarlı |
Hot | Sıcak |
---|---|
Cold | Soğuk |
Warm | Ilık |
Cool | Serin |
-What is the weather like?
(Hava nasıl?)
-It is cloudy.
(Hava bulutlu.)
-It is sunny.
(Hava güneşli.)
-How is the weather?
(Hava nasıl?)
-It is rainy.
(Hava yağmurlu.)
-It is windy.
(Hava rüzgarlı.)
-What is the weather like in summer?
(Yazın hava nasıl?)
-It is sunny and hot. (Hava güneşli ve sıcak.)
Kıyafetler (Clothes):
Hat | Şapka |
---|---|
Umbrella | Şemsiye |
Coat | Mont / Kaban |
Trousers | Pantolon |
Skirt | Etek |
Jacket | Ceket |
Dress | Elbise |
Raincoat | Yağmurluk |
Socks | Çoraplar |
Shirt | Gömlek |
T-shirt | Tişört |
Boots | Botlar |
Shoes | Ayakkabılar |
Gloves | Eldiven |
Shorts | Şort |
Sunglasses | Güneş gözlüğü |
Scarf | Atkı |
Swimsuit | Mayo |
Cap | Şapka (Kep şeklinde) |
-Her swimsuit is pink.
(Onun mayosu pembe.)
-His raincoat is yellow and it fits him well.
(Onun yağmurluğu sarı ve ona çok yakışıyor.)
Yukarıdaki örneklere benzer öğrendiğimiz kıyafet kelimelerini kullanarak kıyafetlerin renkleri ile ilgili cümleler kurabiliriz. Ancak farklı fiiller kullanarak da günlük hayatımızda kıyafetler ile ilgili cümleler kurabiliriz.
Put on | Giymek (Üzerine geçirmek) |
---|---|
Wear | Giymek |
Take | Almak |
Need | İhtiyaç duymak |
Buy | Satın almak |
-It is sunny outside. You should put on your sunglasses.
(Dışarısı güneşli. Güneş gözlüklerini takmalısın.)
-The winter is coming. I need to buy a scarf.
(Kış geliyor. Atkı satın almam gerekiyor.)
-Erciyes has snowy weather. Take your boots with you.
(Erciyes’in havası karlı. Botlarını yanına al.)
-It is rainy and windy today. Don’t take your umbrella, just wear your raincoat.
(Bugün hava yağmurlu ve rüzgarlı. Şemsiyeni alma, sadece yağmurluğunu giy.)
Birinden bir şey ödünç isteyeceğimiz durumlarda da “May I borrow your….?” kalıbı kullanılır.
-May I borrow your dress for my cousin’s wedding?
(Kuzenimin düğünü için elbiseni ödünç alabilir miyim?
-May I borrow your jacket? It is cold and I left mine at home.
(Ceketini ödünç alabilir miyim? Hava soğuk ve ben benimkini evde unuttum.)
-May I borrow your T-shirt? Mine is dirty.
(Tişörtünü ödünç alabilir miyim? Benimki kirli.)
4. Sınıf Ünite 9 – Arkadaşlarım
Fiziksel özelliklerimiz veya diğer bir deyişle dış görünüşümüz hakkında hangi kelimeleri kullanırız? Birinin dış görünüşünün nasıl olduğuyla ilgili nasıl soru sorarız? Bu kelimelerin İngilizce karşılıkları nelerdir? Bu ünitemizde, bu soruların yanıtlarını birlikte inceleyeceğiz.
Blonde | Sarışın |
---|---|
Brunette | Koyu renk / siyah saç |
Black | Siyah (Saç için kullanılabilir) |
Brown | Kahverengi (Saç için kullanılabilir) / Kumral |
Fair | Açık renk saç |
Blue | Mavi (Göz rengi belirtmek için de kullanılır) |
Brown | Kahverengi (Göz rengi belirtmek için de kullanılır) |
Green | Yeşil (Göz rengi belirtmek için de kullanılır) |
Hazel | Ela (Göz rengi belirtmek için de kullanılır) |
Wavy | Dalgalı (Saç) |
Straight | Düz (Saç) |
Curly | Kıvırcık (Saç) |
Tall | Uzun (Boy) |
Short | Kısa (Boy) |
Fat | Kilolu |
Slim | Zayıf |
Thin | İnce |
Long Hair | Uzun saç |
Short Hair | Kısa saç |
Beautiful | Güzel |
Handsome | Yakışıklı |
Ugly | Çirkin |
Beard | Sakal |
Moustache | Bıyık |
Old | Yaşlı |
Young | Genç |
-What does she look like?
(O nasıl görünüyor?)
-She is 60 years old. She is an old lady. She is very beautiful. She has short, curly and black hair. She is thin and tall.
(O 60 yaşında. O yaşlı bir kadın. O çok güzel. Onun kısa, kıvırcık ve siyah saçları var. O ince ve uzun.)
-What do you look like?
(Nasıl görünüyorsun?)
-I am 25 years old. I am still young. I have long, straight and fair hair. I am fat and tall.
(Ben 25 yaşındayım. Hala gencim. Benim uzun, düz ve açık renk saçım var. Kilolu ve uzunum.)
-Does she have long hair?
(Onun saçları uzun mu?)
-Yes, she does.
(Evet, uzun.)
-No, she doesn’t.
(Hayır, kısa.)
-Is she slim?
(O zayıf mı?)
-Yes, she is.
(Evet, zayıf.)
-No, she isn’t.
(Hayır, zayıf değil.)
“-What is she like?
(O nasıl biridir?)” sorusu da karakter özelliklerimizden bahsederken kullandığımız bir soru kalıbıdır.
Confident | Özgüvenli |
---|---|
Smart | Akıllı / Zeki |
Intelligent | Akıllı / Zeki |
Clever | Akıllı / Zeki |
Generous | Cömert |
Honest | Dürüst |
Friendly | Arkadaş canlısı |
Shy | Utangaç |
Quiet | Sessiz |
Outgoing | Dışa dönük |
Rude | Kaba |
Polite | Kibar |
Cute | Tatlı |
Nice | İyi |
Lovely | Sevimli |
Funny | Komik |
Sweet | Tatlı |
-What is she/he like?
(O nasıl biridir?)
-She/He is funny and sweet.
(O komik ve tatlı biridir.)
-She/He is polite and shy.
(O kibar ve utangaç biridir.)
4. Sınıf Ünite 10 – Yiyecek Ve İçecekler
Günlük hayatımızda sıklıkla tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerin İngilizce karşılıklarını merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz! Gelin, birlikte ünite kelimelerine bir göz atalım.
Food and Drinks (Yemek ve İçecekler):
Bread | Ekmek |
---|---|
Breakfast | Kahvaltı |
Butter | Tereyağı |
Cheese | Peynir |
Chicken | Tavuk |
Chips | Patates Kızartması |
Coffee | Kahve |
Coke | Kola |
Cupcake | Küçük kek |
Dinner | Akşam Yemeği |
Fish | Balık |
Honey | Bal |
Hot Chocolate | Sıcak Çikolata |
Ice-cream | Dondurma |
Jam | Reçel |
Jar | Kavanoz |
Juice | Meyve suyu |
Lemonade | Limonata |
Lunch | Öğle Yemeği |
Meat | Et |
Menu | Menü |
Milk | Süt |
Olive | Zeytin |
Omelette | Omlet |
Pasta | Makarna |
Rice | Pirinç |
Sandwich | Sandviç |
Soup | Çorba |
Spaghetti | Spagetti |
Tea | Çay |
Honey | Bal |
Orange | Portakal |
Cereal | Kahvaltılık Gevrek |
Banana | Muz |
Egg | Yumurta |
Apple | Elma |
Yoghurt | Yoğurt |
Salad | Salata |
Water | Su |
Günlük hayatta sıklıkla tüketilen yiyecek ve içeceklerin İngilizce karşılıklarını öğrendik. Şimdi de birine aç olup olmadığını, susayıp susamadığını ve bir şeyi isteyip istemediğini İngilizce nasıl sorarız? İnceleyelim.
Hungry: Aç olmak
Thirsty: Susamak
Are you hungry? (Aç mısın?)
-Yes, I am. (Evet, açım.)
-No, I am not. (Hayır, aç değilim.)
Are you thirsty? (Susadın mı?)
-Yes, I am. (Evet, açım.)
-No, I am not. (Hayır, aç değilim.)
Want: İstemek
Some: Biraz/Birkaç
‘Do you want …?’ kalıbı birinin bir şeyi isteyip istemediğini öğrenmek için kullanılır.
Do you want some orange juice? (Biraz portakal suyu ister misin?)
Do you want an apple? (Bir elma ister misin?)
‘Would you like…?’ kalıbı da ‘Do you want…?’ kalıbı gibi birinin bir şeyi isteyip istemediğini öğrenmek için kullanılır. Ancak, anlam olarak daha kibar bir yapıdadır.
Would you like a pizza? (Bir pizza ister misiniz?)
Would you like some water? (Biraz su ister misiniz?)
‘What about …?’ kalıbı …’a ne dersin anlamında birine bir şey önerilirken ve o kişinin onu isteyip istemediğini sorarken kullanılır.
What about some cereal at breakfast tomorrow? (Yarın kahvaltıda biraz kahvaltılık gevreğe ne dersin?)
What about eating some sandwiches? (Biraz sandviç yemeye ne dersin?)
Yukarıdaki örneklerdeki gibi olan sorularına yanıt verirken;
Yes, please. (Evet, lütfen.)
No, thanks. (Hayır, teşekkürler.)
No, not now. (Hayır, şimdi değil.)
Maybe later. (Belki sonra.)
I’m full. (Tokum.) gibi kalıplar kullanılabilir.
Önemli not: İngilizcede ‘Bir elma ister misin?’ derken ‘bir elma’ ‘one apple’ şeklinde söylenmez. Bunun yerine ‘a’ ve ‘an’ kullanılır. Diğer bir deyişle sayılabilen tekil isimlerin başına ‘a’ veya ‘an’ getirilir. ‘A’ sessiz harf ile başlayan ve okunuşu da sessiz harf olan kelimelerde kullanılır. A chicken, a sandwich ve a fish örneklerinde olduğu gibi kullanılır. ‘An’ ise sesli harf ile başlayan ve okunuşu da sesli harf olan kelimelerde kullanılır. An apple, an egg ve an orange örneklerinde olduğu gibi kullanılır.
4. Sınıf İngilizce Olumlu Cümleler
-Listen to me carefully, please!
(Beni dikkatle dinleyin, lütfen!)
-He is from Germany.
(O Almanya’dan. / O Alman.)
-She can play the guitar.
(O gitar çalabiliyor.)
-They like watching movies together.
(Beraber filmler izlemeyi severler.)
-You brush your hair everyday. (Sen her gün dişlerini fırçalarsın.)
-I am a fireman. (Ben bir itfaiyeciyim.)
-The weather is foggy.
(Hava sisli.)
-My brother has short and black hair.
(Benim erkek kardeşimin kısa ve siyah saçları var.)
-I want some apple juice, please.
(Biraz elma suyu istiyorum, lütfen.)
4. Sınıf İngilizce Olumsuz Cümleler
-Don’t listen to me carefully, please!
(Beni dikkatle dinlemeyin, lütfen!)
-He isn’t from Germany.
(O Almanya’dan değil. / O Alman değil.)
-She can’t play the guitar.
(O gitar çalamıyor.)
-They don’t like watching movies together.
(Beraber filmler izlemeyi sevmezler.)
-You don’t brush your hair everyday.
(Sen her gün dişlerini fırçalamazsın.)
-I am not a fireman.
(Ben bir itfaiyeci değilim.)
-The weather is not foggy.
(Hava sisli değil.)
-My brother doesn’t have short and black hair.
(Benim erkek kardeşimin kısa ve siyah saçları var.)
-I don’t want some apple juice.
(Biraz elma suyu istemiyorum.)
4. Sınıf İngilizce Olumsuz Cümleler
Don’t listen to me carefully, please! (Beni dikkatle dinlemeyin, lütfen!)
-He isn’t from Germany.
(O Almanya’dan değil. / O Alman değil.)
-She can’t play the guitar.
(O gitar çalamıyor.)
-They don’t like watching movies together.
(Beraber filmler izlemeyi sevmezler.)
-You don’t brush your hair everyday.
(Sen her gün dişlerini fırçalamazsın.)
-I am not a fireman.
(Ben bir itfaiyeci değilim.)
-The weather is not foggy.
(Hava sisli değil.)
-My brother doesn’t have short and black hair.
(Benim erkek kardeşimin kısa ve siyah saçları var.)
-I don’t want some apple juice.
(Biraz elma suyu istemiyorum.)
4. Sınıf İngilizce Soru Cümleleri
-May I turn on the lights?
(Işıkları açabilir miyim?)
-Where is he from?
(O nereli?)
Can she play the guitar?
(O gitar çalabilir mi?)
-Do they like watching movies?
(Onlar film izlemeyi severler mi?)
-Do you brush your hair everyday?
(Her gün saçlarını tarar mısın?)
-Are you a fireman?
(Sen itfaiyeci misin?)
-How’s the weather like today?
(Bugün hava nasıl?)
-Does your brother have short and black hair?
(Erkek kardeşinin kısa ve siyah saçları var mı?)
-Do you want some apple juice?
(Biraz elma suyu ister misin?)
4. Sınıf İngilizce Üniteleri ve Konu Anlatımı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular:
4. sınıf ingilizce olumlu cümleler nasıl olur?
4. Sınıf olumlu cümleler, 4. Sınıf ünite içeriklerinde cümle yapılarıyla kurulur. Emir cümleleri, “Give me + Nesne (Object).”, Özne (Subject) + can (-ebilmek) + Fiil (Verb), ‘I like …’ (… severim), ‘I don’t like …’ (… sevmem) veya Subject (Özne) + Verb 1 (Fiilin 1. hali) + Object (Nesne) gibi farklı yapılarda kurulabilir.
4. sınıf ingilizce soru cümleleri nasıl olur?
4. Sınıf soru cümleleri, 4. Sınıf ünite içeriklerinde cümle yapılarıyla kurulur. Emir cümleleri, May/Can + Özne (Subject) + Fiil (Verb) + Nesne (Object)?, “Nesne (Object) + please?”, Where are you from? (Nerelisin?), What is your nationality? (Senin milliyetin ne?), veya ‘Do you like …?’ (… sever misin?) gibi farklı yapılarda kurulabilir.
4. sınıf ingilizce olumsuz cümleler nasıl olur?
4. Sınıf olumsuz cümleler, 4. Sınıf ünite içeriklerinde cümle yapılarıyla kurulur. Emir cümleleri, Özne (Subject) + can (-ebilmek) + not (olumsuzluk eki) + Fiil (Verb), ‘I don’t like …’ (… sevmem) veya Subject (Özne) + don’t (yardımcı fiil ve olumsuzluk eki) + Verb 1 (Fiilin 1. hali) + Object (Nesne) gibi farklı yapılarda kurulabilir.
4. sınıf ingilizce yiyecek ve içeceklere 3 adet örnek nelerdir?
4. Sınıf İngilizce yiyecek ve içeceklere 3 adet örnek verecek olursak Lemonade (Limonata), Olive (Zeytin) ve Omelette (Omlet) kahvaltıda sıklıkla tüketilen en iyi örnekler olacaktır.
Bazen İngilizce öğrenmek zor gibi gözükebilir fakat EnglishCentral olarak sunduğumuz hizmetlerle 4. Sınıf İngilizce Üniteleri ve Konu Anlatımı öğrenmek oldukça etkili ve eğlenceli olacaktır.
EnglishCentral ile deyimleri konu alan videoları izleyip ve videolar içerisindeki telaffuz ve kelime öğrenme etkinliklerini tamamlayarak deyimlerin ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını öğrenebilirsiniz.
Video Dersi ders seçeneği ile, deyimleri konu alan videoları öğretmenlerimizle gerçekleştireceğiniz birebir, canlı dersin konusu olarak seçebilir ve deyimler üzerindeki alıştırmaları öğretmeninizle birlikte tamamlayabilirsiniz.
Serbest Konuşma ders seçeneği ile, öğretmenlerimizle gerçekleştirebileceğiniz birebir, canlı derslerde dersin konusunu siz tamamen seçebilir ve kurduğunuz cümlelerde deyimlere yer vererek pratikler yapabilirsiniz.
Gerçekleştirdiğiniz canlı ders sonrasında, ders esnasında yapmış olduğunuz hatalarla ilgili öğretmeninizden anında bildirim alabilirsiniz.
Deyimlerle ilgili onlarca videomuza link üzerinden kolaylıkla ulaşabilir ve hızlıca öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?